Bölüme hoşgeldinizzz, bölümümüz Regina'nın anlatımından. Bölüm sonunda görüşmek üzere sizleri bekliyorum.
Regina ...
Bir savaşın ortasında dördüncü taraftık. Kendi aramızda dağılırken onlara karşı güçlü durmaya çalışıyorduk.
Victor hakkındaki hislerim netti , kesinlikle ona aşıktım. Victoria ise bana güven veriyordu. Adam hakkında onu dinlemek istiyordum. Bu öyle bir olaydı ki suçlu bulamıyordum. Sanki Victoria o yalnızlığa itilmişti. Bir zehri içmişti, ona panzehiri veren ise onu zehirleyendi.
Hector , o asla suçlu değildi sadece çaresizdi. Hector her zaman koca bir duvar gibi duruyordu. Çok sakin ve soğuk durup sinirlendiğinde öfkesini çıkarıyordu. Victoria ise daha korkaktı bu konuda . Onu kaybetmemeye çalışırken çoktan kaybetmişti.
Onların durumu tam bir düğümdü. Yapabileceğim tek şey savaşa engel olmamasını sağlamaktı.
Eğitime gidiyordum , kalenin üst katında kocaman bir salon vardı. Burayı eğitim malzemeleri ile doldurmuştuk.
Beş kişilik ekibim henüz birbirine alışamasa da sorun çıkarmıyordu.
Karşımda ip gibi dizilmişlerdi.
"Frank , Mila ile eşleş ve dövüşün." dedim. Onlara savunma hareketi öğretmeden önce dövüşe alıştıracaktım.
Frank, Mila'ya çapkınca sırıttı ve ilerledi. Mila da karşısında durdu. Frank gücünü kullanıp onu zayıflatmak isterken Mila koluna dokunup enerjisini çekti.
Frank savunmasız kalıp dövüşmeye başladı. İyi ikili olmuşlardı.
"Diana , Lilith ile."
Lilith takıma aldığım kızlardan biriydi. Siyah uzun ve dümdüz saçları vardı. Saçları gerçekten up uzundu. Saçlarını uzvu gibi hareket ettirebiliyor ve aktif hâle getirip dokunduğu şeyleri yakabiliyordu.
Diana ve Lilith'de ileriye gittiler. Dövüşmeye başladılar. Diana sihir dolu tekmelerini savuruyordu , Lilith ise saçı ile tutup acıtacak şekilde yakıyordu.
Takımımdaki son kişi yani Zeus , Victor'un takımında tek kalan kişi yani Hera ile savaşmaya başladı.
İsimleri tamamen tesadüftü ama güzel bir tesadüf.
Zeus fazlasıyla güçlü biriydi. Bunun mutant olması ile ilgili değil fiziği ile ilgisi vardı. Dev gibi ve kaslıydı eskiden askermiş.
Gücünü ise çok nadir kullanabiliyordu ve kısa süreliydi. Gücü fazla güç vermekti. Aktif ettiği zaman beş tonluk tırı kaldıracak güce sahip oluyordu.
Koyu kahverengi , dağınık saçları; neredeyse sarı gözleri ile yakışıklıydı. Tabiki bir Victor değildi.
Hera'nın gücünü bilmiyordum, o Victor'un takımındaydı. Aslında o kızı çok sevmiyordum.
Orta boylu , uzun sarı saçlı , ela gözlü bir kızdı. Victor'a olan bakışları hoşuma gitmiyordu.
Tüm çiftler dövüşmeye başlamışlardı. İki saat dövüştükten sonra öğle yemeği yiyip spora başlayacaklardı.
Takımımı izlerken omzuma bir el değdi. Ürkmek yerine tanıdım , o hariç kimse tenimde yangın çıkartamazdı.
Ona doğru döndüm. Ona gerçekten aşıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeryüzündeki Canavarlar
Science FictionBizden farklı olan her şeyi canavar ilan ettiğimiz bu dünyada, hücrelerinde meydana gelen bir mutasyon ile bazı farklı güçleri olan yaratıkların olduğunu düşünsenize... İşte Regina Alexa Vatore'nin hayatı tam olarak böyle. DNA'sındaki bir genin değ...