Seni Anlar

245 37 9
                                    


"Hey!Dikkat etsene!!"

Yağmur damlalarının zeminde oluşturduğu küçük göllerin üstünde sarsak adımlarla ilerlerken önüne çıkan arabanın camından bağırmıştı adam.

Jungkook ise bir kaç dakika önce bir araba tarafından ezilmek üzere olan kendisi değilmiş gibi cebinden sigara paketini çıkardı.Yanından geçip giden arabadan duyduğu hakaretleri umursamadan paketin içinden bir tanesini ince dudaklarının arasına yerleştirdi.Hareketleri bu deli gibi yağan yağmura ve ölümden kaçar gibi koşuşturan insanlara tezat fazla sakin ve baygındı.

Adımları,yerdeki küçük göllerden suları paçalarına sıçratırken üstündeki siyah deri ceketin cebinden çakmağını çıkardı ve dudaklarının üstündeki sigaraya götürdü.Bu sırada adımları durdu ve eliyle siper yaparak bir kaç denemeden sonra sigarasını yakmayı başardı.

Yağmurun aksine sakince esen rüzgar yan tarafındaki direklerin üstünde kayıp ilanlarını direkten koparmak ister gibi savuruyordu.

Seul..
Kayıpların şehri..

Bu şehrin sokakları böyleydi işte.
Bu sokaklarda adım başı kayıp ilanları bulunulması kaçınılmazdı.

En komiği ise her köşe başında polis arabaları ve nöbet tutan memurlar bulunmasına rağmen bunun asla engellenememesiydi.Çünkü bu sokaklar eşcinsellerin sokaklarıydı.Gay barlarıyla dolup taşmış sokaklar,köşelerde duyulan şapırtılar, sallanan arabalar ve tabi her köşe başında sokağın ortasında olmayı zerre umursamadan yiyişen gayler..

Bu sokaklar onların sokaklarıydı.Ve onların azalması homofobikliğin kitabını yazmış Kore Devleti ve tabi memurları için bir kayıp ya da cinayet değil yalnızca temizlikti..

Onlara göre bu ülke pisliklerden temizleniyordu.

Başını çevirip sigarayı dudaklarından uzaklaştırdı ve dumanı ince dudaklarının arasından bırakırken gözlerini yağmur damlalarına yansıyan şehrin ışıklarına çevirdi.

Parmaklarının arasında duran sigaranın külünü yere salladı ve tekrar dudaklarının üstüne yerleştirdi.Bu sırada apartmana varmıştı.

Yağan yağmurun damlalarıyla süslenmiş iri kemikli elini cekedinin cebine soktu ve anahtarı aldı.

Dış kapının önüne geldiğinde sigarasını dudaklarının arasından çekti ve yere attı.Hemen ardından ayağının ucuyla yerdeki sigarayı ezdi ve dış kapıyı itip koridora girdi.

Kafasını kaldırdığında gördüğü manzaraya karşı iri gözleri daha fazlası olabilirmiş gibi açılmıştı.

Demir kapıyı tamamen itip evine doğru adımladı adım sesleri koridorda yankılanırken.Üzerindeki bakışları umursamadan anahtarı parmak uçlarına aldı ve kapıya doğru uzattı.
"Beni takip mi ediyorsun?"
Dedi ardından sanki gördüğü şey hiç umurunda değilmiş gibi elindeki anahtarı kapı kilidine soktu.

Kilit,yuvasına girmeyip onu zorlarken başını cevap almak için yan tarafında duran sarışına çevirdi.

Sarışın cevap vermek istiyor ama bir türlü lafa başlayamıyordu.
Dövmeli bunu farkettiğinde umursamaz tavrıyla işine geri döndü.

Sarışın,cevap vermek için dudaklarını aralamıştı ki koridorda bir kilit sesi daha duyulduğunda bundan vazgeçip önünde durduğu kapıya doğru döndü.

"Ah Jiminie"
Dedi yaşlı kadın açtığı kapının arkasındaki ışık sarışının yüzüne yansırken.

"Selam Glenda"diye karşılık verdi sarışın da açılan kapıyla çattığı kaşlarını hızla düzeltmiş dövmeliye cevap vermekten vazgeçerek en tatlı gülümsemesini yerleştirmişti yüzüne.

JEONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin