Mahalle sakinleri her yıl olduğu gibi ilk iftarlarını birlikte yapabilmek için Günebakan Ev Yemekleri restoranında harıl harıl hazırlıklarını sürdürürken beklenmedik bir adam, sofralarına misafir olacaktır.
Gelen bu misafiri gören Yasemin'in elindek...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌻 KEYİFLİ OKUMALAR 10.GEÇMİŞ VE GELECEK ETKİSİ
Sıkışmışlık hissiyle her daim mücadele ettiğimden insana nasıl bir etki bıraktığını bilirdim.
Bundan dört sene önceki Yasemin'e sorulsa, kaygılarının yersiz olduğunu söylerdi.
Şimdiki Yasemin ise, o kaygıların hiç de yersiz olmadığını ama o dört senelik zaman diliminde yaşadıklarının hiç de o kaygılara benzemediğini anlatırdı.
Büyümek, yalnızca yaş almaktan ibaret değildi.
Benim için artık büyümek, heybene koyduğun yaşanmışlıklardı, yaşların önemi yoktu.
Kısacık bir zamanda bile heybeme doldurduklarım, artı on yaş katmıştı bana.
Fakat şikayetçi değildim, belki de zamanında göz yumduğum her şeyle yüzleştiğim içindi.
Ansızın Mahir'e dilimden dökülen cümle, onun üstünde öyle bir şaşkınlık yaratmıştı ki sanki bunu beklemiyor gibiydi.
Üstünden bir hafta geçmesine rağmen hala kararımın geçerli olup olmadığını soruyordu her fırsatta.
Bense önce düşünmüş ve sonra kararımın arkasında durduğuma emin olarak her soruşunda aynı yanıtı veriyordum ona.
Henüz Hale, abim ve Ümit'ten başka kimse bilmiyordu. Abim, sırasını aldığımı düşünerek Hale'yi sıkıştırırken Hale'nin abimin aceleci tavırlarına tepkisi netti.
Ümit ise, benim için mutlu olmuş fakat Mahir'le aralarındaki durumdan dolayı çok müdahale etmemesinin en doğrusu olduğunu belirtmişti.
Müdahaleden kastıysa gelinlik, saç ve makyaj seçimi gibi detaylardı. Bazen absürt gelse gibi seçimleri konusunda diyecek tek kelimem olmazdı.
Benim hala aralarının düzeleceğine dair az da olsa umudum vardı ve en az Hale kadar Ümit'in de süreç boyu yanımda olmasını istiyordum.
Kaldı ki bu isteğime Mahir'in itiraz etmeyeceğine de emindim ancak her bir araya gelişimizde sürtüşme yaşamaları yalnızca huzursuzluk getirirdi.
Ümit ve Mahir konusu kafamı kurcalarken Hale'nin tabletinin ekranını bana çevirmesiyle dalgınlığımdan sıyrılıp ekrana baktım.
Ekranın parlaklığı kadar parlak olan elbiseye göz devirdiğimde, "Bu da mı değil?" diye sordu Hale.
Sanki her şey tastamam olmuş gibi elbise bakıyor oluşu da onun değişik kafa yapısındandı.
Belki de en doğrusunu yapıyordu; su akar, yolunu bulur, derdi daima.
"Hale, ortada net bir şey yokken hemen hazırlık yapmasan mı?"
"Aman Yasemin," dedi bıkkınca. "Ev bitince evleneceğiz dedi Mahir. Sen sanıyor musun o evi bekleyecek?"
