Gerçekle Yüzleşmek

501 41 12
                                    

Telaşlı bir şekilde odasının içinde volta atarak telefonunu arayan Çınar'ın aklı durmuş gibiydi, içinde bulunduğu durumda ne yapması gerektiğini düşünemiyordu bile. En sonunda bulduğu telefonunu titreyen elleriyle açıp ekranda parmaklarını gezdiren adam, çalma sesini duyduğunda kulağına götürmüştü elindeki telefonu.

"Baran, hemen bize gel." Baran, sarışın adamın gergin ve titreyen sesini duyduğu anda cevap vermekle vakit kaybetmeden telefonu Çınar'ın yüzüne kapatmıştı. Sevgilisinin gelmesini beklemeye başlayan Çınar, evdekileri uyandırmak istemiyordu. Aradan geçen birkaç dakikanın sonunda tıklanan kapının sesini duyduğunda koşar adımlarla odasından çıkıp evin kapısında doğru ilerlemişti.

Açtığı kapının arkasında gördüğü esmer adama bir anda sarıldığında ne olduğunu anlayamayan Baran da aynı şekilde sevgilisine sarmıştı kollarını. Bir süre öylece duran sevgililer Baran'ın ani hamlesiyle ayrılmışlardı.

"Ne oldu Çınar'ım?" Dediğinde sarışın adam kafasını iki yana sallamaya başlamıştı.

"Ablam..." dediğinde Baran'ın gözleri açılmıştı, hissetmişti sanki sevgilisinin söyleyeceği şeyi. Karnına bir ağrı girmişti esmer adamın. Sevgilisinin gözlerinin içini izleyerek kurmaya çalıştığı cümleyi devam ettirmesi için beklemeye başlamıştı Baran.

"Öğrenmiş Baran, abimi öğrenmiş..." Sarışın adamın gözlerinden bir damla yaş aktığında Baran'ın bütün vücudu kaskatı kesilmişti.

"Ne diyorsun sen aşkım?" Dediğinde Çınar, hızlı bir şekilde kafasını sallamaya başlamıştı.

"İçeriye gel." Dediğinde arkasını dönüp hızlı bir şekilde yürümeye başlayan sevgilisini takip etmeye başlamıştı Baran. Odasına giren Çınar'ın arkasından odaya girdiğinde yerde gördüğü manzarayla birlikte başını ellerinin arasına almıştı esmer adam.

"Odama bir girdim heryer böyle, evdekiler uyuyor ama ablam yok Baran..." Yere saçılan kağıtların arasında duran Baran, karşısındaki adamı sakinleştirmek için ne demesi gerektiğini bilmiyordu bile.

"Aradın mı?" Diyen esmer adamın yüzüne bakarak kafasını sallayan Çınar, gözlerini tekrardan yerde duran kağıtlara çevirmişti.

"Açmıyor Baran, ya kendine bir şey yaparsa?" Dediğinde esmer adamın tüyleri diken diken olmuştu. Düşüncesi bile bütün vücudunun buz kesmesine sebep olmuştu.

"Korkma güzel gözlüm, lütfen yapma böyle." Diyen esmer adamın yüzüne boş bir ifadeyle bakmaya başlamıştı Çınar.

"Biz bile bunu öğrendiğimizde günlerce kendimize gelemedik Baran, kim bilir o neler hissediyordur şu an? Nasıl gelecek oğlum böyle bir gerçeğin üstesinden? Ablam güçlüdür tamam ama bu kadarı çok fazla Baran..."

"Öğrendiği şey kabullenmesi hiç kolay bir şey değil farkındayım ve şu anda ablanın öğrendiği bu gerçekle birlikte tek başına olması çok korkutucu biliyorum ama biz mantıklı düşünmek zorundayız Çınar, lütfen kendini üzmeyi ve kötü düşünmeyi bırak." Dediğinde Çınar gözlerini sevgilisine dikmişti.

"Ne yapacağız Baran?" Dediğinde Baran ellerini sevgilisinin yüzüne koyup okşamaya başlamıştı.

"Destek olacağız Çınar, biliyorum yetmez ama üstesinden gelmesini sağlayacağız fakat bundan da önce şu an yapmamız gereken tek bir şey var, o da ablanı bulmak." Dediğinde Çınar kafasını iki yana sallamaya başlamıştı.

HARAM MISIN BANA?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin