22. bölüm

2.6K 266 28
                                    

Birisi kelli felli bir aile babası olan adamlardan yere damlayan kana bakılırsa Cengiz ve çocuklar biraz eğlenmişlerdi. Yaşlı pezevengi tutup sert bir yumruk geçirdim suratına, ağlayarak yere devrildi.

Diğer, yumruğu yiyen adamdan daha genç olan yaratık korkuyla yerinde titredi. Dişlerimi sıkıp bir tekme savurdum suratına, geriye doğru devrilen sandalyeyle yere yapıştı.

"Şimdi size bir sorum var,Deniz size hiç 'yapma' dedi mi?" İkisi de kafasını salladı.

"Peki durdunuz mu?" Ses çıkmayınca bağırarak tekrar ettim.

"Durdunuz mu durmadınız mı lannn?" Mırıl mırıl hayır dediler. Acımasızca onları tekmelemeye başladım, artık bayılacak hale gelen adamları Cengiz'e havale ettim.

"Koçum, bu lavuklara herşeyi yapmak serbest. Bu parayla ne gerekiyorsa alın, biraz hayal gücünüzü çalıştırın çocuklarla birlikte." Uzattığım ikiyüz liralıklarla dolu balyayı alıp ceketinin iç cebine attı.

"Emrin olur abi." Cengiz'in omzunu hafifçe sıkıp kulağına yaklaştım, gerginlikten kasılmıştı.

"Patrona söyle, haftaya pazar Selim ve benim son maçımız olacak. Yerini ayarlasın, seninle de vedalaşırız o gün." Cengiz yutkunarak yüzüme baktı.

"Senin adına sevindim abi. Patrona söylerim." Beceriksiz bir gülümseme dudaklarına yerleştiğinde sırıttım karşılık olarak.

Merdivenleri çıkarken arabam çoktan kapıya getirilmişti bile, direksiyona geçip eve sürdüm. Kapıdan girdiğim an manzaram şahaneydi.

Deniz koltukta minik köpeğine sarılıp uyurken, benim canavar da kafasını Deniz'in kalçasına yaslamış uyuyordu. Hepsinin rahatını bozacağımı bilsem de koltukta yatmasına izin veremezdim.

Deniz'i sakince kucaklayıp yatağımıza götürdüm ve üstünü örttüm. Beyefendileri de yerlerine yatırdım, benim canavar kucaklandığı gibi uyanıp kocaman gözlerle bana bakmıştı.

Kendimi salonda uyuyan ailesini, işten gelip yataklarına taşıyan aile babası gibi hissetmiştim. Kafasını yavaşça okşayıp yatağına bıraktığımda bir süre bana baktı.

"Uyu hadi oğlum, sabah oynarız birlikte." Kafasını yatağında patilerinin üstüne koyup gözlerini kapattığında bir kez daha başını okşayıp odamıza ilerledim.

Soyunup Deniz'in kolları arasına girerken kafamı da göğsüne yasladım. Hemen kollarını bana dolamıştı, kokusunu derince içime çektim. Banyo yaptığı belliydi, mis gibi kokuyordu yine.

Uykuya dalmak üzereyken telefonum titredi, komodindeki telefona uzanıp ekranı açtım. Cengiz adamların Neco'ya satıldığını söylüyordu ve parayı ne yapacağını soruyordu.

Neco tanıdığım en psikopat pezevenkti, o yüzden iyi anlaşırdık. Kadın erkek demeden herkesi bu yolda korurdu, ama sadece hak edenleri. Benim yolladığım şeref yoksunlarını bir güzel eğiteceğine emindim.

Ex : Koçum inan ki umurumda değil

Aranızda bölüşün, bardaki gence de koklatın

Ailesine yolluyormuş, hayırlı bir yere gitsin

"Emrin olur abi." Cevabından sonra telefonu bırakıp bebeğimin kokusuyla uykuya daldım.

Ayağımda bir ıslaklık vardı, bir gıdıklanma... gözlerimi açtığımda Deniz'imin bebeği ayağımı yalıyordu.

"Hey ufaklık, bu güzel bir uyandırma şekli değil. Gel bakalım babaya." Kucağıma gelen köpeğin temiz kokusunu içime çektim, yumuşacık tüyleri vardı.

"Günaydın delikanlı, babayı bir daha böyle uyandırma." Kulaklarını ve kafasını hızla sevip yere bıraktım.

Deniz mutfakta kahvaltı hazırlıyordu, minik bir parça eti benim canavarıma atıp yakalayarak yemesini sağlıyor ve kıkır kıkır gülüyordu. Kapıya yaslanıp güzel kalpli bebeğimi izledim, o güldükçe kalbimde bir yerlerin buzları çözülüyordu sanki.

Beni fark edip öpücük atınca hızlı adımlarla yanına gittim, ağzının kenarında yine çikolata lekesi vardı. Onu kollarıma alıp yere kadar eğerek döndürüp sesli sesli öptüm.

"Günaydın bebeğim benim, iyi uyudun mu bu beyefendilerle?" Gülümseyerek yüzümü izliyordu.

"Hmm hmm, dün banyo yaptırdım onlara. Tek başına çok zormuş, senin oğlunun kremini de sürdüm. Mis gibi oldular, biraz atıştırınca uyuyup kalmışım." Gülüşünün üstüne iki öpücük kondurdum.

"Sen gülümse böyle diye ömrümü önüne sererim bebeğim. Eşyalarımızı yavaş yavaş toplayalım, bu buradaki son haftamız." Gözlerine yerleşen neşeyle onu göğsüme çektim, saçlarını öpüp gerçek evimiz için kafamda ayarlamalara başladım.

Knockout Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin