Mehmet üzerinde beyaz bornozu ile duştan çıktı. Elindeki krem rengi havlu ile saçlarını ovuşturuyor, kuruluyordu. Giyinme odasına gelip pijamalarını ararken Serra yanına yaklaştı. ''Mehmet konuşabilir miyiz?'' diye sordu. Mehmet '' Elbette, ama önce izin ver giyineyim. Çıplak bir adamla konuşmak istemezsin değil mi?'' dedi.
Hiçbir şey söylemeden içeri giden Serra'nın arkasından baktı. Hızlıca üzerine bir şeyler giyip yanına gitti. Serra yavaşça ona telefonunu uzattı, ekranı hala açıktı. Mehmet telefonu eline alıp baktığında asistanı Hülya'nın mesajını okudu. Evet, artık öğrenmişti. Birkaç saniye düşünüp lafa öyle girdi. ''Ben sana söyleyecektim hayatım, doğru zamanı bekliyordum.''
Serra '' Ne yani bu Lale o Lale mi gerçekten? İsim benzerliği filan olamaz mı? Sen gözünle gördün mü? diye bir sürü soru yöneltti.
Mehmet '' Evet gördüm, ama hiç konuşmadık'' dedi.
Serra çıldırmış gibi oturduğu koltuktan kalkmış bir o yana bir bu yana yürüyordu yatak odasının içinde. Anlamlandıramıyordu. Durup tekrar sordu '' Neden bu şirkette işe başlıyor, senin olduğunu bilerek mi geldi? Üstelik ön teste bile girmeden işe başlaması emrini vermişsin, sen kafayı mı yedin Mehmet?''
Mehmet nasıl açıklayacağını, Serra'yı nasıl ikna edeceğini bilmiyordu. Kendince haklı olan sebeplerini anlatmaya başladı sonra. '' Bak Serracığım, benim de haberim yoktu daha yeni öğrendim. Kız zaten toplantıda beni görünce kalkıp gitti, ön teste bile girmedi. O kadar yaşanandan sonra sence de ona bir vicdan borcumuz yok mu? Hatırlasana ben Lale'yi hamile bırakıp çocuğunu aldırttırdım. Onu yıllar sonra tekrar görünce bunlar geldi aklıma. Haline bakılırsa işe de ihtiyacı vardı. Vicdanımı bir nebze de olsa rahatlatmak için bunu yapmak zorunda hissettim'' dedi. Sonra durup son bir cümle söylemeyi unutmuş gibi usulca '' Hem o gece olanları tek görmüş kişi o olabilir sen de biliyorsun'' dedi.
Serra başını iki elinin arasına almış Mehmet'in söylediklerini düşünüyordu. Lale'ye karşı hiç merhameti yoktu. Onu tek ikna eden şey o gece olanları görmüş olabilme ihtimaliydi. Yine de buna ihtimal vermiyordu. Sadece onun yakınlarında olmasını istemiyor, adını duymaya bile tahammül edemiyordu. Sonra durup '' Ama seni görünce kalkıp gittiğini söyledin, belki de kendisi kabul etmeyecek. O zaman ne yapacaksın? Arayıp yalvaracak mısın? ''diye sordu.
Mehmet '' Hayır, sadece tekrar onun önüne geçmesi gereken bir engel gibi dikilmemiş olacağım. '' dedi.
Serra '' Sen bu kızı hala önemsiyorsun'' diyerek şüpheyle Mehmet'in gözlerine baktı. '' Hayır Serra anlamıyorsun! Sebepleri sana saydım. Benim çok hoşuma mı gitti sanıyorsun bugün? Rica ediyorum artık şu konuyu kapatalım. ''
Serra istemeyerek de olsa '' Tamam'' dedi. Ama içinde asla kapanmayacak bu konuyu etraflıca düşünmek için yatağına yatıp arkasını döndü.
Mehmet konuşmanın bittiğine minnettar bir şekilde bilgisayarındaki e-postaları okuyordu ki Serra yatakta doğrulup '' Biliyor musun artık bence çalışmak istiyorum. Mesleğime geri dönmek bana iyi gelecek. Şirketinde bana da bir pozisyon bulursun değil mi? Hem merak etme ön teste de girerim! '' deyip tekrar yattı ve bir daha konuşmadı.
