Selam,
Bu bölüm hem romance hem de atanamamış bromance var 🥰
İyi okumalar. Dilerim seversiniz.
Yorumlarınızı eksik etmeyin.
Sevgiler
-------
Çağla'nın heyecanlı sesi kulaklarında yankılanırken ve onun kucaklamasına karşılık verirken, arka tarafta arabasının yanında gözlerini hayranlıkla kendisine kilitlemiş olan Alaz'ı fark etti. Kendisinin adam üzerindeki bu denli etkisini görmesi ayaklarını yerden kesmeye yetmişti. Tabi bunda, adamın özenle şekillendirilmiş saçları, üst düğmelerini açık bıraktığı ve beline tam oturan koyu renk bol kumaş pantolonuna tıkıştırdığı beyaz ince gömleği, zincir kolyesi ve ışıldayan gözleri ile yaydığı karizmatik enerjinin etkisi çok daha büyüktü. Alaz her zaman ki gibi sadece durarak bile onu etkisi altına almayı başarabiliyordu. Ama bu gece sanki kendisine daha bir özenmişti, tabi bu mümkünse. Saçlarını bile düzeltmişti, her zaman alıştığı o kendi içindeki dağınıklığı yoktu.
Aralarındaki mesafeye daha fazla dayanamadı ve kızların yanından ayrılarak yavaşça ona doğru yürümeye başladı. Yaklaştıkça parfümünün o enfes kokusunun, onun kendine has kokusuyla karıştığını koklayabiliyordu. Bu mesafede bunları düşünüyorsa, yanında olmak, boynuna gömülmek kim bilir nasıl hissettirirdi.
Şimdi tam karşısındaydı, yüzünde heyecanlı bir gülümseme ile Alaz'a bakıyor ve tepkisini dile dökmesi için merakla bekliyordu.
"Anlaşıldı, bu gecenin normal bir şekilde bitmeyeceği aşikâr." dedi ona hayranlıkla bakarak ve kinayeli bir sesle.
Aldığı cevap ile afallamıştı Asi, hafifçe kaşlarını çatarak sordu. "Nasıl yani?"
Alaz, bir eliyle kızı belinden tutup hafifçe kendine çekti, içinde bulunduğu ruh hali kızın gerçekliğini kavramak, hayal olmadığını iyice anlamak için ona bir an önce temas etmesini emrediyordu.
"Nasıl yani mi? Nasıl mı?..." bir yandan beline sardığı eli ile onu hafifçe sağa sola sallıyordu, bir yandan da şımarıkça sözlerine devam ediyordu. "...bu güzellik ne? Bu güzellik. Yasaklanmalı, Ceza Hukuku'nda yeri olmalı, bana verdiğin zarardan dolayı yargılanmalısın Asi kız." dedi. Onu yavaşça sallamaya devam ederken boynuna ufak öpücükler konduruyordu.
Asi, onun bu şımarık çocuk hareketlerine gülüyor bir yandan da durması için onu sabit tutmaya çalışıyordu.
"Alaz dur, dur. Daha gece başlamadan başımı döndürdün."
"Evet, öyle etkilerim olduğu söylenir." dedi arsız ve ukala haliyle.
Tek kaşını kaldırdı ve "Kimler tarafından?" dedi sorar gözlerle Asi.
Daha gece başlamadan pot kırmaya başlamıştı Alaz, sözlerine ve etkilerine daha dikkat etmesi gerektiğini bir türlü öğrenememişti. Genelde aklındakileri pek filtre uygulamadan aktarması ile meşhurdu.
"Annem." dedi hiç gerçekçi olmayan bir tonda. Cevabı o kadar hızlı vermişti ki, bir teorisine göre aniden verilen cevapların inandırıcılığının daha fazla olduğunu düşünüyordu.
Aldığı cevabın kaçamaklığı ve kendini kurtarmak için uydurduğu bahanenin gerçeklikle yakınlığı konusunda şakayla karışık güldü Asi, sonra biraz daha ciddi bir tonda cevap verdi.
"Öyle olsun, neyse ki ben insanları geçmişleri ile yargılamam Alazcığım." dedi ve hafifçe çenesinden makas aldı.
İçinden umarım gerçekten öylesindir Asi kız, diye düşündü Alaz. Çünkü onun geçmişi aklı sağlım herhangi bir genç kızın kaldırabileceği boyutta değildi. Sadece hayatına giren, çıkan kızların sayısı değil, katıldığı ve çoğu zaman başrolü olduğu pek çok tuhaf durumlar ve olaylar vardı. Dönüp baktığında gençlik heyecanı ve ateşiyle yaptığını biliyordu ama yine de o anlarda aldığı keyif ve onu hayatının gerçekliğinden uzaklaştırması, kendi yarattığı sahte kişiliğinde çok işine yaramıştı. Ama şimdi Asi ile beraber o kişiliğinden uzaklaşmaya, kendi öz benliğine dönmeye çalışıyor, bunun için çabalıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yattığımız Yataklar, Battığımız Bataklar / Aslaz
FanfictionYabani evrenindeki çiftimiz Asi ve Alaz'ın hayatları farklı bir şekilde kesişeydi, mesela Asi, Soysalan Üniversitesi'ne bomba gibi düşseydi, nasıl olurdu? İşte bu hikayede onları okuyup, hayatlarına ortak olacağız.