16. AFFEDİLMEK

34 13 3
                                    

Keyifli okumalar; lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayın,sizleri seviyorum ❤️🦾

Büyüyordum , yaşıyordum , herşeye rağmen , herkese rağmen en çok da bu dünyaya rağmen hala yaşıyordum.Hiç gülmedi bana her sabah insanlara gülen güneş ,

Güneşin hergün yeniden doğması insanlara umut verirken bana vermedi.

Ama bunlar önemli değildi çünkü ben bana gülmeyen güneşe de , huzur vermeyen yıldızları da seviyorum.

Bu geçmişle belki şimdi ve hatta geleceğimde de mutlu olamayacaktım ve mutlu olmadan ölecektim ama ben korkmazdım ki ölmekten.

Boran korkuyordu çünkü kardeşleri vardı , ve korkuyordu yaptığı her şeyden 'sana geçmişini sevdireceğim' demişti.Söz vermişti.

Ama ben sözünü tutmasına dahi fırsat tanımamıştım.

Sabah kalktığımda gecenin dördüydü.Ama tutmamıştı işte uyku,uyandım ve elimi yüzümü yıkadım.Her adımımı sessiz atıyordum çünkü Zeynep uyuyordu.

Tekrar yatağıma oturdum ve üzerimi örttüm.Sırtımı yatak başlığına yasladım ve biraz Zeynep'in yüzünü inceledim.Pürüzsüz, masum bir görüntüsü vardı ama bu masum yüzünün altında kim bilir ne acılar,yaşanmışlıklar yatıyordu.

Hepimizin ki öyle değilmiydi zaten, bir gün hepsinin geçmişini öğrenmek istiyordum.Özellikle de güçlü kişiliğinin altına saklanan Boran'ın geçmişini

Dün akşam onu almadan gitmeyeceğimi anlayınca beni eve bırakmış sonra ise yine gitmişti.Bana ilk geldiğimde davrandığından daha soğuk davranmıştı.

Ne ara uykuya daldığımı farketmesem de saat altıda tekrar uyanmıştım. Kalktım ve yağmura inat pencereyi açtım.Yüzüme vuran yağmur damlalarına kendimi o kadar kaptırmıştım ki arkadan Zeynep'in sesini anca duymuş ve pencereyi kapatmıştım.

Yağmur sevdiğim ve beni rahatlatan nadir şeylerden biriydi

"Alya ne yapıyorsun sabahın köründe pencereyi açmış?"Zeynep sitem ederek söylemişti bu cümleleri ama sesi yerine tam oturmadığı için sesi garip gelmişti.

Uzun saçları yatağın her tarafına dağılmış gözleri uykuya mahrum bakıyordu.

"Kendimi kaptırmışım"diyebildiğimde beni duymadı çünkü tekrar uyudu.Bende dolabı açtım ve üzerime beyaz bir hoodie ve eşofman geçirdim.Saçlarımı gelişi güzel topladım ve aşağı doğru mutfağa yürüdüm.

Güzel bir kahvaltı hazırlayacaktım. Yani en azından deneyecektim.

Önce ocağa çay koydum ve sofrayı kurdum , belki fırından simit almaya gidebilirdim.Ama bu sokağı henüz tanımamıştım.Bu yüzden omlet yaptım ve büyük bir özenle sofrayı kurdum.Saatin sekiz olmasına yarım saat kalmıştı.Saat sekizde hepsini uyandıracaktım.

Saatler tam sekizi gözterirken merdivenlerden hızlıca koştum ve önce bizim odaya daldım ve Zeynep çoktan uyanmış.Makyaj yapıyordu  "Kahvaltı hazır " dediğimde bana inanamıyormuş gibi bakışlar attı sonra neşeyle gülümseyerek.

"Allah'ım sen sesimi duydun" dedi ama neden böyle bir şey söylediğini  anlamadım.

"Hadi gel diğerlerini uyandıralım" o kadar enerjiktim ki bu enerjinin nereden geldiğini bilmiyordum.

İkimiz sertçe Alaz ile Yiğit'in odalarının kapılarını çaldık.Ben içeriye doğru "kahvaltı hazır"diye bağırdım.Zeynep ise " Sizin bir kere bile yapmadığınızı yapıp kahvaltı hazırlamış" dedi.

O sırada içeride Alaz'ın sesi duyuldu "Lan benim tişörtüm nerde ben çıkardığımı hatırlamıyorum. " Yiğit ise uykulu bir sesle " ne bağırıyorsun sabah sabah "diye haykırınca içerideki ufak bir koşuşturma sonunda Alaz kapıyı açtı.

Yanlız KalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin