Selam,
İyi okumalar. Dilerim seversiniz. 🥰
Yorumlarınızı ve kurgu üzerindeki düşüncelerinizi okumak beni çok mutlu ediyor. 🖤
Bakalım Aslaz'ı bu bölüm neler bekliyor? 🙄
Sevgiler
-------
"Geçti, geçti. Her şey yolunda. Asi..." iki eliyle onu yanaklarından tutmuş, hafifçe okşuyor ve yaşadığı şoktan geri getirmeye çalışıyordu Alaz. "...buradasın, benimlesin. Geçti. Buradayım, tutun bana." onu tekrar kollarına aldı ve içine hapsetmek istercesine sarıldı, tüm korkularının kendisine geçmesini istiyordu.
Hala saldırıya yakalandıkları yerde birbirlerine sarılmış bir şekilde duruyorlardı. Saniyeler önce kocaman alanı, namlusundan çıkan kurşunların ve devasa cam duvarların patlama sesleri doldurmuştu. Artık canhıraş oradan oraya savrulan ve telaşla sevdiklerini kontrol eden insanların bağırtıları Alaz'ın kulaklarına dolmaya başlamıştı. Buradan uzaklaşmalıydılar, burada sadece ikisi oldukça açık bir hedef konumundaydılar. O yüzden tekrar Asi'ye döndü ve onu kollarının altından tutarak, korkuyla çömeldiği yerden kaldırdı.
Asi'nin kulakları uğultuyla yankılanıyordu, vücudu ve bacakları titriyordu. Alaz'ın onu belinden sıkıca tutan elleri olmasa, şu an ayağa kalkamazdı. Güçlü olduğunu düşündüğü her yerden sınanıyordu, sokaklarda büyümüş, pek çok acıya göğüs germek zorunda kalmıştı. Ama içinde bulunduğu cam fanusun hiç beklemediği bir anda tuzla buz edilerek taranması, onun zorlu hayatı için bile oldukça fazlaydı. Bu nedenle kendine gelmesi biraz süre almıştı. Sonra Alaz'ın telaşlı sesini ve vücudundaki dokunuşlarını hissetti.
Beraber ayağa kalktıklarında Alaz telaşlı yüzüyle, hafifçe geri çekilmiş her iki eliyle Asi'yi kontrol ediyordu. Ellerini, omuzlarından sürükleyerek kollarına indirmişti. Sonra Asi'nin her iki kolunu hafifçe kaldırarak sırtına, beline, karnına bakıyor. Zarar gördüğü bir yer olmadığından emin olmak istiyordu. Saniyeler içinde kontrollerini bitirmişti.
Derin bir nefes almıştı, bir elini rahatlamış olmanın verdiği refleksle kendi alnına götürmüştü. "Ohh...tamam iyisin, gerçekten iyisin..." sonra dayanamadı, tekrar onu kendine çekip sıkıca sarıldı. "...benimlesin. Kimse sana zarar veremez."
İşittiği telkinlerin Alaz'ın sesinden geliyor olması Asi'yi daha iyi hissettirmeye yetmişti. Burada kollarında olmak onun güven verici sesini duymak, bir nebze olsun daha iyi gelmişti ve artık daha da kendinde hissediyordu. Kucaklaşmış gövdelerini aniden ayırmıştı, Alaz'ın yüzüne baktığında ilk anda fark edemediği kesikleri gözlemledi. Kaşının üstünde ve elmacık kemiğinin hemen yan tarafında keskin cam kesiklerinden çıkan kan sızıntılarını görebiliyordu. Elleri telaşla Alaz'ın yüzüne gitmişti ama dokunmak canını acıtmak istemiyordu.
"Alaz, yüzün? İyi misin başka yerinde bir şey var mı?" elleri, Alaz'ın kollarına ve karnına gitmişti. Telaşını dindirmek için hemen Alaz devreye girmiş, onu bileklerinden tutmuştu.
"Ben iyiyim, yok bir şeyim telaş yapma ne olur. Sadece sen iyi ol, o bana yeter." dedi kaygılı bir sesle, gözlerini Asi'nin hüzünlü gözleri ile buluşturmuştu.
"Bu neydi, kim bunlar?" diye sorularına devam ediyordu.
"Her kimse yaptığına pişman olacağını biliyorum sadece..." dedi koyu bir sesle "...hadi bir an önce gidelim buradan."
Alaz, Asi'nin yan tarafına geçmiş ve korumacı bir şekilde belinden tutarak kendine yaslamıştı. Buradan ayrılmaları gerekiyordu. Kardeşleri, annesi, babası neredeydi? Peki dedesi herkes iyi miydi? Kısa bir an etrafına baktığında gördüğü manzara ile dehşete düşmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yattığımız Yataklar, Battığımız Bataklar / Aslaz
FanfictionYabani evrenindeki çiftimiz Asi ve Alaz'ın hayatları farklı bir şekilde kesişeydi, mesela Asi, Soysalan Üniversitesi'ne bomba gibi düşseydi, nasıl olurdu? İşte bu hikayede onları okuyup, hayatlarına ortak olacağız.