Arkadaş

862 29 41
                                    

Aldığım nefes az geliyordu o kadar dolu kadar sinirliydim ki her yeri yakmak istiyordum o kadını boğarak öldürmek istiyordum. Bana böyle bir şeyi demeye ne hakkı vardı? Hemde ben ona hiç bir şey yapmamışken.

Elim titriyordu sakinleşemiyordum bahçede ordan oraya yürüyerek kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Evin kapısının açıldığını duydum ve ardından kapıda Hazar'ı gördüm. Ona çok sinirliydim hiç bir şey dememişti. Hatta bana sus demişti. İnanamıyorum ya babaannesi bana orospu derken bile bana sus demişti.

Hazar bana doğru gelmeye başlayınca elimi kaldırıp onu durdurdum. "Defol git yaklaşma sakın bana!" Bana 1,5 metre uzaklıkta durdu. "Mehir bak saçmalama gel konuşalım." Konuşalım diyordu çıldırıcam konuşalım diyordu. "Ne konuşacağız ya neyi konuşacağız. Allah belanı versin Hazar hala bana ne konuşmasından bahsediyorsun. O kadının bana dediklerini duymana rağmen hiç bir şey demedin. Bana sus dedin lan sen!"

"O kadın dediğin benim babaannem!" Bir de savunuyordu. "Ben neyim Hazar? Getirdin beni buraya ailene ne diye tanıttın sen beni? Sevgilim demedin mi?" Hazar daha konuşmadan tekrar konuşmaya başladım.

"Beni buraya getirip sevgilim diye tanıttıysan it gibi de koruyacaksın anladın mı beni!" Avazım çıktığı kadar bağırmıştım evdekilerin de duyduğuna emindim. Duysunlar pislik köpekler.

"Daha baştan böyleyse evlenmeyi unut Hazar ister tık beni içeri umrumda değil kimse beni ezemez. O kadını mı koruyacaksın? O zaman git koru ama ben yokum." Bir süre yüzüme baktı.

"Biraz sakin olup konuşalım eminim babaannem de söylediğine pişmandır lütfen gel hadi." Kesin pişmandır aynen benim söylediklerimle şoktan kurtulabildiyse şu an göbek atıyordur.

"Nah pişmandır Hazar ben bu evde kalmam o kadın gitmeden, bir süre arkadaşımda kalacağım ararsan açmam, boşa uğraşma." diyerek adamların getirdiği arabama doğru ilerledim adama dönüp anahtarı vermesi için elimi uzattım. Adam önce Hazar'a baktı, onayı almış olmalı ki cebinden çıkardığı anahtarı avucumun içine bıraktı. Bir de onun onayına kalmıştım işe bak.

Arkama bile bakmadan hızlıca arabama binip çalıştırdım. Hızlıca sürmeye başladım. Bütün sinirimi gaz pedalından çıkarıyordum. İlk defa bu kadar hızlı kullanıyordum.

Lise arkadaşıma gidecektim, uzun süredir görüşmüyorduk zaten. Bir süre onda kalmak iyi gelirdi.

Bir saat yol gittikten sonra en sonunda evin önünde durdum. Arabadan inip evin önüne geldim ve kapıyı çaldım. Tabi kapı açılınca çocuğu yarı çıplak görmeyi beklemiyordum.

"Mehir?" O da benim kadar şaşırmış gibiydi. "Niye çıplaksın oğlum sen?" İçerden bir kadın sesi gelince her şeyi anlamıştım. "Hay Allah belanı versin bu günü mü buldun eve kız atacak."
Gözlerini devirdi.

"Senin bana geldiğin günler hiç normal olmuyor ki gerizekalı. Gerçi içeri." İçeriye girerken sessizce konuştum. "Kız çıplak falan değil dimi lan?" Kafasını iki yana salladı. "Hayır ya geç." Ben salona geçerken o da yukarı çıkan merdivene doğru seslendi. "Diana, if you're not dressed, get dressed and come inside."
(Diana, giyinik değilsen giyinip içeri gel.)

Piçe bak bir de yabancı bulmuş. İngilizcem lisede iyi olduğu için C1 seviyesinde İngilizce biliyordum. Ben koltuğa otururken sarışın taş gibi bir kız merdivenlerden sekerek inip Atlasın kucağına atladı. Bunlar işi pişirmiş gazamız mübarek olsun.

Gözümün önünde vıcık vıcık öpüştükten sonra Atlas Dianayı yere indirdi ve yanımdaki koltuğa oturdular. "Ee Mehir naber, nasılsın?" Atlasa doğru döndüm. "Pek iyi değil sen?" Atlas Diana'nın saçlarını okşamaya başladı. "İyi ben de sen niye kötüsün hayırdır?" Olanlar aklıma gelince yine kendi içimde küçük sinir patlamaları yaşıyordum.

HAYATIMIN ANLAŞMASI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin