Odadaki 6 gözün hepsi vücudunun etrafı mavi iksirle kaplanmış olan Jungwon'a bakıyordu. Jungwon'un arada inlemeleri duyuluyor olsa da bir şey oluyor gibi değildi. Mavi sıvı iyice Jungwon'un tenine işlemişti. Son damlalarda tamamen kaybolduğunda Jungwon'un ayakları daha fazla kendi vücudunu taşıyamamıştı. Gözleri tamamen karardığında ve bileğinde hissettiği acıyla son hatırladığı şey Jay'in onu kucağına aldığıydı.
✩₊˚.⋆☾⋆⁺₊✧✩₊˚.⋆☾⋆⁺₊✧✩₊˚.⋆☾⋆⁺₊✧✩₊˚.⋆☾⋆⁺₊✧✩₊˚.⋆☾⋆⁺₊✧
Aşağıda odada kalan beşli salonda sessizce oturmuş hepsi kafasında bulundukları durumu ölçüyorlardı. Neyin içine düştüklerinde dair en ufak bir fikirleri yoktu. Ama hepsi canı pahasına da olsa ne vazgçemeyi ne de arkadaşlarını bırkamayı düşünüyordu. Riki ayağa kalktığında Sunghoon ona baktı.
"Madem aramızda artık gizli saklı yok. Benim ruh eşim bir anka kuşu. Bu asrın seçilmiş şekil değiştireni benim" elini ensesine götürüp konuştu.
"Ve izninizle biraz uçacağım yoksa ankam beni yakacak" gülerek konuşmuştu.
"Dikkatli ol" Jake izin verdiğini söylemişti böylece.
Diğerleride kafalarıyla onayladığında Riki kapıdan çıkarak anka kuşunu serbest bıraktı ve ağaçların üstünde süzülmeye başladı.
"Daha bize söylemediğiniz başka şeylerde var mı?" Sunghoon imayla konuştuğunda Jake ona döndü
"Kusura bakma Park özel olduklarını sakladıkları için." "özel" kelimesinin üstüne basarak ve orta ve işaret parmağıyla tırnak işareti yaparak söyledi
Sunghoon gülerek karşısındaki sinirli gibi görünen çocuğun ensinden tutarak kendisine çekmiş ve alnına bir öpücük bıraktı.
"Seni sinirlendirmek için yaptım yoksa bana ilgi göstereceğin yok" Sunghoon fısıldadı burunlarını birbirine değidirerek
"Gayet başarılı bir girişim Park" dedi Jake Sunghoon'un kolunu sıkmıştı.
"Bende seni seviyorum Sim" Sunghoon burnunu Jake'in burnuna sürtüp geri çekildi
✩₊˚.⋆☾⋆⁺₊✧✩₊˚.⋆☾⋆⁺₊✧✩₊˚.⋆☾⋆⁺₊✧✩₊˚.⋆☾⋆⁺₊✧✩₊˚.⋆☾⋆⁺₊✧✩₊˚.⋆☾⋆⁺₊✧
Heeseung ikilinin yakınlaşmaya başladığını görünce Sunoo'nun omzuna kolunu dolamış ve kendisiyle beraber onuda arka kapıdan bahçeye çıkarmıştı. Salıncağa oturduklarında sarı saçlı çocuk kafasını kırmızı saçlının omzuna bıraktı.
Sonbaharın geldiğinin habercisi olan soğuk hava salıncakta oturan iki çocuğun saçlarını yalayıp geçiyor kırmızı saçlı olanın saçları kısa olan sarı saçlarının üstüne düşüyor ve mükemmel bir uyum içinde esintiyle birbirlerine karışıyorlardı.
Hafif esintiyle mayışan iki genç gözlerini kapatıp dans eden yaprakların hışırtlarını ve yapraklara eşlik eden dalların birbirlerine çarpışını dinliyorlardı.
Uzun olan genç kolunun altındaki bedenin titrediğini fark ettiğinde onun üşüdüğünü anladı.
"Ceketimi giymek ister misin?" Heeseung sakince mırıldandığında Sunoo yavaşça kafasıyla onu onayladı
Heeseung üstündeki ceketi çıkartarak sarı saçlının omuzlarına narince bıraktı.
Tek avcunu ileriye götürerek avcunda bir ateşin belirmesine izin verdiSunoo parıltılı gözlerle önündeki ele baktı
Elini yakınlaştırdığında gerçekten etrafa yaydığı sıcaklığı hissetmişti.Daha sonra dudaklarını büzerek başını koyduğu omuza biraz daha sindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cage
Fanfiction"Kötü bir ruhun ele geçirdiği bir kişiyi sadece onun daha önce tatmadığı bir şeyi tattırarak kurtarabilirsin Jungwon" dedi Jay. "Ne o Jay?" Jungwon merakla sordu büyüğüne "Aşk Jungwon aşk..." dedi Heeseung hüzünle camdan dışarıyı izlerken