❗️Önemli❗️
Merhabaa! Bölümden önce kısa bir açıklama yapacağım burayı dikkatli okursanız sevinirimm.
Birkaç aydır zor şeyler yaşıyorum. Normalde bölüm çok daha önceden gelmesi gerekiyordu ama maalesef elimde olmayan sebepler vardı, umarım kusura bakmazsınız.
Bir diğer konu ise; oy sayısı. Okunma sayısına göre oy sayısı çok az kalıyor bu yüzden artık sınır koyacağım. Bu sınır her bölüm artabilir, artık o da okunma sayısına bağlı. Oy sınırı geçmeden bölüm gelmeyeceğini bilin lütfen.
Bu bölümki oy sınırımız: 30
İyi okumalar.💞~~~~~
2 hafta sonra...
Tam iki hafta geçmişti. Bu iki hafta içinde düğün hazırlıklarıyla uğraşıp durmuştuk. Her yerde dekoratörler koşuşturup duruyordu. Evin her yerinde farkı birini görüyordum, artık bu kim diye sormayı bırakmıştım. ilk başlarda garip gelse de artık yatak odamızda bile birini görsem umursamadan geçiyordum. Bu hayatı bana alıştıracakları aklımın ucundan geçmezdi.
Ve evet düğünü evde yapacaktık. Adamların evi ev değil malikane olduğu için mekan tutma gereği duymamışlardı. Aslında tam olarak öyle değildi, evde düğün yapmak onların bir aile geleneği olduğu için yapıyorlarmış.
Ben evde olacağı için sadece akrabalar gelir minik bir düğün olur diye düşünüyordum. Ta ki Begüm davetli listesini çıkartırken kaç kişi olacağımızı sorana kadar. Sorduğumda: "bizimle beraber 300 kişi olacağız" dediğinde üstümden büyük bir şok dalgası geçmişti. Bu eve 300 kişi nasıl sığacaktı? Tamam bahçe falan vardı ama bu rakam fazla anormal değil miydi, yoksa bir tek bana mı garip geliyordu?
Niye bu kadar çok olduğunu sorduğumda: "yüz'e yakın kişi benim arkadaşım, bir kısmı abimin arkadaşları, geri kalan kısmının da akraba." Demişti. Ve bunu çok umursamaz söylemişti. Sığmayız diyince de "rahat sığarız merak etme." demişti. İnsanların içinde ölmemeyi dileyerek konuyu kapatmıştım. Anksiyetem yoktu ama o kadar kişi biraz gericiydi.
Bunları düşünerek evin içinde gezinirken yatak odasından Hazar'ın çıktığını gördüm. O geceden sonra iki hafta boyunca onu her gördüğümde kaçacak delik arıyordum. Hala utancımdan yüzüne tam olarak bakamıyordum. Benim aksime o çok rahattı hatta benim bu halimden keyif aldığına emindim.
Gözlerimiz kesildiğinde derin bir nefes alma ihtiyacı hissetmiştim. Mavi gözleri her zamanki gibi dikkat çekiciydi. Beni görünce dudaklarında minik bir gülümseme oluştu ve yanıma doğru ilerlemeye başladı. Yine heyecanlanarak kaçacak bir yer bulmak için etrafa bakındım ama galiba artık çok geçti çünkü Hazar yanıma ulaşmıştı bile.
Kafamı kaldırarak gözlerimi güzel yüzünde gezdirdim. "Hazırlanmayacak mısınız bayan Karaer?" Bayan Karaer...bu hoşuma gitmişti. Ama sorduğu soruyu anlamamıştım "Neye?" Hazar tek kaşını kaldırdı.
"Neye olabilir Mehir?"
"Ne bileyim ya." Hazar bir elini burun kemerine getirip hafifçe sıktı. "Mehir, lütfen bana kendi düğününü unutmadığını söyle."Hatırladığım şeyle çatık kaşlarını düzelttim. "Ay yok unutmadım kafam karıştı bi an. Hazır her şeyim, makyözümün gelmesini bekliyorum." Evet düğünümüz bugündü. Hazar rahatlayarak nefesini verdi. "Çok şükür." Gözlerimi devirdim. "Siz hazırlanmıyor musunuz bay Karaer?" Ona aynı şekilde karşılık verince gülümsemesi genişledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMIN ANLAŞMASI (+18)
Romance"Yapmadım diyorum neyi anlamıyorsun be adam neyi kanıtlayayım kanıt yok!" Sinirden delirecektim. Düz bir ifadeyle parmaklıkların arasından bana baktı."Peki, sana bir seçenek sunacağım kabul edersen özgür olacaksın." Heyecanlanmıştım. "Tamam, Söyle"...