2.HATIRALARDA KALMANIN SANCISI

1.1K 93 98
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR2

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KEYİFLİ OKUMALAR
2.HATIRALARDA KALMANIN SANCISI
🌻

Yıllar mı üstüme devrilmişti yoksa geçip giden yalnızca yedi gün müydü?

Algılarımı kaybetmiştim.

Tamı tamına yedi gündür Mahir mahalledeydi.

Keşke gitseydi...

Gitmesi bizim için en hayırlı olandı. Çünkü ben onu dinlemeyecektim, o da mantıklı bir açıklama yapamayacaktı.

O akşam, onu öylece arkamda bırakıp mahalleye geri döndüğümde peşimden gelmişti. Tüm yol boyunca bir gölge gibi arkamdan yürümüş lakin öfkemin perdesini kenara çekemeyeceğini bildiği için de sessiz kalmayı seçmişti.

Hala benimle aynı yolda yürüme çabasından vazgeçmiyor oluşu da can sıkıcıydı. Ama o, hep böyleydi. Korumacı tavırları, kanatlarının altına alarak hayata bağlama isteği hiç bitmezdi.

Geçmiş zamanda bu yaptıkları oldukça hoşuma giderdi ama artık öyle değildi...

Mahir geçmişi umursamıyordu, bense şimdiyi.

Günleri karıştıracağım kadar aynı geçen saatlerde, ne zaman depresyon haline bürüneceğim belli olmadığı için daima kapının arkasında hazırda bulunan uzun hırkam ve peluş battaniyemle odamdaki koltuğa yayılmış, dizi izliyordum yine.

İftar ve sahur harici yerimden kıpırdamazken bu durumun bizimkileri korkttuğunu da fısıldaşmalarından işitmiştim.

Babam, bir süre rahat bırakılmamdan yanayken annem, kafamı dağıtmam için iş kilitlemekten yanaydı.

Abim ise...

Çok da konuyla ilgilenmiyordu.

'Aşk başka, arkadaşlık başka, Yasemin. Mahir'le takılsam kızmazsın, değil mi?' diye sormuştu iki gün önce.

Ne diye bilirdim ki, sonuçta bizim aramızda bir şey yokken de birlikte top koşturuyorlardı. Sıkı fıkı bağlı olan arkadaşlıklarının arasına giremezdim. Ama abim de azıcık sorgulasın isterdim.

Mesela üç sene boyunca hiç aramamış bir adam, gerçekten arkadaş sıfatına layık mıydı diye.

Gerçi bunu yapmasını beklediğim kişi de abimdi, elimde satılık köprü var desem pazarlığa otururdu.

Battaniyeme biraz daha sarılıp boş bakışlarımı televizyona sabitlemişken Antalya havasında kurdeşen dökmek üzereydim. Ama battaniyemi örtmeyince de içimde üşüyen hislerim ısınmıyordu sanki.

Tam kafamı yastığa koyup yerimi rahatlatırmıştım ki arka arkaya çalan kapıyı duyarak hafifçe doğruldum ve "Abi!" diye bağırdım. "Kapıya bak."

Güneşi Bekleyen Ayçiçeği(Mahalle)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin