O Kara Kaşa Göze Ben Ki Kurban

895 45 12
                                    

Bölüm Şarkıları:
Zeynep Bastık- Lan
Hasretinle Yandı Gönlüm- Seha Okuş (Edip Akbayram'ın versiyonu da çok güzel ama bu versiyonu beni daha çok etkiliyor.)

Çınar içeride yaşanılanlardan sonra bir daha hiç odasından çıkmamıştı. Saatlerce düşünmüştü, babasının onu kabul etmesini, Baran'ın neler yaşadığını ve de ileride neler yaşayacaklarını. Hayat toz pembe değildi, keşke olabilseydi ama değildi. Mutlu olabilmeleri için bedel ödemeleri gerekiyordu. Sarışın genç şu anda ödeyecekleri bedelin bu kadarla sınırlı kalması için dua ediyordu.

Baran'a aşağıya inmesini söylediği saatin geldiğini görünce birden ayaklanan sarışın adam dolabının önüne geçip hızlıca bir tişört bir de eşofman seçmişti. Normalde giyinmesine özen gösterirdi ama bugün böyle bir şey için ne isteği vardı ne de keyfi.

Çıkarttığı üstünün ardından vücuduna kokusunu sevdiği bir deodorantını sıkıp dolaptan aldığı tişörtü geçirmişti. Altındaki pantolonu ve boxerını sıyırıp onları da değiştiren Çınar, aynanın karşısına geçip elleriyle yeni uzayan saçlarını düzelttikten sonra arabasının anahtarını alıp odasından çıkmıştı.

Hiçkimseyle karşılaşmak istemediği için kendisini hızlıca kapıdan dışarı attığında ayakkabısını ayağına geçirip hızlıca merdivenlerden inmeye başlamıştı. Sevgilisini görecek olmanın verdiği huzurla dış kapıyı açtığında arabasına yaslanmış yeri izleyen esmer adamı görmüştü. Baran bir şey olmadı demişti ama Çınar adı gibi emindi ki bir şeyler olmuştu.

Baran, hala ona doğru gelen sevgilisini farkedemeyecek kadar dalgın bir şekilde yeri izliyordu. Burukça gülümseyerek sevgilisinin yanına ulaşan sarışın adam bir anda kollarıyla esmer adamın vücudunu sarmıştı. O kadar seviyordu ki bu hissi, sevgilisinin kokusunu hissedip içine çekmeyi, vücutlarının birbirlerine değmesini...

Normalde olsa insanların görmesinden çekinecek olan Baran, sarışın adamın bu hareketiyle irkilse de daha sonrasında o da sıkı sıkı sarmıştı sevdiği sarışının bedenini. Yüzünü boynuna gömüp büyük bir öpücük konduran Baran artık kimseyi,
hiç kimseyi umursamıyor gibiydi.

"Sana hiç kimseden korkmadan, çekinmeden sarılmanın hayalini o kadar uzun zamandır kuruyorum ki..." Baran'ın kısık sesle Çınar'ın kulağına fısıldadığı bu cümle sarışın adamın yüzüne büyük bir gülümseme kondurmuştu.

"Ben sana hayalini kurduğun her şeyin daha güzelini yaşayacağız dememiş miydim canımın içi?" Cümlesi bittiğinde boynuna yaslanmış öylece duran sevgilisinin kafasını koklayıp kocaman bir öpücük kondurmuştu.

"Demiştin, ben de inanmıştım. Ben en çok sana güveniyorum Çınar'ım, sadece senin yanında tam anlamıyla huzur buluyorum." Esmer adam kafasını sevgilisinin boynundan kaldırmadan kurduğu bu cümleden sonra Çınar'ın boynunu art arda hafif dokunuşlarla öpmeye başlamıştı.

"Kalbe zararsın Baran'ım..." Çınar'ın iç çekerek kurduğu cümle esmer adamın gülümsemesini sağlamıştı.

"Senin kalbine olsam olsam şifa olurum Çınar'ım."

"Oldun da..." Çınar, kurduğu cümleden sonra yüzünü tekrardan sevgilisinin kafasına gömmüştü. Sokaktan tek tük geçen insanlara aldırış etmeden bir süre öylece duran ikili artık arabaya geçmeye karar verdiğinde Çınar, arabaya binmek için ondan ayrılan sevgilisinin elini tutup dudağına götürmüştü. Bileğine küçük bir öpücük kondurduktan sonra esmer adamı serbest bırakıp kapısını açtığı arabaya binmesini izleyen sarışın adam, sevgilisi arabaya bindiğinde kendisi de hızla sürücü koltuğuna geçmişti.

HARAM MISIN BANA?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin