Mahalle sakinleri her yıl olduğu gibi ilk iftarlarını birlikte yapabilmek için Günebakan Ev Yemekleri restoranında harıl harıl hazırlıklarını sürdürürken beklenmedik bir adam, sofralarına misafir olacaktır.
Gelen bu misafiri gören Yasemin'in elindek...
Bazen ne yapsanız olmazdı, bazense parmağınızı kıpırdatmasanız bile her şey ayaklarınıza serilirdi.
Ben, daima arada derede kalandım.
Bazen çok çaba harcar, bazen de hiçbir şey yapmadan elde ederdim mutluluğu.
Rayından çıkmış hayatımı, yeniden bir düzene oturtmak sandığımdan daha zor olsa dahi bu sefer çaba harcama tarafında olduğumu bildiğimden şikayet etmiyordum.
Dakikalardır aynı soruyu kahkaha atarak soruyordu ama cevap alamıyordu.
"Yasemin, bir daha söyler misin demin dediklerini?"
Yeniden kahkaha attı. Bense göz ucuyla şöyle bir bakıp kafamı bıkkınca salladım. "Ümit, duyunca rahat edecek misin?"
"Kesinlikle," diye tasdik etti. "Acayip hoşuma gitti çünkü."
Kağıtları masaya gelişigüzel bırakıp kahvemden bir yudum aldıktan sonra, neşeli ifadesine bakarken, "Düğün giderlerini ödeyeceğiz," dedim ve hemen arkasına, "Rahatladın mı?" diye sordum hafif bir kızgınlıkla.
Her şey fazlasıyla hızlı geliştiği için Mahir'e zaten kızgındım. Bir de üstüne Ümit'in hal ve hareketleri eklenince, tam tuz biber oluyordu.
Bayram günü babaannemi ikna ederken yaptıklarından sonra tamı tamına on gün kalmıştı düğün tarihine. Nasıl yetişecek sorusuna ise cevabı netti. Otelde düğün olacağını, istediğim her şeyi alabileceğimi, ev içinse biraz daha beklemem gerektiğini söylemişti.
"Otelin yüzde ellisi müstakbel kocanın ya hani, Yasemin," diyerek yeniden güldü Ümit. "Sence para ödeme fikrin saçma değil mi?"
Kime göre, neye göre saçmaydı?
"Ümitciğim, düğünlerin gırla olduğu dönemde kendimi araya sıkıştıracağım diye sizi neden zarara sokayım?"
"Siz diye bahsettiklerinden birisi nişanlın diyorum Yasemin! Ne bu inat!" diyerek kendince mantıklı bir açıklama yaptığında artık ciddileşmişti. Çünkü kararımdan vazgeçmeyecek olduğumun farkındaydı. Bir anlığına kaşlarını çattığında, "Bu dediğini bana kabul ettirdin diyelim, Mahir ne diyecek?" diye sordu ve yüzümü saran ifadeyi incelemeye girişti.
"Sence, Mahir'in her isteğini kabul etmişken buna ses çıkartma hakkı var mı?" Üç saniye kadar duraksadım ve "Hayır!" dedim soruyu kendim yanıtlayıp. "Ev tadilatı bitene kadar annemlerle kalacağız dedi! Kulağa ne kadar korkunç geldiğinin farkında mısın sen?"
