19. Bölüm

453 31 30
                                    

Tekrar ben geldim. Duyurular ve yeni bölümlerde haberdar olmak için Instagram hesabımı takip edebilirsiniz. @love._.books58

Yeni bölümle karşınızdayım. İyi okumalar💫

Odada ilk uyanan bendim. Normalde erken kalkmazdım. Odanın balkonuna çıktım. Hava çok güzeldi. Biraz yürüyebilirdim. Sahil çok yakındı. Sahile gitmeye karar verdim. Üçüzlere not bıraktım. Ardından üstümü değiştirdim. Otelden çıkmadan önce kahvaltımı da yapmayı ihmal etmedim.

Sahile doğru yürürken önüme tatlı sarı renk bir kedi çıktı. Kedi âdeta beni sev diyordu. Vücudunu bacağımda gezdiriyordu. Eğilip onu sevmeye başladım.

Kediyi sevdikten sonra yoluma devam ettim. Boğaz havası insana iyi geliyordu. Keşke hep burada yaşasam diye düşündüm.

Saate baktığımda saat on buçuğu geçiyordu. Otele dönmeye karar verdim. Otele doğru aynı yolu çıktım. "Şu yokuşlar ne zaman bitecek?"diye söylendim kendi kendime. Nefes nefese kalmıştım. İstanbullular burada nasıl yaşıyordu? Her gün bu yokuşları çıkmak spor gibi geliyordur.

Otelde odama çıktım. Üçüzler kahvaltıya inmek için hazırlanmışlardı. Beni beklemelerini söyledim. Kabul edip beklemeye başladılar. Kıyafetlerimi alıp banyoya geçtim. Üstündekileri çıkardığımda sanki üstümden bir yük kalkmıştı. Tüm tişörtlerim kirlideydi. Ne yapacağını düşünürken Reika grubumuza bir fotoğraf attı.

-Erika,Reika,Mayako-

Reika:Mayako, Erika karar veremedi. Sence beyaz pileli etek mi bana daha çok yakışır yoksa çiçekli kırmızı mı? Üstüme beyaz crop giyeceğim.

Mayako:Bence kırmızı çiçekli daha çok yakışır sana. Benim de tüm tişörtlerim kirlide. Malesef elbise giymek zorundayım:(

Erika: Emin ol sana elbise çok yakışır:) Bu arada biz kahvaltıya iniyoruz.

"Hadi May açlıktan öleceğiz!" Bu Ouzou'ydu. "Geliyorum."dedim. Mecbur pembe elbiseyi giyecektim.

Elbiseyi giydikten sonra üçüzlerin yanına gittim. Üçü de ağzını açıp bana baktı. "Olmaz bununla inemezsin. Git tişört, şort falan giy."dedi Ouozu. "Ben de meraklı değilim ama mebcurum. Kıyafetlerimi yıkamaya attım. Hem istediğimi giyerim, seni ilgilendirmez."dedim Ouzou'ya. "Bal gibi ilgilendirir hanımefendi. Ben senin ağabeyinim ve sözümü dinlemelisin."dedi. "Arkamızda bir yaş var ve sözünü dinlemek zorunda değilim OUZOU."Ouzou'yu bastırarak söyleyip devam ettim. "Neyse Ouozu'nun yorumunu duyduk. Siz ne düşünüyorsunuz?"dedim Ryuuji ve Kota'ya dönerek. Kota kısaca "Güzel" dedi. "Yakışmış elbise ama gidip değiştirmelisin. Bizim kıyafetlerden al."dedi. Göz devirdim. "Hadi aşağı inelim. Bugün maçın oynanacağı alana da bu elbiseyle gideceğim."dedim. Onları gıcık etmek istiyordum.

Aşağı indiğimizde Ouozu çok huysuzdu. Takım onun huysuzluğunu fark etmişti. Kimse sormaya cesaret edemiyordu. Soru Shou'dan geldi. "Ouozu bugün neyin var? Biraz fazla asabisin."dedi. "Yok bir şey Kaptan. (Bana bakarak) BİRİLERİ beni sinirlendirdi."dedi imalı imalı. Sinirimi o ana kadar korumuştum ama benim de bir çizgim var. Ouozu bunları söylediğinde masayı terk edip lobideki asansöre yürüdüm. Kota arkamdan gelmişti. "Şu masaya gel. Ouzou ile konuşacağım."dedi. "Sabah dışarı çıkmadan önce atıştırdım. Odada işim var zaten sen geç yemeğini ye."dedim. "Ouozu ile konuşacağım. Beni üzme May hadi."dedi Kota. Moralim bozuktu ve Kota empati yapamıyordu. "Yukarıda bir işim var-"diyecekken Kota sözümü kesti. "Tamam ben de seninle geliyorum. Yemek bir yere kaçmıyor."dedi. Birlikte asansöre binip yukarı çıktık.

Victory kickoff:Üçüzlerin Meleği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin