Knockout

2. bölüm

Her zaman gittiğim otele gittiğimizde benim odama çıktık, temiz ve tam istediğim gibiydi. Odaya girip barına ilerledim, kendime bir kadeh viski doldurup sert tadına inat hızla yuvarladım.

"Ayakkabılarını çıkart, çoraplarını ve çamaşırını da. Elbise kalsın.." dediklerimi yerine getirirken hevesle bana bakıyordu.

Yatağa oturup ikinci kadehi içişimi izledi, pantolonumun düğmesini açıp fermuarı indirdim. İç çamaşırı giymediğim için aletim özgürlüğüne kavuştu.

Dili minik ağzından fırlayıp üst dudağını yalayıp geri çekildi, uzun saçlarına dokunduğumda kalp atışlarım hızlandı. Benim kalp atışlarım sadece kafeste hızlanırdı, ne oluyordu anasını satayım...

Minik çenesini tutup yüzünü kendime çevirdim, minik ama dolgun dudakları ortaya çıkmıştı. Hafif bir parıltı vardı o dolgunluklarda..

"Çok güzelsin.." içimden geçenler dudaklarımdan fırlarken derin bir nefes alıp gülümsedi ve bir hamlede dudaklarıma kapandı.

Gözlerim kapanırken bu minik gencin koca Ex'i devirişine şahit olmuştum, sırtım yatakla buluşmuştu. Kucağıma yerleşen genç yüzünden tıslar gibi bir ses çıktı dudaklarımdan.

Elleri belirgin kaslarımı okşarken sinirlenmek yerine mayışıyordum ve bu beni hayrete düşürmüştü. İlk kez bir insanın dokunuşuna sinir olmuyordum, sekste bile kimse dokunamazdı bana.

Bu minik genç tüm kaslarımı okşarken dudaklarımdan ufak mırıltılar çıkıyordu. Daha da cesurlaşıp dudaklarını boynuma indirdi ve ben ilk kez boynumdan öpülmenin verdiği hisle derince inledim.

Tüm vücudumu öpüp emerek aletime kadar ilerledi, baş kısmını diliyle okşarken uzun saçlarını hafifçe okşadım. Hoşuma gitmişti minik dilinin hareketleri, genelde sadece birilerinin ağzına girerdim ve içinde gibi gidip gelirdim.

Bu ise çok farklıydı, minik bir dil ve dar bir ağız bana hükmediyordu. Hassas bölgelere ekstra özen göstererek iyice ıslattığında elini ufak sırt çantasına attı, içinden ufak bir tüp çıkarttığında gülümsedim.

Kendini gözlerime bakarak hazırlarken öylece onu izliyordum, koyu renk gözlerimi bal rengi gözlerine dikmiştim. Üstüme çıkıp beni içine alırken bile gözlerine bakıyordum, bir ara gözlerini kapattığında çenesini sıkarak tekrar kendime çevirmiştim.

Minik beden kaslı vücudumun üstünde zevkle zıplarken ilk kez bunu güzel buldum, teninin sıcaklığı tenime işlerken kokusunu içime çektim. Bebek ve çiçek karışımı kokuyordu.

"Sen nasıl bir şeysin lan böyle, kokun bile bebek ama beni delirttin şimdiden." İçindeki sıcaklık aklımı alıyordu, üstümde daha da hızlanırken kendini hafif geri atıp elini toplarıma sardı ve yumuşak bir şekilde sağmaya başladı.

Tüm vücudum zevkle kasılırken içine resmen hırlayarak boşaldım, kendi minik aletini hiçe sayarak yanıma uzandı. Ben sarılmasını beklerken yatakta dönüp hala ucundan sıvılar akıtan aletimi emmeye başladı.

Zaten hassas olan aletim kısa sürede yeniden sertleşirken keyifli mırıltılarla yalayıp emmeye devam etti. Çelik gibiydim, dişlerini hafifçe sürterek başına kadar ilerleyip minik ağzıyla sertçe emiyordu.

"Amına koyayım, ne yapıyorsun?" Zevkle haykırmamla yüksek sesle kıkırdadı.

"Seni, sana yeteceğime ve hatta fazla bile geleceğime inandırıyorum." Parmağını emerek toplarımın altındaki deriye atıp ıslak ıslak okşarken emişi de daha yoğunlaştı.

Deliğimi okşayan parmakla kontrolsüzce boşalmaya başladığımda kafamı yastığa gömmüştüm. Her bir damlamı yuttu ve eğilip deliğimi diliyle okşamaya başladı.

Yok ben dayanamayacaktım, bir saat içindeki üçüncü ereksiyonumdu ve nefesim tekliyordu artık. Kafamın altına bir yastık daha koyup bana arsızca sırıttı.

"Manzaranın keyfini çıkart, ben sana tekrar sunana kadar hayalinde dönüp duracak çünkü." Sırtı bana dönükken beni içine aldı ve hızla inip kalkmaya başladı.

Uzun süreceğine emin olduğum zevkin yanında, gördüğüm manzara harikaydı. Dar deliği beni içine alırken her milimi gözlerime bayram ettiriyordu. Parmağını yine oraya getirip buruşuk deriyi okşarken karnımda tuhaf bir kasılma oluştu, sanki orası benim bilmediğim zaafımdı.

Islak parmağı beni okşarken hareket edip beni delirten deliği sayesinde tüm vücudum zevkle yanmaya başladı. Parmak yavaşça içime kaydığında iniş çıkışları hızlandı, deliğim ilk kez içine birini aldığı için kasılmıştı.

Zevke teslim olup kendimi saldığımda parmağı hareket etmeye başladı, bu deli bir zevkti. Sikerken sikiliyor gibiydim ve gözlerimi açık tutmakta zorlanır olmuştum.

İçimde bir yere dokunmasıyla boğuk bir inleme bıraktım otel odama, orayı daha da sert uyarmaya başladığında gözlerim yuvalarında ters döndü. Altımdaki çarşafı sıktım, boşalmaya başladığımda bilincim yavaş yavaş kapandı ve kendimi hiçlikte kaybettim.