Bölüm 21.3
Telefonu kapatıp başımı ağaca yasladığım an duyduğum çıtırtıdan emindim ancak arkamı dönüp baktığımda orada kimseyi göremedim. Burası bana özel olarak kalmalıydı ve umarım kimse keşfetmezdi.
Ertesi gün teyzeyle konuştuğumda, kazandığı paranın iki katını teklif etsem bile kabul etmedi. "Ben erdemli bir insanım insanlara bir söz verip yarı yolda bırakamam kızım, para ben de her kapıyı açmaz," demişti.
Oysaki sadece işim acele olduğu için bu dille konuşmuştum. Onu paramla falan satın aldığım yoktu. Öyle bir insan da değildim zaten ama teyzenin sözleri suratıma tokat gibi çarpmıştı işte. Gelen paranın rahatlığını düşünüp böyle bir tepki vermiş olabilir miyim diye düşündüm.
Olabilirdi. Daha almadan aceleci tavırlarımla üslubumu değiştirmeme neden olduğu için teyzeyi kaybetmiştim. Yana yakıla birkaç yerle daha bu tarz bir iş yapan tanıdıkları olup olmadığını sordum ancak kimse yatılıya onay vermiyordu.
Annem elbette Bulut'u idare edebilirdi, ileri derecede şeker hastası olmasaydı. Saatinde içmesi gereken ilaçları içmez bir de yediğine dikkat etmezse komaya bile girebilirdi Allah korusun. O yüzden evde üçüncü bir kişi daha olmalıydı çünkü başka kimsemiz yoktu. Üç gün evden çıkmasalar bu evdekiler öldü mü kaldı mı demezdi kimse.
Derin bir of çektim. Geldiği zaman üst üste gelen dertler bir olmuş beni boğmaya çalışıyordu. Dükkânın tekinin önüne çökmüş otururken elinde adres olan kapalı bir teyze girdi içeri. Ağaçların sallanan dallarına odaklanırken rüzgârın fısıltısı doldu kulağıma.
"Kızım kolay gelsin ben şu adresi arıyorum?" diye sorduğunda kasiyer kızın meraklı ses tonunu duydum.
"Ne yapacaksın sen teyze bu evi?"
"Yatılı yardımcı arıyorlarmış görüşmeye gidecektim yavrum."
İşte o an ayağa fırladım. Onu bana Allah mı göndermişti? Şöyle bir baştan inceledim teyzeyi. Beyaz teni pamuk gibi hafif sarkık yanaklar barındırıyordu yüzünde. Ellerinin üzeri kurumuş, kırışmış teninde ince çatlaklar dolaşıyordu. Üzerine giydiği yeleği ve gerçek bir anne kazağıyla tamamen zararsız biri gibi görünüyordu.
"Teyze aklın varsa bu eve girmezsin. Hakkında hiç iyi şeyler duymadım. Gerçi seni kabul ederler mi emin değilim ama," diyerek kem küm eden kasiyer kızı anında tersledi teyze.
"Ne diyorsun kızım sen?"
"Anlarsın ya teyze, bu evin adı tüm mahalle tarafından biliniyor. Önünden bile geçmez kimse."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOKTA
Roman pour AdolescentsÜniversitede edebiyat ve konservatuar öğrencilerin gizemli bir şekilde ortadan kaybolması dikkatleri çeker. Fakat asıl soru şudur ki; hepsi arkasında iyi olduğuna dair notlar bırakmıştır. Okul dolaplarına bırakılan zarflardan kimsenin haberi yoktur...