❝𝓃𝓸𝓴𝓽𝓪❞
Evet bayım; dünyamızın bugünlerinde namuslu insan binde bir çıkıyor.
Hamlet
Bölüm 3. KOKUNUN SOLUĞUMDAKİ DANSI
Karanlığın koynunda bir labirentte süzüldüğümde duyduğum ürpertici dalga seslerini dinledim. Bedenimde gezinen kuş tüyünün ağırlığını hissederek devam ettim. Su kaynağını işiten kulaklarımdı ancak gözlerim bir türlü görmeyi reddediyordu. Ayağımın altında değen hafif nemli kumların dokusunu hissediyordum.
Bir türlü çıkışa ulaşamadığım bu labirentte neyle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum. Tıpkı buraya nasıl geldiğimi bilmediğim gibi. Üzerimde salınan beyaz şifon elbisenin etekleri kumlara sürtünürken lekelenmişti.
İşte ruhumda da böyle bir leke vardı. Yanlış yerde yanlış elbiseyle bulunduğum için varlığımın dibi tıpkı bu şekilde lekelenmiş, her su değdiğinde ise kirleri daha da yukarı çıkmıştı. Bir kalbe girmek ve girdiğini sanmak arasında korkunç bir farkındalık yatıyordu.
Kulağıma dolan yankılı fısıltılar adımı söylerken dalgaların sesini bastırıyordu. Çıkışı bulup bir an önce gitmek istiyordum. İnsan kendi hayatında çıkışı arayıp çıkmak ister miydi? Bu labirent bir metafordu. Hayatımız tıpkı bu şekilde karmakarışıktı. Biz ise ne yapacağımızı bilmiyorduk.
Fısıltılar kulağıma daha yoğun dolmaya başladığında korkudan olduğum yerde kalmakla devam etmek arasında kaldım. Bana seslenen kişinin kim olduğunu bilmiyordum. Ya yardıma ihtiyacı varsa ve ben yetişemiyorsam ne olacaktı?
Elbisenin eteklerini tek elimle toplayıp koşmaya başladığımda, sese doğru gittiğimden emin değildim. Daha da hızlanıp köşeyi döndüğümde ise tam karşıda gördüğüm karaltı yönümü değiştirmeme neden oldu. Eğer bu fısıltı ondan geliyor ve ben de deminden beri onu bulmaya çalışıyorsam, bana da yazıklar olsun demek istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOKTA
Novela JuvenilÜniversitede edebiyat ve konservatuar öğrencilerin gizemli bir şekilde ortadan kaybolması dikkatleri çeker. Fakat asıl soru şudur ki; hepsi arkasında iyi olduğuna dair notlar bırakmıştır. Okul dolaplarına bırakılan zarflardan kimsenin haberi yoktur...