Becoming the Guide of the Mysophobic Villain? Absolutely Not! (R19)

Bölüm 72

Demek istediğim, her geçen gün kilo aldığım doğruydu, ama bu tamamen benim hatam değildi. Çalışmıyordum, nadiren dışarı çıkıyordum ve o bana yemek getirmeye devam ediyor, bu yüzden de asla aç hissetmiyordum. Bu bariz bir sonuçtu.

Yediğim bu şeftali bile Claude tarafından soyulmuştu. Ellerini ıslatamayacak kadar onurlu olduğunu düşünmüştüm, ama ortaya çıktı ki, etrafta insanların olmasından hoşlanmaması nedeniyle kendi kendine yeterlilik becerilerinde birinci sınıftı.

Ama aklımda bir soru kalmıştı. Claude yemeklerim konusunda neden bu kadar ciddiydi?

Bildiğim kadarıyla, başkalarını besleme konusunda ciddi olan kötüler, Hansel ve Gretel'i şişmanlatan cadı gibidir, sadece onları yemek için...

.....

...Bu, Claude'un büyük planının bir parçası olabilir miydi?

İştahım anında kayboldu ve bir tıkırdatı ile çatalımı yere bıraktım.

"Doğru, senin kadar ikiyüzlü ve kara kalpli biri, art niyet olmadan bana yemek getirmeye devam etmezdi."

"Art niyet?"

Claude bana baktı, yemek yemeyi bırakıp hırladığımda şaşkına döndü.

"Beni çirkin yapmak için şişmanlatıyorsun!"

"Ne?"

"Rehber olduğumu bilirlerse diğer Esper'lerin bana imreneceğinden endişe ediyorsun! Yani, beni çekici kılmıyorsun, bu yüzden başka kimse beni istemeyecek!"

"......"

Gerçek şu ki, birlikte yaşadığımızdan beri Claude benimle beklediğimden daha fazla ilgilendi. Ama onun gibi birinin sadece iyi bir insan olmadığını çok iyi biliyordum. (Abla çocuğu artık sal yaa)

Son zamanlarda, Claude'a olan güvensizliğim zirveye ulaşmıştı. Yaptığı her şey şüpheli görünüyordu, sanki arkasında gizli bir niyeti varmış gibi.

Sözlerime karşı Claude biraz yorgun görünüyordu.

"...Saçma sapan konuşmayı bırak ve yemeğini bitir."

"Gördün mü, beni tekrar beslemeye çalışıyorsun! Dürüstçe söyle, neden yemek yememle bu kadar ilgileniyorsun? Bir art niyet olmalı!"

Kararlı ifademle karşı karşıya kalan Claude, içi boş bir kahkaha attı.

"Rose."

"Devam et, bahaneni sözle!"

"Kilo almasan bile gerçekten bu konuda endişelenmiyorum."

"...Ne?"

Tamamen önemsiz bir şey düşündüğümü haykıran Claude'un bakışı beni çileden çıkardı. Yani, kilo almasam bile, Esper'lerin bana bakması konusunda endişelenmiyor çünkü zaten olduğu gibi çekici değilim - bu mu?

Claude usulca güldü.

"Ah, o zaman git, kilo alsa bile güzel görünecek bir Rehber bul."

"Kim?"

"Bayan Shana gibi...çok var."

"Ah..."

Claude kayıtsız bir ifadeyle başını salladı.

Shana'nın güzelliğini kolayca kabul ettiği için daha da üzüldüm.

"Peki ya Irene? Irene güzel, değil mi?"

"Irene?"

"Evet, biliyorsun, eski oda arkadaşım. Uzun boylu, sarışın..."

"O kız bir rehber miydi?"

"Bir rehber değil, görünüş açısından. O güzel değil mi?"

"Evet, güzel."

Yine, Claude kolayca kabul etti.

Yani, tüm kadınlara çekici demediği için değil - Shana ve Irene'in güzel olduğunu kabul ediyor, ama sadece benim için! Sadece bana!

"Bak, tüm erkekler aynı. Birlikte yaşadığı kişi benim, ama diğer güzel kadınlara mı bakıyor? Neden beni geri göndermiyorsun ve güzel bir kadın rehberle yaşamıyorsun!"

"Rose, görmüyor musun? Tüm bu Rehberler arasında seninle yaşamayı seçtim."

"Ne!"

"Benim için görünüş hiç önemli değil."

"...?"

Claude'un sözlerini tam olarak kavramam biraz zaman aldı.

Yani, dünyada Shana ve Irene gibi güzel kadınlar ve sayısız Rehberler var. Ama aralarında Claude benimle yaşamayı seçti, bu da görünüşe öncelik vermediği anlamına geliyordu...

"...Ne!"

...Yani, çekici değilim?! (Ağağağağ ölüyorum dmdjdm)

Güçlü bir kol belime sarılıp beni kendine çektiğinde fırtına gibi olmak üzereydim. Göz açıp kapayıncaya kadar kanepede yatıyordum ve Claude üzerime belirmişti.

Çenemi tutan Claude, neşe dolu bir kahkaha çıkarıyordu.

Bu da nedir?

Ve tabii ki, Claude yanaklarımın her yerine öpücükler eklemeye başladı.

"Kes şunu!"

Ne kadar mücadele edersem edeyim, bu beyhude bir çabaydı. Claude tatmin olana kadar devam etti ve sonra sonunda uzaklaştı.

Claude'a baktım.

"Neden güzel olmayan birini öpüyorsun!"

"Bu doğru."

Claude, kulağımın arkasındaki dardağınık saçlarımı düzeltirken, kahkahalarla renklenen bir sesle konuştu.

"Görünüşe göre oldukça eşsiz bir zevkim var."