1.BOYNU BÜKÜK TARLA ÇİÇEĞİ

1.3K 111 118
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR1

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KEYİFLİ OKUMALAR
1.BOYNU BÜKÜK TARLA ÇİÇEĞİ
🌻

Ağrı.

İlk kalp ağrısı...

İlk kalp çarpıntısından daha etkili olan yani.

Kalbim ilk kez, ilkokul ikinci sınıfta sıra arkadaşım Buğra için çarptığında sonu hüsranla sonuçlanmış ve kırdığı pastel boyalarımla ağlaya ağlaya evin yolunu tutmuştum.

Annemden yediğim azarın haddi hesabı yokken küçücük boyumla Buğra'yı savunmuştum savunulacak tek bir yanı yokken bile.

Yıllar sonra, ilk kalp ağrımı yaşadığımdaysa, o gün kalbimin çarpıntısının güzelliğini anlayabilecek yaşa gelmiştim.

Çünkü ilk çarpıntı heyecan vericiydi, ilk kalp ağrısıysa acı verici.

Ve Mahir Korusoy, benim ilk kalp ağrımın adıydı.

Kırık dökük tabaklar, kalbim gibi yerle yeksan olurken, "Buyur tabi, oğlum," dedi babam.

Kalbimdeki hissettiğim ağrı, yeniden nüksedip canımı yaktı.

Ferit, getirdiği sandalyeyi hemen babamla kendi ortasına yerleştirdiğinde hızla Mahir'e yer açtılar. Annem tamamladığı son hazırlığıyla iftara saniyeler kala, yeni bir servisle tekrar sokağa geldiğinde Ferit'e uzattı ve hemen Mahir'in önüne yerleştirdi abim.

Donup kaldığım yerden kıpırdayamazken açlıktan sanrı gördüğümü düşünecek haldeydim.

Nurcan Ablanın, "Yasemin hadi, ezan okunacak," demesiyle bakışlarımı Mahir'den çekerek yerime yerleştiğimde göz pınarlarımdaki sızlama arttı.

Doyasıya su içme hayali kurarken kana kana ağlama isteğim önüne geçtiğinde okunan ezanla bardağıma uzandım.

Kimi suyla, kimi hurmayla açtığı orucuna şükür ettiğinde mahallemizin en büyüğü Yavuz Amca sözü aldı ve "Bir seneyi daha beraber devirip bugünlere eriştik çok şükür," dedi. "Kalplerimizin deva bulacağı, dillerimizden dökülenlerin kabul olacağı, hatalarımızdan ders çıkartacağımız bir ramazan geçirmek dileğimle, herkese afiyet olsun."

Zaten ağlamamamı bastıramazken Yavuz Amcanın konuşmasıyla bir damla yaş firar ettiğinde kimseye yakalanmadan sildim ve kaçan iştahımı kimseye belli etmemeye gayret ederek kaşığıma uzandım.

Oysa Mahir'e bakmak istiyordum.

Görmediğim süre boyunca değişmiş mi diye uzun uzun izlemek...

Ama yapmadım, bir kez bile başımı kaldırıp gözlerimi ona değdirip kalbime ihanet etmedim.

Kalbimse tam tersini yaptı ve bana ihanet etti.

Güneşi Bekleyen Ayçiçeği(Mahalle)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin