6. Bölüm

587 30 17
                                    

Dün bölüm atamadım. Yeni bölümü şimdi atıyorum. İyi okumlar💓

Dün gece alarmı kapatmayı unutmuşum. Hazır uyanmışken antremana gideyim. Üstümü giydim. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım aşağıdan sesler geliyordu. Aşağı indiğimde umursamadan çıktım. Hâla kırgındım. "May hadi ama uzatma gel barışalım."dedi Ryuuji kollarını açarak. Duymamazlıktan geldim.

Yolda bir markete uğradım. Noodle canım çekti ama sabah sabah midemi bulandıramazdım. Bisküvi ve meyve suyu aldım. Gidene kadar bitirdim. Hepsi beni karşıladı.

"Bugün antreman yapmayacağız. Isının ve yanıma gelin. Sadece maç yapacağız."dedi koç Hanashima. Isınmaya başladığımda yanımda Aoto vardı. Onun oynayışını çok beğeniyordum. Ben tam günaydın diyecekken "Naber Gon?"diye bir ses duydum.Ozou'ydu bu. Üçü de geldi. Umrumda değildi. Onlar konuştu ben kızların yanına geçtim.

"Mayako siz hep birlikte gelirdiniz. Bugün ayrı ayrı geldiniz ve hiç konuşmadınız. Küs müsünüz?"dedi Reika. Evet anlamında başımı salladım. Meraklı gözlerle bana bakıyorlardı. "Dün eve gittim. Ozou'nun sesini duyduğumda emindim. Evde de yoklardı. Çıkarken üçü eve geldi. Cezalı oldukları halde neden dışarı çıktıklarini sordum. 2 yıl kadar derslerime önem verdiğimden bana benim futbolu önemsemediğimi ve sevmediğimi onların daha çok önemsediğini söylediler. Ben de sinirlendim. Dün antremana da o yüzden gelmedim."dedim. "Onların kardeşi olmayı istemezdim. Ne kadar kabalar."dedi Erika.

Maça başlayınca Koç "Şöyle yapacağız kızlar bir takım erkekler bir takım olacak. Tagi sen kızlardan ol."dedi. Neyse ki üçüyle de aynı takımda değildim. Biz 4 onlar 5 kişiydi. Ama bizim kalecimiz vardı.

Maç başlayınca Koata, Aoto'ya pas attı. Ardından Ryuuji'ye. Ryuuji'ye atınca Ryuuji'ye baskı kuruyordum. "Hâla üzgün müsün?"dedi. O sırada "Üçgen"dedim. Sesim Shou ile yankılandı. Ryuuji'den topu alıp ilerliyordum. Karşımda Ozou vardı. Kalede Shou vardı. "Biraz hızlı ol Ozou"dedim ve golü attım.

Bu sefer biz başladık. Koata bana doğru geliyordu topu Reika'ya attım. Reika, Erika'ya attı. Erika ve ben paslaşarak ilerliyorduk. Önümüzde Ozou ve Ryuuji vardı. Top Erika'dan bana geldi. Karşımda Ozou vardı. "Bu taktikle bizi geçebileceğinizi mi sandınız?"dedi alaycı bir tavırla. "Görelim bakalım." diyip arkadan gelen Reika'ya topu attım. 2-0 olmuştu. Sonrasında ise Erika attı.

Aoto karşıdan geliyordu. Arkasında Koata ve Ryuuji. Reika, Aoto'nun topunu alamadı. Tam Koata'ya atacakken topu aldım fakat arkadan gelen Ryuuji topu benden kaptı. Kota tam 90'a golünü attı.

Maç 3-2 bitmişti. Koç bizi yanına topladı. "Bravo kızlar ve Tagi. Siz eve gidebilirsiniz. Bugün boş gününüz."dedi ve devam etti. "Sıra size gelince baylar. Kız ve 4 kişilik olan bir takıma yenildiniz. Kızları küçümsemiyorum. Sizi küçümsüyorum. Siz ise bugün akşam 9'a kadar buradasınız. Eve gidip yemek falan yiyin. Bir saat sonra burada olun"dedi. Saat 13.30'du. 4 buçuk saat burada kalacaklardı. Tagi, Aoto için gönüllü olarak kaldı. Biz de kızlar olarak plan yaptık.

Parka gittik. Biraz paslaştık. Sonra banklara oturup sohbet ettik. Hayatımız hakkında konuştuk. Akşama doğru bir kafeye gittik. Atıştırdıktan sonra evlere dağıldık.

Yolda antreman yaptığımız yeri gördüm. Koşu yapıyorlardı. Bir süre onları izledim. Arkadan bir kız sesi geldi. "Hey sen nereye bakıyorsun?"diye bir ses duydum. Cevap vermedim. Ardından yanındaki diğer kız "Cevap versene sağır mısın?"dedi. Umursamadım. Yanlarındaki 3.kiz daha nazik bir şekilde konuştu. "Üçüzleri tanıyorsundur. Onlarla Hana ve Naomi bu sene aynı okulda olamayacak. Onları kaptırmak istemiyorlar. Ayağını denk al."dedi. -Ne bunlar salak mı?- "Alın sizin olsun."dedim. İlerledim. Kızlar orada durup bir banka oturdu.

Eve gelince annemizle babamız daha gelmedi. Mutfağa geçip noodle yaptım.Premier lig özetlerini izledim. Avrupa Lig'lerinden birinde oynamayı çok isterdim. Bizim üst ligler onların alt ligleri kadar bile ilgi görmüyordu. Bir yandan noodle yiyordum.

Saat 9 gibi zil çaldı. Kapıyı açtım. Üçü de yorgunluktan bitap düşmüştü. İçeri geçip kendilerini koltuğa attılar. Bense bahçeye çıkarken sanki aramızda hiç bir şey yokmuş gibi Ozou bana seslendi. "May yemek var mı?"dedi. "Zıkkım var git ye"dedim. O sırada Koata önümü kesti. "Özür diledik hadi barış." -oldu paşam- "Aynı şeyi ben sana söyleseydim benimle gram konuşmazdın. Şimdi de barış diyorsun. Çekil önümden"dedim,çıkmadı. "ÇEKİL ÖNÜMDEN KOTA!"çekilmedi. Aynı şeyler yaşandı. İki inatçı keçi gibiydik. En sonunda ceketimi alıp evden çıktım.

Nereye gideceğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Birazdan dönerdim zaten. Yanımda 10¥ vardı. Markete uğrayıp hazır kahve aldım. Eve geldiğimde annemizle babamız da gelmişti. Hepsi yemek yiyordu. Beni de çağırdılar ben aç olmadığımı söyleyip yukarı çıktım.

Erika ve Reika ile yazistik. Kapım çaldı. Gelen Ryuuji'ydi. "May senden özür dilerim. Sana öyle demek istemedim. Lütfen seni çok seviyorum."dedi. Onlara hâla kırgındım. O yüzden "Odamdan çık Ryuuji."çıktı. Kızlarla yazistik. Ardından uyudum.

Uyanınca barışmak için ısrar ettiler. Barıştık. Beraber parka gittik. Kendi aramızda taktik denedik. Pek yapmasak da...

750 kelime falan oldu. Ortalama bu kadar yazarım daha az isterseniz yorumlarda belirtin. Bir sonraki bölümde görüşürüz.❣️

Victory kickoff:Üçüzlerin Meleği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin