bölüm 35

19 2 1
                                    

Bana sarılmıştı sarıldığında gözlerim dolmuştu hem seviyordum hemde kızgındım

Tamar gidicem bırak beni

Tamer ağlayarak konuşmaya başladı

-Gökçe özür dilerim çok özür dilerim ne desen haklısın ama gitme bırakma beni çağresiz

Bir ağlama be adam seni görende öldük zanneder ota boka ağlıyosun Allah aşkına bir sus

-Gökçe gitme

Tamer bak vallahi dava açarım sana görürsün gidiyorum diyorum bitti görmek istemiyorum yüzünü

-Dün gece yaptıklarım için özür dilerim elimden geleni yapacağım ama gitme

Tamer seni daha fazla dinlemek istemiyorum

Odadan çıkar çıkmaz Zeynep ile çarpıştım

-Gökçe ağlıyormusun sen,elindeki ne gidiyormusun yoksa

Siz devam edin Tatailinize ben gidiyorum

-Ne oldu nereye gidiyorsun daha ilk günden

Tamer ilk günden yapacağını yaptı

-Ne yaptı

Boş ver gidiyorum ben

-Olmaz öyle bende geleceğim seninle

Sen benim için tatailini bölme,umarım Berk hoca senin değerini bilir

-Saçmalama Gökçe bende geleceğim seninle itiraz istemiyorum

İyi tamam gel

Zeynep eşyalarını alıp Berk'e veda ettikten sonra otelden ayrılmıştık

-Ne olduğunu anlatacakmısın Gökçe ?

Anlatıcam ama ilk önce gidelim

-Hayır hiç bir yere gitmiyoruz

Ne demek gitmiyoruz

-Karda kışta dağ tepesinde olmaktansa şehir merkezinden otel bulur orada kalırız olmaz mı ?

Bilemedim şimdi

-Olur olur kafa dinleriz hem

İyi gidelim bari 

Şehir merkezinden bir otel bulup yerleşmiştik çift kişilik bir oda'ya yerleşmiştik ardından üstümüzü değiştirip kahvaltı'ya inmiştik

-Eee anlatmıyacak mısın ?

Neyi ?

-Buraya gelme sebebimizi

Akşam anlatsam olur mu ?

-Olur tabiki ne zaman hazır hissedersen o zaman anlat

Anlayışın için Teşekkür ederim Zeynep

-Rica ederim kuzum, kahvaltıdan sonra alış verişe çıkalım mı ?

Çok yorgunum ama iyi olur

-Tamam o zaman ben odadan çantaları alıp geleyim sen davam et

Zeynep gitmişti iştahım bile yoktu yemek yiyemiyordum Tamer'i seviyordum ama rızam olmadan böyle bir şey yapması beni çok sinir etmiş ve üzmüştü ben kahvaltı tabağındaki yemekler ile oynarken derin boğuk bir ses beni düşüncelerden çekti aldı

-Merhaba iyimisiniz

Ha iyiyim siz kimsiniz ?

-Ben bu otelin sahibinin oğluyum adım Muhammed Mami diyebilirsin

Memnun oldum Mami bende Gökçe

-Çok düşünceli duruyorsun bunun sebebi nedir ?

Tüm müşterileriniz ile bu kadar yakından ilgilenir misiniz ?

-Yani kısmen,seni yalnız görünce merak ettim o yüzden oturdum yanına eee anlatmıyacak mısın ?

Ben daha kendime anlatamıyorum sana nasıl anlatayım

-Peki hangi rüzgar attı seni buraya

Aslında Samsunluyum arkadaşlarımla gelmiştim sorun çıkınca diğerlerini bırakıp buraya yerleştik başka bir arkadaşımla

-Vay be

Ne oldu ?

-Bende Samsun'da yaşıyorum

Aaa ne güzel

-Okuyormusun ?

Evet okuyorum bu yıl lise son

-Dersler iyi mi ne okumayı pilanlıyorsun ?

Derslerim gayet iyi,Bir hedefim yok

-Nasıl hedefin yok

Yani yok işte

-O zaman şöyle düşün sen küçükken ilk ne olmak istiyordun seni okula çeken ilk şey ne oldu beyninin derinliklerine in hatırla bu yola seni sürükleyen ilk şey neydi ilk hangi meslekti

Piskoloji mi okuyorsun ?

-Evet Samsun Ondokuzmayıs üniversitesi piskoloji öğrencisiyim

Şöyle söyleyeyim Mami ben ilk polis olmak istemişimdir babam polis'ti çok örnek alırdım babamı her zaman büyüyene kadar daha sonra ailemi kaybettim derken benim hayaller siyah poşete

-Hmm anladım Başın sağolsun Gökçe

MÜRAİ Aşkın İki yüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin