Lardies Krallığı

711 54 96
                                    


~Bana bir söz verdin: 'Yine gelirim' diye.
Sen gelmesen bile ben, gelirdim.

Sana bi' şarkı yazdım; Söylersin diye.
Beni hiç unutmamanı istedim..

(My favorite turkish song..)

Çoğu kişinin girmek için can attığı bu kraliyette adımlar iken içindeki heyecana söz geçiremiyordu, Hyunjin. Yıllar sonra burada ilk defa bulunuyordu ve bu, o'na tarif edilemez bir huzur veriyordu.

Düşünceleri, önünde bulunduğu kapı ile sineye çekilirken derin bir nefes vermiş ve kapıyı 2 defa tıklatmıştı. İçeriden "Gel!" Komutunu aldığında ise artık kralın çalışma odasındaydı.

"Evet, sorun ne?" Demesiyle bilerek ses çıkarmamıştı, Hyunjin. Kralın kendisine bakmasını istiyordu. Yüzünün alacağı hali herkesten daha çok merak ediyordu.

"Sana bir soru sordum." Demiş ve bakışlarını hemen önünde duran bedene çevirmişti, Chan. Tabii gördüğü bedenin eski bir çalışanı En sevdiği çalışanı olmasını beklemiyordu. Dilini yutmuş gibiydi. Ne zamandır görüşmüyorlardı?

"Hyunjin? Tanrım, Hwang Hyunjin bu sen misin?" Demişti oturduğu sandalyeden kalkıp kendisine sırıtarak bakan bedene doğru adımlar iken. Hyunjin'in yeri kendisinde ayrıydı.

"Evet kralım, biraz çat kapı oldu ama.." demişti şakayla karışık bir sesle. Sıkıca birbirine sarılan ikilinin aklında sadece birbirlerini çok özledikleri vardı. 

"Nerelerdesin sen? 7 yıldır uğramıyorsun saraya. Seni unutmamam bile bir mucize!" Demişti geri çekilirken. Hyunjin ise dayanamamış ve bir kahkaha patlatmıştı.

"İşler ile uğraşıyordum kralım, beni bu kadar özlediğinizi bilsem daha erkenden gelirdim." Demişti Chan ile olan sarılmalarını bitirirken. Chan ise gülmüş ve: "Tabii o işlerin kendini krallıklar arasında bilindik bir muhafız yapmak ise; bravo Hwang, başardın." Demişti gururlu bir ses ile. Kendi himayesi altından çıkan birisinin bu kadar başarılı olması: Chan'ın göğüsünü kabartıyordu.

"Yaptık bir şeyler" demesiyle ikisinin kahkaha atması bir olmuştu.

"Diğer muhafızlar ile tanıştın mı? Pek sayılmaz ama senin yerini doldurmaya çalışıyorlar işte." Demişti Chan. Hyunjin'in kendi sarayında çalışmasını çok istiyordu fakat Hyunjin'in bunu kabul etmeyeceğini de çok iyi biliyordu.

"Evet, tanıştım kralım ve bir şey dikkatimi çekti." Demişti düşünür bir pozisyonda durarak, Hyunjin. Chan ise merakla kaşını kaldırmıştı. Sarayda Hyunjin gittikten sonra çok şey değişmişti. Hangisini fark ettiğini merak ediyordu büyük olan.

"Dinliyorum Hwang" demişti Chan sesinin ilgili çıkmasına dikkat ederek. Chan, insanların yorumlarını özenle dinleyip, uygun bulmadıkları şeyleri kafasında not edip, gün sonuna kadar o yorumların gerçekleşmesi için her şeyi yapacak türden bir insandı.

Bu ülkede tek kendisi yaşamıyordu ve bu yüzden insanların yorumlarına gereğinden fazla dikkat ediyordu. Bir kişinin bile mutsuz olması birçok kişiyi etkileyebilirdi. Çünkü insanlar böyleydi: bir şeyden bahsederler ve o bahsettikleri şey gerçekleşmez ise diğer herkese istedikleri şeyden bahsedip diğer insanlarada bu olumsuzluğu yüklerlerdi. Bu böyle devam ettikçe ülkede: huzur, toplum hiçbir şey kalmazdı. Bu yüzden Chan kendisine söylendiği şeyleri genelde yerine getirmeye çalışırdı.

"Normalde muhafızlar koreli olurdu fakat şu an öyle değil. Avustralya, Japon, Türk..  Miss World 2024 gibi herkes aşırı güzel, yakışıklı. Kendimi yetersiz hissediyorum." Demişti sahte bir üzüntüyle. Şaka bir yana saraya girdiğinden beri dikkatini çeken konulardan biriydi bu.

Possible-Hyunho [OMEGAVERSE]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin