Cengiz telefon ettiğinde koynumda uyuyan miniğimi uyandırmadan yataktan çıktım. Mutfağa geçip telefonu cevapladım, sesi gergin geliyordu.
"Abi, Selim itini arayan piçlerden birini bulduk. Aşağıda kapalı, çocuklar biraz üstünde çalışmışlar. İki kişi daha geliyor, şehir dışındalar." Sırıtıp soğuk bir su doldurdum kendime.
"Tamam, birazdan geliyorum. Ben gelene kadar dokunmayın." Telefonu kapatıp suyumu içtim, biraz elimi kaşımam gerekiyordu anlaşılan.
Bebeğime bir not yazıp bir kaç saate geleceğimi söyledim ve siyah pantolonumu üstüme geçirip çıktım. Arabada bile sürekli kafamda senaryolar kuruyordum, asla tahmin edemediğim şey ise tanıdığım birisi olmasıydı.
Merdivenleri inip gördüğüm yüz beynime balyoz etkisi yapmıştı. Beni kickboks ile tanıştıran hocam, kursun en taşaklı adamı şu an karşımda duruyordu.
"Esat Karagöl, bu ne şeref..." Alaylı sesimle bana dönen gözleri büyümüş, hayretle bana bakıyordu.
"Timur..." şaşkınca ismimi söylediğinde Cengiz'e baktım. Hemen sandalyemi getirip karşısına koydu, bende oturup dirseklerimi dizlerime dayayarak ona doğru eğildim.
"Şimdi Esat hocam, şöyle bir durum var. Sen ve bir çok şerefsiz, benim minik bebeğime hiç istemediği şeyler yapmışsınız. Sizin yüzünüzden çok ağlamış, inanabiliyor musunuz?"
Gözleri korkuyla büyümüştü, benim psikopat tarafımı en yakından tanıyan insandı kendisi. Kafasını iki yana sallayıp yutkunurken korkusu duman gibi onu boğuyordu.
"Bilmiyordum, hiç bilmiyordum." Ağlayacak kadar korkmuştu, sinirle gülüp tam gözlerinin içine baktım.
"Ama onun reşit olmayan ve zorla koynuna sokulmuş bir çocuk olduğunu biliyordun. Elinden tutmak yerine yeni bir yara açmayı seçtin değil mi? Hem de sikik bir zevk için.." Son cümlemi avazım çıktığı kadar bağırarak söylemiş ve hızla ayağa kalkmıştım.
Korkuyla büyüyen göz bebeklerini fark ettim, benden eskiden de korkardı zaten. Korkusu yüzünden altına işeyecek hale gelmişti.
"Peki bu zevk sana ne kazandırdı biliyor musun? Benimle maç yapma şansı... mutlu edeceğim seni, çok zevk alacaksın." Yutkunup kendini geriye yasladı, başı geriye düşmüştü.
"Seninle bunu yapmak istemiyorum, beni öldür." Kahkahayla gülerken sandalyesini tekmeleyip yere düşmesini sağladım.
"O kadar kolay mı olacak ölümün, seni pezevenklere satacağım işim bitince. Benim miniğim ne yaşadıysa siz de yaşayacaksınız, tüm acı çekmesine sebep olanları aynı adama satacağım."
Büyüyen gözleriyle bana bakarken inanamıyor gibi duruyordu, onu öldürmemek için kendimi geri çekerken Cengiz'e işaret ettim. Pislik herifi hücreye kapatıp diğer iki piçi getirdiler. Onları sadece kendilerinden geçene kadar dövmüştüm, kim olduğumu anladıkları an susmuşlardı.
Patronun yanına çıkıp yeni gelenler hakkında konuştum, beni sakince dinliyordu. Fiyat konusunda anlaşıp bara yöneldim, üniversite öğrencisi olan gençten bir şişe alıp eve doğru yola çıktım.
Benim minik bebeğim çoktan uyanmış olmalıydı, onun için güzel bir paket yaptırıp yola çıktım. Koca paket dolusu çikolata hazırlatmıştım, sonuçta herkes çikolata severdi.
Kapıyı açıp eve girdiğimde salonda bornozla oturan bir Deniz görmeyi beklemiyordum. Elindeki kağıda çatılı kaşlarıyla bakıyordu ve bacak bacak üstüne attığı için enfes bir manzara sunuyordu.
"Bebeğim, canavarın geldi..." Yüzü merakla bana dönerken, elimdeki kutuyu görünce ufak bir gülümseme filizlendi o güzel dudaklarında.
"Timur, nereye gittin?" Çoğunlukla yüzümü turlarken arada da kutuya dönüyordu bakışları.
"Cengiz aradı, Esat'ı bulmuşlar. İki piç daha elimde, geriye sadece bir tanesi kaldı. Sonra seni de alıp gideceğim bu pislik yerden." Hevesle koynuma sokulurken gözleri kutudaydı.
"Bana mı?" Hevesli sesiyle gülümsedim.
"Sana tabi ki bebeğim, oldu mu bilmiyorum. Umarım beğenirsin." Yüzü büyük bir gülümsemeyle aydınlanırken kutuyu alıp koltuğa geçti.
Dizlerinin üstüne oturup kutuyu açtığında tıpkı bir çocuk gibi gülümsüyordu. Kutudan antepfıstıklı bir çikolata alıp yukarı kaldırdı ve büyük bir ısırık aldı.
"Bak bu en sevdiğim Timur." Mutlu haline bakıp bende mutlu olduğumu fark ettim.
"En sevdiğinin ben olduğumu sanıyordum..." ağzındaki çikolatayla bana bakarken gözlerine varan bir gülümsemesi olduğunu görüp rahatladım.
"Her zaman en sevdiğim sen olacaksın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Knockout
RandomLakabı Ex olan bir psikopat boksör feminen bir gence aşık olur ve hayatının en zor sınavını verir