Kalbimde bir acı değil bin acı vardı sanki. gözlerimi ne zaman kapatsam zihnime o düşüyordu. babam.
beni gözünü hiç kırmadan harcayan babam... beni sevmeyen adam.
baba neden beni sevmedin? neden bunu bana yaptın ki
gözlerimden yaşlar düşüyordu onu hatırladığım zamanlarda. öldüğü gün azatta beni ona götürmesini söylemiştim. götürmüştü.
mezarında dakikalarca oturmuş taş mermere öylece bakıyordum. sonra gözlerimden yaşlar aktığını hatırlıyordum.
ona sitemim o kadar büyüktü ki içim içime sığmamıştı o gün.
bağırıp çağırmıştım. o kadar çok ağlamıştım ki nefesim kalbimi tükettiğini hissetmiştim.
şimdi ise sırtıma yüklediği urgan kaburgalarımı o kadar çok acıtıyordu ki canım çok yanıyordu.
gözlerimi terleyen bedenimle açtığımda hava karanlıktı. yavaşça odanın penceresine yaklaştığımda karanlığın içinde parıldayan yıldızlar mardini öyle bir hisler sarıp sarmalıyordu ki büyü gibiydi.
bakışlarım gökyüzündeki yıldızlarda derinleşti. sağıma baktım önce sonra da soluma. ardında bulunduğum kafese.
başımı yavaşça eğdiğimde çaresizliğin acısı yüreğimde bir acının filizlenmesine neden oldu. gözlerim doldu.
bulanık bakışlarımı yukarı çevirdim. ona baktım. babama. gökyüzündeki potresine. kalbimdeki veryansın onu resmediyordu her yerde.
gözlerimdeki yaşlar önce yanaklarımdan aktı sonra da kalbimin içine düştü.
dudaklarım titredi. kesik bir nefes almak istedim ama olmadı. kalbim buna izin vermedi. boğazımdaki düğüm canımı o kadar çok acıttı ki hıçkırıklarım dudaklarımdan kaçarken ben hıçkıra hıçkıra o gece bir kez de babam için ağladım.
onun bana dayattığı bu prangalar için...beni sevmediği için....
bana bir kez olsun sarılıp seni seviyorum oğlum demediği için.
bir çocuğun babasının onu sevmemesi nasıl bir şeydir benden iyi hiç kimse iyi bilemez. acı çok acı verici bir histir.
bir keresinde okuldan eve gelmiştim. daha yedi yaşındaydım. yanına gitmiştim. yanına oturmuş ona bakıyordum.
beni öyle bir dövmüştü ki annem olmasa oracıkta canımı alacaktı. ben ona ne yapmıştım ki. sadece yanına oturmuştum. hiç bir şey yapmamıştım.
"neden baba neden" dudaklarımdan çıkan hıçkırığın yerine benim fısıltılarım karıştı.
gözlerim sel oldu aktı yüreğimde yangını cihan oldu ben yanmaktan kurtulamadım baba.
senin yaktığın alevin benim hayatımı beni mahvetti baba. her gece gözlerimi kapattığımda bana yaptıkların için keşke sen ölseydin baba ölseydin de bana bunu yapmasaydın. en azından seni böyle bilmeseydim. canım bu kadar yanmazdı baba.
"niye sevmedin beni baba"
"anne babam beni niye sevmiyor"
"bana kaç kere ağladın baba"
"sen yoktun baba sen yoktun"
"belki zamanla beni sever bana oğlum der beni bağrına basar"
"başına dert olmadığım için mi beni sevmiyorsun"
"yaşıyor gibi miyim sence baba"
BİR ÇOCUĞUN RUHUNU ÖLDÜRMEKTE CİNAYETTİR.
"sen beni diri diri toprağa kendi ellerin ile gömdün baba"
**************************************************************************
BABA SEVGİSİ GÖRMEMİŞ BİR İNSAN OLARAK SÖYLEYEBİLİRİM Kİ BABASI OLANLAR BABASINI ÇOK SEVSİN OLUR MU ÇÜNKÜ ONUN VARLIĞI O KADAR DEĞERLİ Kİ. BU BÖLÜMÜ ÇEREZLİK OLARAK ATTIM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZAN-MPREGxB
Roman pour Adolescentsbenim adım hazan. uygarlıklara ve bir çok medeniyete ev sahipliği yapan güzel şehrim Mardinin bilinen ve saygı gösterilen viran aşiretinin tek ve yüz karası oğluyum. ben bir erkektim ama babama göre ben bir erkek değildim. ben onun için utanç kaynağ...