Possible-Hyunho [OMEGAVERSE]

Balo

~Violins playing and the angels crying

When the stars align then i'll be there

☆

"Ben çalmam, sen çal." Diyen Felix ile bakışlarını Felix'e döndürmüştü Eunwoo.

"İddiayı kaybetmeseydin geri zekalı. Boşuna kan ter içinde kalmadım." Der demez Felix'e sorgulayıcı bir bakış atmayı ihmal etmemişti.

Eğer olayı anlamadıysanız; hemen anlatalım!

Dün geceki 'dolunay' olayında prensin ruh eşini aramaması için başmuhafızın yanına kapatılmasının üzerine tartışmaya girmişti bu ikili.

Lee Minho her zaman bu saatte kalkardı. Yani onu şu an uyandırmaları lazımdı lakin iki muhafızda karşılaşacağı görüntüden korkuyordu.

"Oğlum ya çıplaksa? Zaten sikecek birisini bulamadı, üzerine bizi odaya attığı gibi siker!" Felix'in konuşmasıyla Eunwoo; ona yandan bir bakış atmış ve dudaklarını aralamıştı.

"Dolunay etkisinde mi siker bilemedim ama kendisini uyandırmazsak birazdan ikimizi sikeceği belli! Salak salak konuşmada çal şu kapıyı." Felix bakışlarını Eunwoo'ya çevirdiğinde ciddi olduğunu fark etmiş ve içinden nas felak okumaya başlamıştı.

En azından kötü bir görüntüyle karşılaşmazdı bu dualar sayesinde, değil mi?

Kapıya iki defa tıklamış ve boğazını temizleyerek şu soruyu sormak için dudaklarını aralamıştı:

"Majesteleri, içeride misiniz?"

Felix tam cümlesini bitireceği vakitte kapıyı aniden açan bedenle şok olmuş bir şekilde prense bakmıştı.

'Bismillah, cümle bitseydi amk' diye düşünen kafasına her ne kadar vurmak istesede yapacağı hareketin bu ortamda saçma kaçacağını anlamış ve bakışlarını Minho'nun gözlerine çevirmişti.

"Daha ne konuşacaktınız acaba kapımda? Yok sikecekmiş falan? Dua edin kötü günümde değilim yoksa şu anda kelleniz elimdeydi." Der demez Felix ve Eunwoo ikilisini beklemeden koca koridorda yürümeye başlamıştı.

Eunwoo, Felix'e şaşkınca bakarken Felix; Minho'nun yanına doğru hızlı adımlarla gitmiş ve Eunwoo'yu da tabiri caizse kendisiyle sürüklemişti.

Minho, Felix'in yanına yaklaştığını anladığı anda sorusunu yöneltmişti siyah saçlı bedene.

"Hwang Hyunjin nerede?"

Felix, Minho'nun bu soruyu sormasını garip karşılasada ikiletmeden sorunun cevabını vermişti delta olana.

"Başmuhafız şu anda muhafızlara fiziksel kondisyon eğitimini vermek için eğitim salonunda. Dilerseniz çağırayım kendisini?" Diye sormuştu Felix tereddütle. Zaten azar yemişti bir de pot kırmak istemiyordu.

"Lüzumu yok. Gidebilirsin şimdi." Demiş ve Felix'i geride bırakarak hızlı adımlarla kralın odasına doğru ilerlemeye başlamıştı.

☆

Chan, çalışma odasında oturmuş kraliyet belgeleriyle ilgilenirken ilk defa bu kadar yorgun olduğunu fark ediyordu.

Yaşlanıyordu, farkındaydı. Minho'nun çabucak evlenmesi şarttı yoksa bu tempoyla devam edebileceğini sanmıyordu.

Kapının sertçe kapanma sesi geldiğinde bakışlarını kapıya çevirmiş ve gelenin Minho olduğunu görmesiyle gözlerini devirmesi bir olmuştu. Ne için geldiğini biliyordu çünkü.