19. BÖLÜM

1.6K 121 18
                                    



Koşun koşun biz geldik. 🥳

Oldukça geç gelen bir bölüm, farkındayım. Affınıza sığınıyorum. İnşallah eski tempoda devam edeceğiz. 😌

Bugün 15 Temmuz, 15 Temmuz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz. Bu vatan sizlere minnettar. 🇹🇷

Beğeni ve yorumlarınızı heyecanla bekliyorum. 😍

Çok konuşmayıp sizi 3822 kelimelik bir bölümle başbaşa bırakıyorum, hatalarım varsa affola, iyi okumalar.🌾

15.07.2024
23:10
Pazartesi


***

"Aman da aman babaannesinin kuzusu. Ne şeker şeysiniz siz."
"Ay bu çocuklar aynı Kenan ya, ben arkadaşım gibi civciv bekliyordum." Beril'in sesi yalancı bir üzüntüye ev sahipliği yapıyordu. Kucağındaki dünya tatlısı bebek tıpatıp babasına benziyordu ve kardeşinin bir parçasıydı. Bu bile sevmesine yeterdi. Teyzelik böyle bir şeydi herhalde, doğurmadan anne olmuştu bu kadardı. Dün gece nişanlısı Cem'e bundan istiyorum diyince dünyalar Cem'in olmuş evliliklerini öne çekmeye karar vermişlerdi.

Beren annesinin kucağındaki yeğenine bakıp Beril'e döndü, kınar gibiydi sesi.
"Aaa yengemin hakkını yeme, yani biraz siyah saçlı, yeşil gözlü, çatık kaşlılar diye abime mi benziyorlar?" Sonlara doğru sesi eminliğini kaybetmişti.

Son bir çare kısık sesle devam etti
"Şey, dudakları ve burnu yengeme benziyor gibi. Yani gözünü kısıp bakarsan öyle görünüyor, bilmiyorum ben öyle benzettim."
Koltukta oturan babaannesi bastonla Beren'in kolunu dürttü.

"Sus kiz, münasip bir yerlerunden uydirma da, gozlerunu açsan da kapasan da şaşu baksan da öteden beruden geruden baksan da ha bu uşaklar ayni Kenan'dur. Huysuz keçi gibi yangaz yangaz bakayler. İsterdum sari sari olsunlar , neyse nasip diğerlerune inşallah. Allah size sabur versun, biz biriylen zor baş edeyduk ahan da iki tane verdi Allahum o haytanun başina. Küçükken çok demuştum ona senun gibi uşaklarun olsin inşallah diye. Tutmiş çok şükür." Kıkırtılar birbirine karışırken önce Alihan sonra da Egehan biberonlarındaki sütü bitirmişlerdi. Gaz çıkarmak için çocukların sırtı pışpışlanırken bir durgunluk kaplamıştı odadakileri.

Gözleri yatakta kıpırtısız yatan kadına mühürlendi. Şimdi kendisinin çocuklarını emzirip bakması gerekirken onun dışında herkes ilgileniyordu bebekleriyle. Hepsine zor geliyordu bu durum. Şüphesiz en çok Kenan'a zordu.

Zeynep SANCAKTAR

Vücudumdaki sızılar ile gözlerimi açmak için çabalarken bilincim yavaş yavaş açılıyor ve vücudumun çeşitli yerlerindeki acıları idrak ediyordum.

Ağzımdan kaçan inilti ile önce kendi sesimi sonra odadaki sesleri duymaya başladım

"Hii! Duydunuz mu?"
"Uyanıyor mu kizum?"
"Ben doktora haber vereyim."
"Halacım bak anneniz uyanıyor."
"Ay Allah'ıma bin şükür."

Bulanık gören gözlerim birkaç kırpmadan sonra netleşmeye başlarken odada gezdirdim.

Babaanne, Zühre anne, Beril, Beren ve kucaklarındaki bebekler, kapıdan hızla içeri giren doktor ve arkasında telaşlı gözlerle Elif.

İdrak edemiyor gibiydim. Neredeydim demeyecektim hastane odasında olduğum belliydi, ne olmuştu bana, ve ne zamandır bu haldeydim, Kenan neredeydi, karnıma dokundum boştu bebeklerim neredeydi, bir şey mi olmuştu onlara-

Hızla bakışlarım Beril ve Beren'in kucağındaki kundaklara kaydı.

Onlar bizim bebeklerimiz miydi?
İçim neden boş gibiydi, fiziksel olarak boştu zaten ama neden ruhsal olarak da boş hissediyordum?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SADEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin