Destek

1.5K 97 3
                                    

Asena'ya verdiği sözü hatırlayan Çınar, telefonunu çıkarıp Asena'yı aramak için parmaklarını rehberinin klavyelerinde gezdirdi. İsminin üstüne bastıktan sonra birkaç kere çalan telefon açılmıştı.

"Efendim canım?"

"Ben şimdi hazırlanıyorum Asena, bir on dakikaya aşağıda ol, alayım seni."

"Tamamdır, hadi görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu kapattıktan sonra dolabının önüne geçip her zamankinden farklı olarak bugün spor bir şeyler giyinmek istemişti. Seçtiği siyah kot pantolonuyla, krem rengi düz tişörtünü seçtikten sonra üzerinden çıkarttığı kıyafetleri yatağının üstüne bıraktı.

Annesi yatağının üstündeki kıyafetleri gördükten sonra bunları neden kirliye atmadın diye bilmem kaç saat çocuk gibi azarlayacağı için üstünü giyindikten sonra eski kıyafetlerini alıp banyodaki kirli sepetine attı. Tam o sırada ablasının nereye gittiğini merak ettiğini belli eden gözleriyle ona baktığını gördü.

"Nereye böyle Çınar Bey?"

"Asena'yla buluşacağız."

"Sadece Asena mı gelecek?"

"Aynen."

"İyi canım selam söylersin, hiç gelmiyor artık düğünüme çağırmayacağım bak."

"Aleyküm selam abla da kızın okulu varya hani."

"Amaan iyi ki bir doktor oldu o da!"

"Hadi abla, hadi görüşürüz."

Düğüne çok az kalmıştı, yani bu da ablasıyla bir daha aynı evde yaşayamayacakları, sabahları şakalaşıp, geceleri mutfakta aile dedikodusu yapamayacakları, gün içinde ise saçma sapan konularda tartışamayacakları anlamına geliyordu. Bu durum ablasına annesine olduğu kadar düşkün olan Çınar'ı istese de istemese de üzüyordu. Tabii ki de ablası mutlu bir yuva kurduğu için çok mutluydu ama diğer yandan bu durum sarışın genci içten içe yaralıyordu.

Ev ahalisine çıktığını haber verip arabasının anahtarını cebine attıktan sonra merdivenlerden hızlı adımlarla inmeye başlamıştı. Büyük ihtimalle Asena şu an kendi evinin önünde Çınar'ı bekliyordu.

Dışarıya açılan kapıyı açıp arabasını anahtarıyla açtıktan sonra ön koltuğa yerleşen Çınar gözlerini bir umut sevgilisini görmek amacıyla evinin camına götürüp Baran'ı göremeyince gözlerini yola çevirip çalıştırdığı arabasını park ettiği yerden çıkarmıştı.

Asena'nın evinin önüne geldiğinde gördüğü şey sinirli bir yüz ifadesiyle apartmanın merdivenlerinde bekleyen sarışın bir kızdı. Asena şu hayatta görüp görebileceğiniz en güzel kızlardan birisiydi. Annesi erken yaşlarda bu güzelliğini değerlendirmek isteyip mankenlik ve oyunculuk ajanslarına başvursa da Asena bunların hiçbirisiyle ilgilenmeyip, tıp okumaya karar vermişti. Kazandığı fakültenin en başarılı öğrencilerinden birisi olan bu kızın idealleri tanıdığı çoğu kişiden daha büyüktü.

Arabayı görünce yavaş yavaş Çınar'ın yan koltuğuna ilerleyip kapıyı açan kız, kapıyı açtığında biraz önceki sinirli yüzünden eser kalmamıştı. Koltuğa oturduktan sonra yanındaki arkadaşının omzuna bir yumruk atıvermişti.

"Ne yapıyorsun kızım, ayı mısın lan?" Acıyla inleyen Çınar'ın bu hali Asena'yı gururlandırmıştı.

"Neredesin oğlum sen? Neyse boşver şimdi onu da anlat bakalım, ne oldu?

"Ne sabırsızsın lan sen? Bekle beş dakika işte."

"Off, saçım nasıl olmuş bari onu söyle." Dediğinde kaşlarını çatmıştı Çınar.

HARAM MISIN BANA?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin