Keyifli Okumalar,
Dokuz yıldır beklediğim umut belkide bugün gelmişti , hatta bu kapının arkasındaydı ama belki de her şey daha kötü olacaktı. Sanki bu kapının arkasında büyük bir umut vardı.
Ama bu kapının arkasından en çok istediğim şey yaşadığımı hissetmekti. Yaşamayı hissetmek istiyordum .
Bu hayatta kimsesizlikten ve sevgisizlikten daha kötü bir şey varsa o da umutsuzluktu , ben kimsesizliği de sevgisizliği de çok iyi biliyordum ama umutsuzluk bilmiyordum ama korkuyordum ya bu kapının ardında umudumu kaybedersem.
Belki de artık yalnız olmayacaktım beni çok seven dört kişi daha olacaktı ya da beni kabulenmeyecek dışlayacaklardı.
Bugün yirmi bir yaşına girecektim. Belki de bu kapının arkasında çocukluğumu unutacak kadar mutlu olacaktım. Belki de çok seveceğim biri hepsini unutturacaktı.
Cem Abi yüzüme bakınca yüzümdeki gerginliği anladı farkında olmadan elimi yumruk yapmıştım elimi o kadar sıkmıştım ki avucumun içi acıyordu.
Kapıyı benim gibi bir kız açtı ve neşeli bir şekilde gülümsedi bende gülümsedim " hoş geldiniz" dedi . İçeri geçtiğimizde içeri sıcaktı ve güzel kokuyordu. Oturma odasına girdiğimde herkesin oturur bir vaziyette bizi izlediğini gördüm.
Ben içeri girince hepsi ayağa kalktı ve gülümsedi. Ama bir kişi hariç bana bakmıyor ve rahat bir şekilde oturuyordu Cem Abi arkamdan "Boran " deyince ayağa kalktı ama zorla kalktığı belliydi ve herkesin yüzünde olan tebessüm yoktu.
Cem Abi boğazını temizleyip " O zaman tanıştırayım. " dedi.
" Bu Zeynep grubumuzun tek kızıdır." elini nazik ve heyecanlı şekilde uzattı.
" Alya " dedim ve elini sıktım.
"Sonunda bu gruba bir kız geldi " bu dediğine gülümsedim ve bakınca çok güzel bir kızdı siyah uzun saçları ve siyah çekik gözleri ile çok güzel bir kızdı.
Cem Abi Zeynep'in yanındaki çocuğu göstererek " Bu Yiğit grubumuzun neşesi " O da Zeynep gibi gülümsüyordu. Sarı saçlı ,gözleri haylaz bakan bir çocuktu.
Yanında ki adam Cem Abi'yi beklemeden " Ben Alaz " dedi elini sıktım. Uzun boylu siyah saçlı siyah gözlü oldukça iri bir vücuda sahipti oldukça yakışıklıydı.
Bana bakmayan çocuk ise bana iğneleyici bir şekilde bakıyordu. Cem Abi onun bu haline iç çekip " Boran " dedi.
Beni istemediği her halinden belliydi. Elimi uzattığım da görmezden gelip odadan çıktı. Zeynep heyecanla yanıma gelip " Sen onu takma gel ben seni odama götüreyim. "dedi.
Evin üst katına çıkarken bir yandan da bana evi tanıtıyor ve Boran'ın aslında iyi biri olduğunu söylüyordu.
Odasına girdiğimde iki tane yatak ve kocaman bir gardolap vardı. " Yeni odana hoşgeldin. " dedi .
Yatağın üstüne oturup yattıktan sonra " Ben biraz uyuyabilir miyim? " diye sordum. " Tabi ki " dedi ve kapı kapanma sesi geldi. Uyumaya çalışsamda asla uyuyamadım ve pencereden baktığımda havanın kararmış olduğunu gördüm.
Sessizce aşağı indiğimde içeriden sesler geliyordu. " Nasıl bu kadar çabuk kabulenebilirsiniz?" Bu Boran'ın sesiydi beni istemediğini anlamıstım ama duymak kötü gelmişti.
Zeynep bir şeyler söylemek istiyormuş ama söyleyemiyormuş gibi bakıyordu beni savunan Boran' a karşı çıkan kişi ise Alaz' dı .
Alaz bana güvendiğini söylemişti. İlk defa bana birisi güvendiğini söylemişti ama ben ona güvenecekmiydim?Zorla kalbime işledikleri ' kimseye güvenme ' sözünü unutacakmıydım ?
Kapıdan içeri girdiğimde bütün gözler benim üzerimdeydi benim gözlerim ise yere bakıyordu. Gözlerimle onun gözlerine baktığımda büyük bir öfke vardı bana yaklaştı ve işaret parmağını sallayarak " Ne istiyorsun bizden? " dedi onun gözlerine bakmayı kestim.
" Ben " çıktı dudaklarımdan o sırada Alaz Boran'ın elini tutup " bu kadar yeter." dedi ve önüme geçti.
İlk defa biri önüme geçmiş beni korumuştu . Bunun için bile Alaz 'a minnet duyabilirdim.Bugün Alaz bana ikinci ilkimi yaşatmıstı.
Boran kapıdan hızlıca çıktı. Alaz bana dönüp " merak etme sana alışacak. " kafamı olumlu anlamda salladım ve gözlerimin dolduğunu o an farkettim .
Zeynep beni sofraya davet etti bende Alaz'ın yanına oturdum. Çok neşelilerdi kendimi ilk defa bir ailenin içindeymiş gibi hissetmiştim.
Bu dört kişi bana aile sıcaklığını hissettirmişti.Ama bu aile bana çok uzaktı.
Boran az önce hiç bir şey olmamış gibi masaya oturdu. Masadan kahkahalar uçuşuyordu ve Boran'ın yüzünde sıcak bir gülümseme vardı beni tamamen görmezden geliyordu.
Yiğit sık sık espriler yapıyor Alaz ve Boran'ı sinir ediyordu.
Masadan herkes kalkınca bende kalktım ve Boran'ın yanına oturdum beni farketti ama birşey yapmadı. Alaz yanıma geldi ve kolunu boynumdan geçirdi Yiğit de bize bakıp " kız gelince beni hemen sattın." dedi bende buna sesli bir kahkaha attım benimle beraber Alaz da güldü Boran'a baktığımda tekrar ciddi ifadesini takınmıştı.
" Ee beğendin mi bizi " diye sordu Alaz " evet " dedim ve gülümsedim.
Yiğit karşımda durdu ve beni süzdü , kaşlarını çattı " Pek de güzelmişsin kardeşim olmasan " dedi devamını getirmedi.
Bana kardeşim demişti " kardeşim " diye tekrarladım.
" O bizim kardeşimiz falan değil sadece misafir. " diye atıldı Boran
"Neden bana böyle davranıyorsun? " diye sordum gözlerinin içine bakıyordum daha önce fark etmesem de gözleri maviydi .
Sanki bu sorunun cevabını kendisi de bilmiyordu bana baktı ve derin bir iç çekti. Sorumu tamamen görmezden geldi ve kalktı.
Alaz " bir şeyler yapmak istermisin? " dedi ama reddetip dışarı çıktım
Bölümü umarım beğenmiştirsiniz eleştirilere ve yeni fikirlere açığım eklemek istediğiniz veya okumaktan keyif aldığınız şeyleri yazarsanız sevinirim
Görüşmek dileğiyle
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlız Kalpler
Storie d'amore" En korktuğun şey ne ? " Diye sordum cevap verip vermemekle kararsız kaldı " ölmek " dedi " ölünce yaptığım hatalardan çok korkuyorum" Kalbim acıdı " sen " dedi " sen korkuyor musun ?" " Hayır " dedim sert bir şekilde yutkundu . Bakışlarından deri...