Koşuyorum.
Nereye varacağımı bilmiyorum. Nereye gittiğimi bilmiyorum. Kaçıyorum arkamdaki canavarlardan. Belki de şu ana kadar kaçtığım gerçeklerdir bilmiyorum. Tek yapabildiğim kaçmak. Bilmediğim bir yerdeyim, bilmediğim bir diyardayım. Bilmediğim her şeyden korkarım. Bildiklerimden daha çok korkarım. Ben Yang Jungwon en son hatırladığım şey huzurlu bir uykuya hazırlandığım fakat buradayım. Nasıl, ne ara bilmiyorum ama bir diyarda uyandım. Arkamda koşan binlerce ufak yaratık ne onun hakkında ise hiçbir fikrim yok. Telepatik olmama rağmen güçlerimi kullanamıyorum. Sanki aklıma başka birisi hükmediyor gibi. Birisi güçlerimi kullanmamı istemiyor gibi. Ve ben türünün en güçlü telepatiği o istemediği için bunu yapamıyorum. Beni rahat bırakmasını istemekten başka çarem yok ama ben Yang Jungwon asla yalvarmam. Saatlerdir kaçıyorum. Savaşamıyorum ama bu teslim olacağım anlamına da gelmez.
________________________________________________________________________________
Ben kaçarken size biraz dünyamızdan bahsedeyim. Mirabilis'e hoş geldiniz. Ah o herkesin bayıldığı ve gelmek istediği Mirabilis. Mirabiliste 7 türe ayrılırız. "Özel yetenekleri" olmayan hiçbir çocuk buraya giremez. Ya da daha doğru bir tabirle ailelerinden koparılıp bu saçma kafese getirilmez. Ah pardon kafes demişim "özel okul" demek istemiştim. Okulumuz bizim için bir kafes. Sadece belirli saatlerde gün ışığı görebiliriz onun dışında sürekli çalışırız. Durmadan, sıkılmadan, daha güçlü olmak için çalışırız. Türlerin birbirini görmesi burada 5 yıl okumadan yasaktır. Ancak o zaman karşımızdaki kişiyi ya da türü tanıyabiliriz ve eğer bize bir şey yapmaya kalkarsa onu engelleyebiliriz. Saçmalığın daniskası. Özel asker gibi yetiştiriliyoruz. Neye karşı bilmiyoruz. Gelen tehdidi tanımıyoruz. Neye benziyor hayal bile edemiyoruz. Türlerden bahsedecek olursak eğer 8 türüz. Akılcılar, Şekil değiştiriciler, Vampirler, Kurt adamlar, Büyücüler veya Şifacılar, Sıradanlar ya da Bilgeler ve Telepatikler. Oh 7 oldu. Tabii unuttuğum bir tür var. Kelebekler ya da dünyamızın tabiri ile Kara Büyücüler.
Akılcılar; aslında basit adından da kolayca anlarsınız ya yine de açayım. Akılcılar zihin okurlar. Karşıdaki kişin beyninin her nöronunda gezinebilirler. Eski yeni bütün hatıralarına inebilirler. Genelde güvenlik bölümünde kullanılırlar. Mafyaların göz bebeği bir türdür. Hadi ama gerçek dünyadan neredeyse bir farkımız olduğunu düşünmediniz değil mi? Her şey aynı. Neredeyse.
Kişinin belli bir zayıf noktasına dokunduklarında onları kısa süreliğine kullanabilirler. Fakat kişinin zayıf noktasını görebilmek için Mirabilis'in İmperium nehrindeki testi başarıyla geçmeleri gerekir. Eğer başarılı olamazlarsa nehrin içinde canlı canlı yanarlar. Ne de güzel bir dünya öyle değil mi? Şu ana kadar testi geçen bir akılcıya rastlanamadı. Cesarette bulunanların çoğu yandı.
Şekil değiştiricilere gelecek olursak eğer ruh eşi olan hayvanın kılığına girebilirler. Onların arasındaki özel tür ise Anka kuşu ruh eşi olan kişidir. Ah birde beyaz renkli kitsune. Bu benim dedemdi. Yang Jeongin. Ama öldü bir kaç sene önce, ailemle beraber onu da kaybettim. Anka kuşuna sahip özel tür şuan da Mirabiliste. Nishimura Riki. Kendisi arkadaşım olur. Şekil değiştiricilerin başka bir özelliği ise nesneleri veya hayvanları hatta bazen insanları istedikleri şeye çevirebilmeleridir. Bunun için özel büyüler öğrenmeleri gerekir. Riki bunları kolayca yapabiliyor. Kendisini henüz açmadı özel olduğunu bilen pek kimse yok, ben dışında, kendini açığa çıkarmak istemiyor.
Vampirler ise bildiğimiz klasik vampirler. Gün ışığını pek sevmezler. Ve düşündüğünüz gibi kan kokusu alınca çıldırmıyorlar. En azından bir insanın kanı. Vampirler insan kanı içmeyi tercih etmezler tabii gözü dönmüş bir manyak değillerse. İnsan kanı içtiklerinde kendi safkan özelliklerini kaybederler ve o insanın bazı özelliklerini alma ihtimalleri vardır bu yüzden insan kanı içmezler. İçenleri de dışlarlar. Bazı vampir ataları zamanında içmiş ve tüm ırklara kendine itaat etmesini sağlayacağını düşünmüş fakat bu olmamış. Sonları pek hoş olmamış açıkçası. Halka açık alanda yakılmışlar. Vampirler safkanlığa takıntılıdır o yüzden insan kanı içtiğiniz anda bir vampir sayılmazsınız. Kendi içlerinde bir özel türü olduğu söylenemez ama şuan bilinen en güçlü vampirin Park Sunghoon olduğu söyleniyor. Onu tanıyorum. Soğuk herifin teki duyguları olduğundan pek emin değilim. Ayrıca gerçekten çok soğuk. Atasının Lee Minho olduğu biliniyor. Bundan bir asır önce bir kelebeği alt eden vampir olarak biliniyor. Bu kadar güçlü olmasına şaşmamalı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cage
Fanfiction"Kötü bir ruhun ele geçirdiği bir kişiyi sadece onun daha önce tatmadığı bir şeyi tattırarak kurtarabilirsin Jungwon" dedi Jay. "Ne o Jay?" Jungwon merakla sordu büyüğüne "Aşk Jungwon aşk..." dedi Heeseung hüzünle camdan dışarıyı izlerken