Buradaki duşun da küçük olması sebebiyle yine birlikte duş alamayan iki adamdan birisi bu durumu kafasına gereğinden fazla takıyordu. Baran, duş aldıktan sonra ondan önce duş alıp bir şeyler hazırlamak için mutfağa geçen Çınar'ın yanına doğru söylenerek gelmişti.
"Aşkım ben artık birlikte girmek istiyorum banyoya!" Baran'ın girer girmez söylediği ilk cümlenin bu olması Çınar'ın kahkaha atmasını sağlamıştı.
"Baran'ım sen bu olayı neden bu kadar çok taktın kafana?"
"Güzelim ben seninle olduğum hiçbir an senden ayrılmak istemiyorum çünkü. Hem birlikte duş almak gibisi mi varmış lan şu dünyada!" Esmer adamın cümlesinden sonra kaşlarını çatma sırası Çınar'a gelmişti.
"Baran daha önce kimse olmadı demiştin." Sarışın adam bunu takacak birisi değildi ama yine de ister istemez kıskanıyordu.
"Olmadı zaten Çınar?" Baran'ın bu cümlesiyle bir nebze de olsa rahatlamıştı sarışın.
"Gel koklayayım seni bir kere." Sarışın adamın söylediği cümleden sonra sekerek sevgilisinin yanına giden Baran, kafasını ocağın başındaki adamın burnuna dayamıştı.
"Kurban olurum sana." Burnunun ardından dudaklarını da sevgilisinin saçlarına değdiren Çınar'ın içi gidiyordu bu adama.
"Çınar menemen yanıyor!" Esmer adam bunu söylediğinde Çınar, ocağın altını kapatıp birkaç saniye sonra söylenen cümlenin etkisiyle gülmüştü.
"Ne oldu?" Anlamadığını belli eden bir ses tonuyla sorduğu soruya tekrardan kahkahayla cevap almıştı Baran.
"Güzelim İzmir'deyiz ve menemen yanıyor dedin." Olayı birkaç dakika sonra anlayan Baran, gözlerini devirmişti.
"Ülkücü şakası mıydı şimdi bu?" Diyen Baran, kendi kendine eğlenen sarışın sevgilisi gibi gülmüştü.
"Ülkücülükle ne alakası var lan? Cumhuriyet hepimizin değil mi?"
"Öyle tabii. Çınar'ım ben bazen ülkücüyle sevgili olduğumu unutuyorum ya."
"Bıyık bırakayım mı?" Baran, Çınar'ın ciddi bir şekilde sorduğu bu soruyla birlikte yüzünü buruşturmuştu.
"O bıyığı bir bırak bakalım kesene kadar öpebiliyor musun beni." Baran'ın söylediği cümle Çınar'ın gözlerini korkuyla açmasına sebep olmuştu.
"Ayrılıyoruz o zaman Baran..." Çınar'ın ellerini havaya kaldırarak söylediği bu cümleden sonra Baran, içten bir kahkaha atmıştı.
"Tadına bakalım artık şu menemenin hadi."
"Diyorum ki ben senin tadına baksam." Esmer adama sırnaşan adam bir kol tarafından engellediğinde gözlerini devirmişti.
"Vampir misin lan sen?"
"Konu sensen düşünülebilir." Dedikten sonra iki eliyle sevgilisini belinden tutarak kendisine doğru çeken Çınar, dudaklarını esmer adamın dudaklarıyla buluşturup sevgilisinin alt dudağını birkaç kez emmişti. Dudağını ayırdıktan sonra üst üste birkaç küçük öpücük daha bırakmıştı sevdiğinin dudaklarına.
"Hayır da diyemiyorum amına koyayım!"
"Sevgilin seni öpmek istiyor, hayır mı diyeceksin gerçekten?" Çınar'ın kırgın bir sesle söylediği cümleden sonra Baran, bu kırgınlığın sahte bir kırgınlık olduğunu bildiği için konuşmak için ağzını açmıştı.
"Neyi kastettiğimi biliyorsun Çınar."
"Başım ağrıyor dersin sen de kara gözlüm." Çınar'ın söylediği cümle Baran'ı kıkırdatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARAM MISIN BANA?
RomantizmAileleri ne kadar yakın olsa da asla anlaşamayan ve birbirlerinden oldukça zıt karakterlere sahip olan iki adamın nefretten doğan aşkı. (BL)
