BÖLÜM -35-

142 13 2
                                    

-5 yıl sonra-

Rüya kendine ayrılan dairede dinlenip üzerini değiştirdi. Yüzüne peçesini kapatıp kapıya yöneldi, o an yardımcısı şaşkınlıkla ona baktı.

Yardımcı kız: Prensesim? Nereye?

Rüya : Halletmem gereken ufak bir işim var.. hemen dönerim. Sen kimseyi içeri alma.

Yardımcı kız : Ama Prensesim-

Rüya : Ne diyorsam onu yap.

Rüya yüzündeki peçeyi düzeltip odasından temkinle çıktı. Etrafı kolaçan ederek ilerledi.  Koridorun köşesine geldiğinde kafalardan birini gördü, hızla kolonun arkasına saklanıp gitmesini bekledi. Kadın gidince yoluna devam etti.

İlk hedefi Pargalı'nın odasıydı, altın yoldan geçene kadar dikkatli davrandı, neyseki yakalanmadı. Pargalı'nın kapısının önüne geldiğinde içeriden bir ses duymasıyla durması bir oldu, kulak kesildi. Pargalı kapıya yaklaşıyordu, aceleyle etrafa göz gezdirdi gizlenecek bir köşe gördü, kendini köşeye sakladı. Rüya'nın köşeye gelmesiyle Pargalı odasından çıktı. Adam hızlı adımlarla hünkarın odasına yürüdü.

Rüya onu gizlice izledi. Pargalı tam Rüya'nın olduğu köşenin önünden geçerken bir an durdu, Rüya nesef dahi almıyordu. Sonra adam yoluna devam edip hünkarın odasına girdi.

Rüya rahat bir nefes alıp saklandığı köşeden çıktı. Adımlarını sessiz ve hızlı atıyordu. Pargalı'nın odasına ulaştığında içeri geçti, oda hala hatırladığı gibiydi. Kemerinde takılı olan küçük çantayı açtı, içinden not kağıdı kıstırılmış bir fare kapanı çıkardı. Masaya, Pargalı'nın görebileceği bir noktaya koydu. Sonra küçük çantanın içine tekrar baktı, masaya koyması gereken bir şey daha vardı.. Kelebek kolye.

İşini bitirdiğinde vakit kaybetmeden oradan ayrıldı. Bu süreçte gizlenmekte ustalaşmıştı, gölgelerde kimseye görünmeden saraydan çıkmayı başardı. Şimdiki hedefi Hatice Sultandı.

Sultanın sarayının yerini önceden öğrenmişti. Bir süre sonra oraya vardı. Etraf boş görünüyordu, Hatice akşamki davet için çoktan Hünkarın sarayına gitmiş olmalıydı, Sultanın yokluğunda çalışanlar dinleniyorlardı. Rüya saraya girdi, en karanlık köşelerden ilerleyip Hatice'nin odasına ulaştı. Odaya göz gezdirdi, pek tuhaf birşey yoktu. Kemerindeki küçük çantayı araladı bu kez Hatice için hazırladığı fare kapanını çıkardı, bu kapanın kıstırdığı not kağıdı kana bulaşmıştı. Yatağın üzerine yerleştirdi kapanı. Peçesinin altında dudağının kenarı yukarı kıvrıldı.

Rüya : Tüm korkuların geri döndü Hatice..

Geldiği gibi sessizce çıktı saraydan, kimsenin ruhu bile duymamıştı.

*

Bir müddet sonra Rüya dairesindeysi. Yardımcısı merakla kadının gözlerine bakıyordu. Rüya peçesini araladı.

Yardımcı kız Elenor : Prensesim, ne oldu?

Rüya keyifle gülümsedi.

Rüya : Hiç, herşey yolunda.

Elenor : Prensesim kendinizi tehlikeye atıyorsunuz..

Rüya : Her neyse Elenor, akşam için en güzel elbisemi hazırla.

Elenor başını salladı ve dairenin diğer kısmına geçti.

Rüya bıraktığı kapanları gördüklerinde yüzlerinin alacağı hali hayal edip keyiflendi. Pencereye yaklaştı, dışarıda Hatice'yi gördü. Sultan has bahçede dolaşıyordu.

Rüya onun yüzünü gördüğünde merdivenden düştüğü zaman aklına geliyordu. Bu Hatice'ye karşı içindeki kinin büyümesine sebep oluyordu. Daldığı noktadan omu Elenor'un sesi almıştı.

Rüya KapanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin