Serra bir omuzundan düşmüş örme hırkasını düzelterek yatak odasına doğru yürüdü. Plak çalarını dolabın üzerinden indirdi. İçerisine en sevdiği şarkılardan oluşan 90'lar Jazz plağını taktı. Aynanın karsısına geçip dans etmeye başladı. Aynada gördüğü bir başkasıymışçasına dikkatli bakıyor, iyice yaklaşarak aynanın nefesiyle buğulanmasına sebep oluyordu. Birden dansı bırakıp iyice yaklaştı. Şimdi, aynaya çarpıp kendi suratına geri gelen nefesinin sıcaklığını hissedebiliyordu. Gözlerine baktı dikkatlice, göz altlarına ve yanlarda oluşmuş kaz ayaklarına. Yaşlanıyorum diye düşündü. Zaman ayaklarının altından kayıp gidiyor, o ise henüz kendini tam anlamıyla sağlıklı bile hissedemiyordu. Ruhunu sıkıştırıp nefesini daraltan anlamsız belirtileri, kronikleşmiş şekilde hep onunla yaşıyorlardı. Ne kadar tedavi görürse görsün buna bir çare bulamamıştı. Kimse onu anlamıyor çünkü kimse Serra'nın hissettiklerini hissetmiyordu. İnsanların ruhu da hastalanabilirdi, bunun delilikle bir alakası yoktu. Küçükken boğazları enfeksiyon kaptığında gittiği doktorun, ruhu enfeksiyon kaptığında gittiği doktordan ne farklı vardı? Ruh enfeksiyon kapınca mı böyle sancılanırdı?
Aynadan geri çekildi Serra. Tam arkasını dönmüş plağı durdurmaya gidiyordu ki kapıda durup onu izleyen Mehmet'i görünce yüzü ışıldadı. Koşup boynuna sarıldı.
Serra: Yorgun görünüyorsun.
Mehmet: Evet, ilk gün biraz yoğun geçti.
Serra: Ben seni dinlendirecek şeyi biliyorum. En sevdiğin fırın yemeğini yaptım!
Mehmet: Duşa girip uyuyacağım. Çok yorgunum.
Serra: Tamam, nasıl istersen.
Mehmet hiç böyle davranmazdı. Serra bir terslik olduğunu anlamıştı ancak bunun şirket ve ortam değişikliğinden kaynaklandığını düşündü. Çok üzerinde durmadı. Gidip Mehmet'in duşa girerken çıkardığı kıyafetlerini aldı. Çamaşır odasına gidip, ceplerinin boş olup olmadığını kontrol etti. Mehmet'in telefonunu çıkartıp yanda duran sehpaya koyduğu sırada bildirim geldi. Bildirim Mehmet'in yardımcısı Hülya'dan idi. Serra önce bakmadı. Birkaç dakika sonra içine kurt düştü. Yine kıskançlık hisleri gelip aklını çeldi. Mehmet'in telefonunu eline alıp mesajı açtı. Keşke açmamış olsaydı ve bu hissi hiç hissetmeseydi.
Mehmet Bey, talimatınız üzerine Lale Doğan ön teste tabi tutulmadan işe kabul edilmiştir.
Yeni olaylarla ilgi bir küçük ön izleme olsun istedim
Okuduğunuz için teşekkür ederim!
