~Happy nation, living in a happy nation.
Where the people understand and dream of the perfect man.
☆
"Ne?" Minho inanamazca Hyunjin'de gözlerini gezdirdiğinde ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Şaka falan mıydı bu? Yoksa herhangi bir yanılsama mı?
Hyunjin içinde acıdan uluyan kurduna taviz vermemiş ve sözlerine devam etmişti.
"Duyduğun kadar." Bunu demesiyle Minho'nun gözlerinin an be an yeşile dönmesi bir olmuştu.
Minho'nun yaşadığı acı ve kurdunun kırgınlığını mühürlendikleri için hissetmesinin yanı sıra, kendi duygularını belli etmemeye çalışıyordu.
1 gün sonra yapılacak balo ve Alestra'nın tutumundan ne olacağını anlamak zor değildi Hyunjin için.
"Sen çıldırdın mı? Ne saçmalıyorsun!" Demiş ve hemen uzandığı dizden kalkıp oturur pozisyona gelmişti.
"Ne oluyor sana? Bana mı güvenmiyorsun? Sorunun ne olduğunu anlatmadan üzerime gitmekten zevk mi alıyorsun, Hyunjin?!" Demiş ve sesini istemsiz yükseltmişti, Minho.
Sabrediyordu, Hyunjin. Söyleyecek çok şeyi vardı ama söyleyemeyecek kadar da yorgundu.
Hyunjin'in hiçbir açıklama yapmaması Minho'yu git gide kızdırıyordu.
"Delireceğim şimdi! Hyunjin ne ol-" sözünü sertçe bölen Hyunjin'e çevirmişti bakışlarını, Minho.
"Yeter! Sus artık! Alestra ile öpüşürken ne düşünüyordun ha! Nasıldı tadı? Benden daha mı iyiydi? Yüzsüz gibi karşıma gelip bu ilişkiyi sonlandırmak istemediğini söylüyorsun. Sence bu benim ne kadar umurumda? Baloya 1 gün kalmışken öpüşmenizden ne anlam çıkarabilirim Minho? Kardeş olduğunuzu falan mı?!" Kırmızı gözleri kendini belli ederken Minho sertçe yutkunmuştu.
Hyunjin'in bunu görmesi isteyeceği en son şey bile değildi. Ne kadar yapmadığını söylese de Hyunjin buna inanmayacaktı, Alestra'da geri adım atmazdı zaten.
"Hyunjin sana yemin ederim ben yapmadım. Alestra öptü, ittiğimi de mi görmedin? Haksızlık ediyorsun şu an bana." Demişti Minho bütün samimiyetiyle.
Hyunjin bu cümlelerden sonra ortama histerik bir gülüş bırakmış ve mühür bezinde duran sargıyı sertçe çekmişti.
Sargının iç kısımlarında görünen kan Minho'yu sarsarken söyleyeceği kelimeler yeterli gelmemiş ve boğazı düğümlenmişti.
"Anladın mı Minho? Bağlarımız kopmaya yakın zaten. Acı bile çekmeyiz bundan sonra. Bizi bu hale sen getirdin, Minho. Şimdi bedellerine katlanabilirsin. Çünkü bağların kopmasına gerekenden az kaldı ve ben bundan sonra senin yanında değilim. Şimdi Alestra ile mutlu bir evliliği başlatabilirsin."
Demiş ve oturduğu yataktan hızlıca kalkıp kapıyı açmadan önce Minho'yu son kez inceleyip odadan çıkmıştı.
Olayın aslını biliyordu; Minho'nun onu aldatmadığınıda. Lakin planını devreye sokması lazımdı.
Minho şaşkınlığım etkisinden 30 saniye kadar bir süre sonra çıktığında Hyunjin'e yetişmek için koşmaya başlamıştı.
Hyunjin feromonlarını çok az hissediyordu ve bu da Hyunjin'in bastırıcı aldığını kanıtlıyordu.
Gözleri yavaşça dolmaya başlamış ve azıcık da olsa hissettiği kokunun peşinden ilerlemişti.
Adımları kendisini bahçeye getirdiğinde etrafta hiç çikolata kokulu feromona rastlamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Possible-Hyunho [OMEGAVERSE]
Science FictionDelta-Lee Minho Baskın Alfa-Hwang Hyunjin ~ Kader kırmızı ipini onlar için bağlamışken, onların itiraz etmeye hakkı yoktu. Bir Delta ve baskın bir Alfa ruh eşi çıkabilir miydi? Lardies halkı küçüklükten beri bu masallar ile büyümüştü ve farkında olm...