2014
"Kötüymüş be dostum"
Gözlüklü olan tekrar dudaklarını suskunluğa araladı ve bakışları hiçliğe doğru yolculuğa çıktı.
"Evet.."ince dudaklarının kenarı yavaşça yukarı kıvrıldı ve çıplak bedene doğru sakince ilerlerken nefeslerinin sesi yavaşladı.
Elindeki şişeyi havaya kaldırarak kıvırcığın şişesine doğru tokuşturmak için uzattı..Şişe, boşlukta gezinen havayla tokuştu ve ince dudaklar bilinç altının ona dolu gösterdiği hiçliğe nazik bir tebessüm bırakarak aralandı
"Neyseki sen buradasın artık"×××
Demir kilit sertçe açıldı,keskin koku bir anda ciğerlerine doldu ve ciğerlerini yakan hava; dolgun dudaklarının arasından şiddetli öksürüklerin kaçmasına sebep olurken aynı anda gözlerindeki damarların da acıştığını hissetti.
Parmaklarının arasındaki bıçak aniden kaydı ve sert zeminle buluştu.Bıçağın zeminde çıkardığı demir ses, bu ölüm sessizliğinin kol gezdiği odada adeta yankılanmıştı.
Evet ölüm sessizliği..
Çünkü şu an içeride,
az önce duyduklarının aksine,
hiç kimse yoktu.Yoktu tabi ama..Lanet olsun bu koku da neyin nesiydi böyle?!
Burnuna siper ettiği kolu hiçbir işe yaramamış olacak ki şu an ciğerlerini yakan koku,midesinde bazı kıpırdanmalara sebep olmuş istemsizce yüzünü ekşitmişti.
Peki yatak odasında böylesine iğrenç bir kokunun ne işi vardı? Ayrıca içeride kimse yoksa az önce duyduğu sesler neydi?
Temkinli adımlarla kokunun geldiği yere doğru ilerlemeye başladı.
Yaklaştıkça keskinliği artıyor tam şu anda midesindeki her şeyi ruhuna kadar boşaltmak için delirmesine sebep oluyordu.Siper ettiği kollarındaki bir miktar temiz havayı derince içine çekti ve o havayı dudaklarının arasına hapsederek bir süre bununla yetinmeye karar verdi.
Adımları ilerliyor her bastığında ahşap zemin bir öncekinden daha sesli bir gıcırtı çıkartıyordu.Bunun sebebinin ilerledikçe zemindeki ahşabın kalkmaya başlaması olduğunu farkettiğinde dikkatini yere vererek adımlamaya devam etti..
Lanet olsun koku!
Bu nasıl iğrenç bir şeydi böyle?!
Bir insanın ölüm için yalvaracağı kadar şiddetliydi..Göz damarları isyan edercesine içinde biriktirdiği bir kaç suyu kirpiklerinin üstüne bıraktı ve kirpikler aynı suyu kaçmasına izin vermez gibi aralarında sıkıca tuttu.
Bir adım daha attı.
Ahşap fayanslar neden gittikçe kalkıyordu?..
Gözlerini kısıp fayansların ayrıntılarına daha dikkatli baktı.
Islanmıştı.
Bir yerlerden su sızıyor olmalıydı.Çatı mı damlatıyordu?
Kirli sıvı fayansların arasındaki çizgilerden yavaşça süzülüyor ve diğer çizgilere dağılıyordu.
Koku ıslak fayanslardan geliyor olmalıydı.Ev epey rutubetlenmişti belli ki.Bir an önce kendine yeni bir ev bulsa iyi olacaktı.
Yatağının önüne geldi ve suyun kaynağının buralarda bir yerlerde bulunduğunu, sıvıların bu bölgede çizgilerde daha yoğun oluşuyla farketti.
Dikkatle dizini kırdı ve yere çömeldi.
Bu suyun nereden sızdığını anlaması gerekiyordu.
Boşlukların arasında gezinen kirlenmiş sıvının kaynağı yatağının altından geliyor gibiydi.Yatağının hijyenik olduğuna emindi! Her gün temizlediğine yemin bile edebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JEON
Fanfiction"kalbini duymak istiyorum..Çünkü onu yiyeceğim" Jeffrey Dahmer'in gerçek hayat hikayesinin KookMin'e uyarlanmış halidir. ❗+18 ❗Mide bulandırıcı sahneler vardır ❗şiddet,kan,korku ❗Ağır smut UYARI:Gerçekten kaldırırım diye bir cesarete girip sonra ka...