İyi okumalar dilerim. ✨10.03.2024
Pazar
21:45***
Yarım yamalak yediğim masadan müsaade isteyip kalktığımda kimse ile göz göze gelmemeye çalışıyordum. Kötü hissediyordum. Kocam gitmişti ve benim haberim yoktu. Bir mesaj dahi atmamıştı. Biz yarın bebeklerimizin cinsiyetlerini öğrenmeye gidecektik. Yarın beraber gideriz demişti bana. Ne olmuştu da haber dahi vermeden gitmişti.
Bir mesajı bile çok görmüştü bana. Son haftalarda bahsettiğim dengesizlik buydu işte. Sabahında beni bulutlara çıkarmış akşamında ise yere çakmıştı. Titreyen adımlarla merdiveni çıkıp odaya geldiğimde burnuma onun kokusu dolmuşu.
Ya da bana öyle gelmişti çünkü yemeğe inmeden önce pencereyi açmış odayı havalandırmıştım. Odada kokusunun kalması çok muhtemel değildi. Hızlıca -bulanık gören gözlerim ile ne kadar hızlı olursa o kadar hızlı bir şekilde- banyoda elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım ve geri odaya geçtim. Yatak bana o kadar soğuk geliyordu ki bir an oraya yatmak istemedim.
Üstümü çıkarıp geceliğimi giyer giymez burnumun direği sızlamıştı. Ben hamile bir kadındım bu yaptığı çok adiceydi.
Adi Kenan! Pis adam! Kötü adam!
Abartma tamam.
Hiç de bile abartmıyorum hakediyor.Soğuk çarşafların arasına girdiğimde Ağustos'a inat tüylerim diken diken olmuş üşümüştüm. Yastığını burnuma götürüp sarıldığımda ağzımdan minik bir hıçkırık kaçmıştı.
Doğrulup hırsla yastığı duvara attım."Filmlerde kitaplarda karakterlerin kokusu olurdu yastıkta! Şimdi niye yumuşatıcı kokuyor!"
Hıçkırık.
"Hep bizi kandırıyorlar!"
Sesli bir burun çekip yutkunma.
"Ben ona gününü göstereceğim!"
Uzun bir ağlayış.
"Kenan. Kenan. Kenan. Kenan."fısıltım çok çaresiz hissettirmişti, şey gibiydi, yalvarır gibi. Muhtaç gibi. Ona beni bırakma demiştim. Bırakmam demişti. Gitmişti.İleri geri sallanırken karnımda hissettiğim hareketlilik ile elimi şiş karnıma koydum.
"Civcivlerim... b-babanız..o hain gıcık babanız..."tekme ile susup gülümsedim gözlerimi silip tekrar konuştum.
"Şimdiden babacı mı oldunuz da rahat rahat kızmama müsaade etmiyorsunuz, hı?"yeniden bir tekme ile cevap veren bebeklerim ile yatağa kıvrılıp cenin pozisyonunda karnıma sarıldım. En büyük tesellim bebeklerimizdi. Göğsümün ortasında yanan bir kor vardı. Bu kor sadece beni değil bu ateş kendini yakanı da yakacaktı. Dursundu o.
***
Zühre hanım su içip odaya geçerken gelininin odasından gelen inleme ve ağlama sesi ile oraya yönelip kapıyı çaldı. Gecenin bu saati hayrolsundu inşallah.
"Zeynep? Kızım iyi misin?" Bir cevap gelmediği gibi mırıltılar da artmıştı. Yavaşça kapıyı açıp içeri süzüldü. Ayağına çarpan yastığı kaldırıp yatağa yaklaştı. Yatağın ortasında yüzünde ağlamaklı bir ifade ile uyuyan ve sayıklayan genç kadınla karşılaştı.
"Eh be Kenan! Eh be yavrum! Ben seni böyle mi yetiştirdim. Ne hale gelmiş güzel kızım."omuzundan dürterek uyandırdığı genç kadını doğrultup kenarda duran suyu içirdi.
İçli içli ona bakan kadınla dayanamayıp onu sinesine çekti.
"Sıkma kendini ağla yavrum, içinde kalmasın boşalt içini."
"A-anne?"Zühre hanım gözlerini yumdu gelini ilk kez anne demişti ona. Mutlulukla daha çok bastı bağrına.
"Söyle annem."Zeynep geri çekilip yaşlı kadına baktı .
"K-kenan gelecek mi, ne zaman gelir?"
"Gelecek annem hiç merak etme sen. Hâlâ ulaşılmıyor mu ona."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADEM
General FictionBanyo tezgahında duran testten gözümü ayıramıyordum. İdrak edemiyordum. Bu testi yapmış olmayı bile kendime yediremezken testteki çift çizgi bir tokat gibi yüzüme çarpmıştı. Titreyen ellerimi ağzıma götürmemin sebebi hıçkırıklarımı Beril duymasın di...