GÖKYÜZÜ MATEMİ

685 53 12
                                    



Bir zamanlar bitmeyecekmiş gibi hissettiren esaretin ruhu şimdi özgürdü. ruhum bir deli fırtınaya hapsettim ben içinde kaybetmeyi değil kazanmayı seçtim.

belki düşecektim belki çok ağır darbeler alacaktım fakat bu bana zarardan ziyade daha güçlü olmamı sağlayacaktı.

ben darbeler ile yenilecek bir insan değildim aksine inadım ile savaşır acımı kimseye göstermezdim.

hazandım ben. bu topraklarda feda edilen diğer çocuklardan biriydim. ailemin seçimlerine kurban giden hazan.

behram denen adamın durduğu konağın kapısını bakarken buradan kaçma isteğim daha çok tetikliyordu.

"beni nereye getirdin burası da neresi "dediğimde bana dönen adama bakıyordum.

"burası benim evim kimse seni burada rahatsız edemez "dediğinde ona bakıyordum.

"bak beni sadece otogara bıraksan yeterliydi bundan sonrasını ben hallederdim "dediğimde adamın gözleri gözlerimde oyalandı.

"sence oranın giriş ve çıkışlarını tutmuş olmaz mı bunu düşünmedin mi "dediğinde ona bakıyordum. haklıydı.

"bak sana zarar vermem eğer isteseydim seni ona götürürdüm sadece yardım etmek istiyorum."dediğinde ona bakıyordum.

"bir insan başka insana bu devirde yardım etmez sende bunu biliyorsun "dediğimde bana bakıyordu.

"evet haklısın "dediğinde gözlerimin içine bakmaya devam etti. "fakat ben diğer insanlar gibi değilim beni diğerleri ile karıştırman canımı acıttı "diyerel elini dramatik bir şekilde kalbine koyduğunda ona haret ile bakıyordum.

"ben burada canımın derdine düşmüşüm sen burada dalga geçiyorsun "dediğimde bana munzir bir ifade ile baktı.

"kimse sana zarar veremez benim yanımda iken ayrıca artık girelim içeri yavaştan üşümeye başladım "diyen adam konağın kapısını açarak içeri girdiğinde onu takip ettim. 

"behram ağaoğlunun konağına hoş geldin "diyen adam bana döndüğünde onun bu rahatlık seviyesi beni benden alıyordu.

konağın merdivenlerinden orta yaşlı bir kadın inerek yanımıza geldi. "behram bey hoş geldiniz "diyen kadın bana baktı gülümseyerek "hoş geldiniz misafiriniz olduğunu söyleseydiniz sofrayı hazırlardım "diyen kadına baktım şaşkınca..

"o misafir değil nur teyze hazan burada bizimle kalacak "diyen adama anlamayarak baktığımda bana bakmıyordu.

"öyle mi "diyen kadına "nur teyze hazana şimdilik misafir odasını hazırla "diyen adam bana baktı.

"açıktıysan yemek yiyelim"diyen adam gerçekten inanılır gibi değildi. ayrıca bu adamın söylediği kulağı duyuyor muydu?

tam ağzımı açıp konuşacaktım ki "ya da nur teyze sen hazana odasını göster biraz dinlensin bir şey isterse ilgilenirsin ben bir telefon görüşmesi yapacağım "diyen adam bana tebessüm ederek bakıp merdivenlerden yukarı çıktığında kaşlarım çatık ona bakıyordum. sinir herif.

"açsan yemek hazırlayabilirim oğlum "diyen kadına gülümseyerek başımı iki yana salladım.

"hayır aç değilim sağ olun "dediğimde anlayışla başını salladı. birlikte merdivenlerden yukarı çıkarak kalacağım odayı gösteren kadın bir isteğimin olup olmadığını söylediğinde kibarca teşekkür edip dinlenmem için beni rahat bıraktı.

yatağın üstünde öylece oturup odaya bakarken derin bir nefes aldım.

"bakalım bizi ne bekliyor hazan "dediğimde içimdeki bu fırtınayı dindiremiyordum.

şayet tek dileğim bir kez daha o konağa o adama dönemekti.


İLAHİ BAKIŞ AÇISIN...

öfkesinden ayakta volta atan adam odanın içinde gelip giderken her yerde hazanı arıyordu fakat onu bulamamıştı.

bütün mardine haber salmıştı. onu gören duyana ödül verecekti. bu zamana kadar kaçmayı çoğu defa denemişti ve her seferinde başarısız olmuştu fakat şuan onu bulamıyordu. ve bu genç adamı çıldırtıyordu.

evet belki son zamanlarda ona çok fazla yüklenmişti ama hazan onu çıldırtıyordu. onun dik başlılığı boyun eğmez tavırları onun gibi sinir hastası bir adamı delirtecek cinstendi.

zaten bu özelliği yüzünden ona deli divane gibi aşık değil miydi? onun aşkı bir saplantı ve hastalıktı.

hazan için bu dünyayı yakardı. onun için ateşe atardı fakat hazan onu sevmiyor hatta nefret ediyordu.

bu onu daha da çıldırtıyordu. bir kerecik ona gülümsese ona sevse bu olanlar olur muydu? fakat aşk onun için vazgeçilmez bir tutkuydu.

hazan ise onun vazgeçilmez tutkusuydu. o olmadan yaşayamazdı.

"bulacağım seni hazan bulacağım "diyen adam derin bir nefes alarak durdu. gözlerini kapatıp açtığında öfkesini bütün mardini yakacak cinstendi.


*******************************************************************




HAZAN-MPREGxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin