Kabul edelim böyle bir itiraf beklemiyordum. Hemde şu an hiç beklemiyordum. Ne tepki vereceğimi veya ne diyeceğimi kestiremedim sadece yüzüne bakıyordum. Böyle bir durumda ne denebilirdi ki? Ona ne demeliydim? Kerem kafasında söyleceklerini iyice düşündükten sonra konuşmaya başladı.
Pınar biz tanışalı uzun bir zaman olmuyor. Ama bir insanın birine karşı bir şeyler hissetmesi için illaki bir zamana ihtiyacı yok. Bu duygulardan emin olmak,bu duyguların gücünü arttırmak içinde zamana ihtiyacım yok. Ben kendimden eminim ve seni seviyorum. Seni her gördüğümde içimi bir mutluluk kaplıyor. Sen bana bakıp güldüğünde gidip herkese anlatasım geliyor. "Pınar bana gülümsedi" diye bu duygular arkadaşlık duyguları değil. Ben senden çok hoşlanıyorum illaki bir cevap beklemiyorum senden yani şu an böyle bir açıklamayı beklemiyordun. istediğin kadar düşünebilirsin,reddedebilirsin. Sadece benim seni ne kadar sevdiğimi ve duygularımdan emin olduğumu bil.
Kerem derin bir nefes almış konuşmamı bekliyordu. Nasıl bir karar alacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Tamam bende Kerem'e karşı bir şeyler hissediyordum ama bunlar şu an o kadar yoğun duygular değildi.
Ayrıca dayım ile Kerem'in bu denli yakın olması beni korkutuyordu. Dayıma açıklasam bu kararımdan mutlu olur muydu kestiremiyordum.
Yüzümle nasıl mimikler yaptığım hakkında en ufak bir fikrim yoktu kendimi sadece düşünmeye odaklamıştım karşımdaki Kerem çok gergindi. Bir şeyler söylemek istiyor ama bir yandanda cevabımı alıp konuşmak istiyor gibiydi. Dahada saçma bir ortam yaratmamak için artık konuşmaya girmem gerekiyordu.
Kerem tabii ki insanların birine karşı bir duygu hissetmesi için zamana ihtiyacı yok ama karşısındaki insanı tanımaya ihtiyacı var. Bu tanımadan bahsettiğim en sevdiği renktir,en sevmediği yemektir,alerjisidir falan değil. Karşımdaki kişi sinirlendiğinde ne yapar,çiçek aldığımda ne tepki verir,utanınca nasıl belli eder,toplumda nasıl benim yanımda nasıl? Gibi sorular ve bunları anlamak için bir zamana ihtiyaç var.
Kerem beni büyük bir dikkatle dinliyor gözlerini bir an bile ayırmıyordu.
Ben senin kişiliğini,iyi kalbini biliyorum Pınar sen benim hayallerimi süsleyen,her zaman süsleyecek kişisin ben senden eminim. Kendim içinde;sana her şeyimi veririm gerçekten bir an bile düşünmeden, saydığın şeyleri anlamak için beraber zaman geçirmek gerekiyor.
Kerem elimi tuttu. Ama sanki çok önemli bir şeye dokunuyor gibi tutuyordu. Küçük bir rahatsızlık belirtisi verdiğim anda elimi bırakmaya hazırdı.
Ben seninle arkadaşın olarak zaman geçirmek istemiyorum. Sen nasıl benim için çok özelsen Bende senin için özel olmak istiyorum.
Evet artık bir karar vermenin zamanı gelmişti. Kendimden ne kadar emin olamasamda karşımdaki insandan çok emindim. Kerem'in elini iyice kavradım.
Benim için özelsin. Hem denemekten bir zarar gelmez değil mi?
Sıfır abartıyla söylüyorum karşımdaki insanın gözleri parladı. Zaten yeterince güzel gözleri vardı birde bana bakarken böylesince parlayınca daha güzeldi.
İkimizde anın büyüleyiciliği ile tepki veremedik ben Kerem'e bakıp 32 diş sırıtyordum. Kerem ise büyük ihtimalle idrak edememişti sonra o da gülmeye başladı.
Sevgiliyiz yani şimdi?
Evet,sevgiliyiz.
Ellerimizi iyice kenetlemişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
