HAYATIMIN ANLAŞMASI (+18)

Misafir

Kapı çaldıktan sonra Hazar sinirle küfür ederek giyinip kapıya bakmıştı. Geri odaya döndüğünde babaannesinin rahatsızlandığını ve gitmesi gerektiğini söyleyip evden çıktı.

İlk yakınlaşmanın bölünmesi de tam bize olacak şeydi. Mecburen geceliğimi geri giyip yatağa yattım. Sinirlerim bozulmuştu ve zevkimin yarıda kesilmesinden dolayı başıma ağrı girmişti.

Böyle uyuyamayacağım için yataktan kalkıp mutfağa gittim. Kendime sert bir kahve yaparak balkona geçtim. Hava soğuktu ve üstümde sadece gecelik vardı ama çok umursamadım.

Hazar'ın sigara paketinden bir dal alıp yaktım. Kahvem ve sigaram bitikten sonra içeri girip odaya çıktım. Hazar'ın ne zamana geleceği belli değildi o yüzden onu beklemeyip uyumaya karar verdim. Zaten beklesem de bir daha bende o cesaret olmayacağı için yüzüne bile bakamazdım.

Işıkları kapatıp yatağa uzandım, biraz sonra da uykuya daldım.

☀️

Sabah uyandığımda Hazar'ı yatakta bulmayı bekliyordum ama yoktu. Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Aşağı inip etrafa baktım ama hiç bir yerde yoktu.

Bu kadar önemli bir şey olduğunu tahmin etmemiştim kadın beddualarımdan mı etkilendi acaba?

Ne kadar dalga geçsem de Bir şey olmamasını ümit ederek kahvaltımı hazırlamak için mutfağa geçtim. Canım Krep çektiği için krep malzemelerini hazırlayıp yapmaya başladım.

Hepsini pişirdikten sonra yiyeceğim kadarını masaya koydum. Tam oturmuşken Kapıdan ses gelince Hazar'ın gelmiş olabileceğini düşündüm.

Ama mutfağa Pelin abla girince gülümsedim. "Günaydınn." Elindeki eşyaları sandalyeye bırakıp gülümsedi. "Günaydın kızım, ne zaman uyandın? Geç geldim kusura bakma."kafamı hızlıca iki yana salladım. "Ne kusuru abla ben kendim de hazırlayabilirim seni niye yorayım boş yere, elim ayağım var çok şükür."

Gülerek mutfak önlüğünü boynundan geçirdi. "Olsun kızım işim bu benim." Kafamı salladım. "Biliyorum ama her an da işinin başında olamazsın seninde kendine ayıracağın zamanın olması lazım." Gülümseyerek saçlarımı okşadı. "Ne güzel düşünüyorsun sen güzel kızım." Pelin ablada tam bir anne sıcaklığı vardı çok samimi ve tatlıydı.

Birlikte kahvaltımızı yaptıktan sonra masayı toplayıp odaya geçtim. Yatağı düzeltim uzun zamandır duşa girmediğimi fark ettim.

Eşyalarımı hazırlayıp duşa girdim. Suyu ayarlarken banyo kapısının açılmasıyla bakışlarım hızlıca oraya döndü.

Kapıdan içeri Hazar girdi ve arkasından kapıyı kapattı. Şaşkınlıka ona baktım. "Ne yapıyorsun? duş alıyorum çıksana." Ellerimle göğüslerimi ve alt tarafımı kapatmaya çalıştım.

Hazar sırıtarak gömleğinin düğmelerini açmaya başladı. Galiba sıçtım. "Niye gömleğini çıkarıyorsun?"
Sıcaklamış da ondan mehir.

İç sesimi umursamadım Hazar'a bakamayan devam ettim. "Duşa gireceğim." Kaşlarımı çattım. "Ben varım ama şu an çık çabuk!" Gömleğinin düğmelerini tamamen açıp omuzlardan sıyırarak çıkardı.

"Sakin ol karıcığım."  Afallayarak baktım yüzüne. Gülerek kemerini de çıkardı. "Hazar, git. Seninle duş almayacağım." Pantolonunu çıkarttığında yutkundum.