Gözlerdeki yıldızlar

323 47 53
                                    

~I was lost within the darkness, but then I found her

I found you..

"Baba dalga mı geçiyorsun? Ne Alestra'sı, ne Japonu?" sık nefesleri arasında tedirgin halde sormuştu bu soruyu, Minho.

Hyunjin vardı. Başka bir omega ile birliktelik yaşarsa eğer kurdu o'na küser ve bütün gücünü kaybederdi.

Chan, kendisine hayretle bakan bedeni gözleriyle süzdü.

"Duydun işte. Alestra ile yakın olman gerekiyor. Şöhretinin ve şanının daha fazla yayılması gerekiyor." Demişti oldukça net sesiyle.

Minho ise git gide nefesinin kesildiğini hissediyordu. Bu olamazdı. Daha kötüsü olamaz dedikçe daha da kötüsü geliyordu başına.

"Sen neden bu kadar tedirgin oldun bir anda? Bir şey mi var yoksa?" Chan bunu söylerken Minho'nun yüzünü dikkatle incelemiş ve ne söyleyeceğine kanaat getirdikten sonra dudaklarını aralamıştı.

"Betin benzin atmış. Benden bir şey saklıyorsun." Bakışları ciddileşmiş, bütün dikkatini Minho'nun gözlerine vermişti şimdi.

Ondan bir şey saklıyordu ve bu şeyi öğrenene kadar Minho'nun peşini bırakmayacaktı.

Minho sertçe yutkunmuş ve sanki ortada hiçbir şey yokmuşcasına sakin bir şekilde konuşmaya başlamıştı. "Alestra'yı sevmiyorum. Eminim ki o da beni sevmiyor. Birbirimizi sevmeyerek evlenirsek; kurdumuz karşıdaki kişiyle en ufak temasa dahi girmek istemez."

Cümlesine devam edecek iken sözünü bölen Chan ile onu dinlemeye koyulmuştu.

"Sizin de neslimizi devam ettirmek için üremeniz lazım.." dediği gibi derin bir nefes bırakmıştı ortama Chan.

Minho'ya doğru iki adım atmış ve konuşmaya başlamıştı.

"Yine de onu sevmeye çalış, Minho. Dediğim gibi; bu, sarayın kaderini değiştirecek. Size şimdilik zaman tanıyabilirim fakat bu hikayenin sonu belli, Minho." Demiş ve odadan çıkmıştı Chan.

Minho gözlerini sıkıca kapatmıştı. Ne yapacağını bilmiyordu.

Çıkmaz sokağa girmişti ve buradan kurtulmanın tek yolu geldiği yoldan geri dönmekti.

"İşte sonra ben 'Sen kimsin lan' dedim ona." Demişti Changbin saçlarını geri savurarak.

"Geri zekalı, adam hulk gibi. İyi ki kesmedi seni." Demişti Hyunjin çekirdeğinin çöpünü yanında duran poşete atarak.

Changbin Hyunjin'in bu dediğine karşı gözlerini inanamazca büyütmüş: "Ayıp oluyor yani. Seni yıllardır koruduğumu unuttun galiba.. İnsanlık bitmiş be." Demiş ve  avucuna birkaç çekirdek almıştı.

"Tamam, alınma hemen. Ee sonra ne oldu?" Açıkçası Hyunjin; Changbin'in sarrafla olan 10 kuruş kavgasını dinlemekten gayet de keyif almıştı.

"Vermedi adam parayı, hatta az daha dövecekti beni. Zor kaçtım." Az da olsa delikanlılık taslamıştı hem. Ne vardı ki?

Hyunjin bununla beraber anırmaya başladığında bahçede gezen birkaç muhafız kendilerine dönmüştü.

Changbin, dudaklarını kıpırdatarak Hyunjin'in mal olduğunu söylemeye çalışırken; Changbin'in dediğini anlayan muhafız ufak bir gülüşle önüne dönmüştü.

Possible-Hyunho [OMEGAVERSE]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin