S-sevgili gibi
Bir şey demeden bileklerimden tutarak beni duvara yasladı ve ardından dudağıma bir buse kondurarak geri çekildi kalbim yerinden sökülecek gibi oldu
Sesizce konuşmaya başladım hala gözleri gözlerimdeydi
N-neden böyle bir şey yaptın
-Çünki benim olmanı istiyorum sadece benim tek benim en çok benim izin ver seni sevmeme kalbe söz geçmez Gökçe bırakma beni
Sarıldı bana ne yapacağımı bilmediğim için ittim üzerimden Tamer hoca'yı
Senin ve benim aramdaki tek ilişki öğrenci ve öğretmen ilişkisi olabilir daha fazla ileriye gidemez şimdi ben evime gidiyorum sende iyice düşün bunu belki aklın başına gelir
tam gidecekken kolumdan tuttu ağlayarak konuşmaya
-Gökçe ne olur gitme benden yapamam ben gitme gitme
Bu sefer daha şiddetli öpmeye başladı nefes alamıyordum hiç bir şey yapmıyordum ellerimi kendi beline Şarman için beline koydu kendisi ise saçlarımdan tutmuş hala şiddetli öpmeye devam ediyordu ellerimi beline doladım sadece dudaklarımı bırakmasını bekliyordum ayrıldığında ağlayarak konuşmaya başladım
Yapma n'olur bana da kendine de yapma bırak gideyim işte sevdanı kalbine göm unut beni
-Hayır hayır hayır gidemezsin
Tamer bırak bırak gideyim
-Gökçe hayır hayır
Bak tamam o zaman sen bunu bu gece düşün bende düşüneyim öyle karar verelim tamam mı tamam mı Tamer ?
-Tamam
Akşam arıycam seni kararım belli ama
-ama deme Gökçe düşün bunu
Tamam
Taxi ile eve giderken göz yaşlarımı tutamıyor ağlıyordum içimdeki sızı çok büyüktü başa dönmüştüm canım yanıyordu ölüyordum sanki ama içinde olduğumuz durum akıl almaz bir şeydi üşüyordum yine yüreğimde yanan ateş tüm vücudumu sarmış nefesimi kesiyordu taxide biraz daha düşündükten sonra insanlsrın görüşlerinin benim için anlamsız olduğunu fark ettim ve konuşmaya başladım
Beyefendi geri dönün lütfen
-Tamamdır abla
Kararımın kafamı karıştırmasına artık izin vermek istemiyordum seçimim aşktan yana olacaktı bunda karar vermiştim
Tamer'den
Soğuk duvarlara yaslanmış çaresizce ağlıyordum aklımda neden ? Sorusu dolanıyordu Gökçe her ne kadarda haklı olsada ben onu seviyordum ona açıklayacağım çok şey olsada onu seviyordum evet "BEN GERÇEKLİĞİMDEN KAÇIYORDUM" ellerim ayaklarım sanki benim değilmiş gibiydi sanki ruhum bedenimi terk ediyordu babam küçükken "erkek adam ağlamaz sen Mahir Erkin'in oğlusun" derdi baba hep erkeklerinde ağlayabileceğini anlatmak istmiştim şimdi ağlıyorum yanımda beni düştüğüm de kaldıran babam yoktu babam beni gerçekten seviyordu mu ? Bilmiyorum ama ben küçükken düştüğümde hep babam kaldırırdı insan çaresizken tutunacak bir el ister ya benim artık tutacak elim bile kalmamıştı kafam çorba gibi oradan oraya atlarken kapı çaldı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜRAİ Aşkın İki yüzü
Literatura FemininaYalnızlığın cehenneminde kavrulan Gökçe'nin gerçekliğinden kaçan Tamer hoca ile kesişen yollarında onları ayıra bilecek tek gücün ölüm olduğunu bilmeden birbirlerine sımsıkı bağlanırlar