Düello

265 39 43
                                    

~Two sinners can't atone from a lone prayer;

Souls tied, intertwined by our pride and guilt..

Şoke olmuş bir şekilde kutudaki kolyeye bakıyordu, Hyunjin.

İstemsizce gerilmişti. Bu kutu neyin nesiydi ve neden buraya konulmuştu?

Tanımadığı, belki yüzünü bile görmediği biri odasına girmiş ve kendisine güzel sözlerle yazılı olan -Aşk itirafıyla aynı raddedeki sözler- bir kutuyu yatağının üzerine bırakmıştı.

Sarayda yeni işe başlamış sayılırdı; çoğu kişiyle tanışmamış, çoğu kişiyi görmemişti bile.

Sarayın güney cephesinde kalıyordu Hyunjin'in odası. Henüz Batı ve doğu cephesini gezememişti. Bunun sebebi: sarayda kendisini ilgilendiren işlerin Bu cephelerde olmasıydı. Zaten sarayla fazla işi olmadığından zamanının çoğunu bahçede veyahut eğitim salonunda geçiriyordu. Bu yüzden sarayı gezmeye vakti bile olmuyordu.

Fakat bu Hyunjin'i daha da korkutmaktan başka işe yaramamıştı. Odasını sadece muhafızlar bilirdi. O da herhangi bir sorun teşkil edildiği halde direkt kendisine bildirilmesi içindi.

Buraya kadar sıkıntı yoktu. Asıl sıkıntı; odasının yerini bilen B2 grubundaki muhafızların şu anda hepsinin Sielints Krallığında bulunmasıydı.

Normalde umursamayacağı konu, bu aralar kendisi hakkında duyduğu asılsız tehdit ve iddialar yüzünden kendisini tedirgin etmişti.

Çarşıya fazla çıkmazdı. Sadece kethüda kendisinden bazen rica eder, o şekilde inerdi çarşıya.

Başmuhafızlar, halk tarafından oldukça önemsenirdi. Savaşları yöneten, ülkenin güvenliğini sağlayan onlardı sonuçta. Üzerine Kral ve Prensten sonra en yüksek mevkiye sahip olduklarından; başmuhafızlar bir yerde olduğu zaman sanki prens gelmiş gibi özenle karşılanır ve saygı duyulurdu.

Bazıları çok bilenirdi bu duruma. Kendilerinden başka kimsenin başmuhafız olacağını kaldıramazdı. Bundan ötürü bazı satıcılardan kolye, takı vb. Eşyaların içine zehir enjekte ederek başmuhafızlara hediye mahiyetinde gönderirlerdi.

Zehir, cilt yoluyla emilebilecek bir madde olduğundan kolyeyi takan kişinin derisine temas ettiğinde yavaş yavaş emilir. Zehir, yavaş yavaş vücuda girerek bu durumdan sonra etkilerini göstermeye başlar.

Bu olayları küçük yaşta da yaşayanlar var tabii ki. Muhafızlar küçük yaşta eğitildiklerinden daha da kin besliyorlardı onlara.

Kendileri yapamamıştı, basit bir çocuk mu bizden daha iyi diye düşünmenin sonucu böyle bitiyordu.

Başmuhafızlar küçük yaşta saraya getirtilir -lakin her kişiyi kabul almazlar, küçük ama en yeteneklililer ilk sıradadırlar- eğitim vermeye başlanırdı.

Yıllar boyu aldıkları eğitim sonrası bir maça davet edilir; Askeri ve stratejik bilgileri, silah kullanımı, liderlik ve yönetimi, sadakat ve güvenilirlikleri, fiziksel dayanıklılık ve sağlamlıkları, gözlem ve dikkatleri, diplomasi ve iletişimleri, Sağlık bilgileri konularından sınava tâbii tutulurlardı.

Çoğu kişi bu testleri geçemezdi ve yolun yarısında pes ederdi. Başmuhafızın kim olacağını izlemeye koyulurlardı. Başmuhafız seçildiğinde ise belli bir kesim sanki krallığa ihanet etmişcesine ona kin güderdi.

Her şey dozunda gerek, eğer bu kin fazla olursa; başmuhafıza suikast dahi düzenleyebilirlerdi ya da masum gibi gözükmek için böyle basit numaralarla dikkatini dağıtıp, en sonunda da en beklenilmeyecek darbeyle karşı karşıya gelebilirdi, Hyunjin.

Possible-Hyunho [OMEGAVERSE]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin