Yalana gerek yok özlemiştim. Ama onu değil anılarımızı tekrar aynı şeyleri düşünüp kendimi üzmek istemiyorum.
Kerem'in neden böyle davrandığını anlamakta güçlük çekiyordum. Neden bu kadar özgüvensizdi? Eğer onu sevmeseydim neden onun yanında olayım ki? Ettiği teklifi neden kabul edeyim?
Yaptıklarımı düşünmüyordu. Karşı tarafa olan sinirini benden çıkarmıştı zaten. Birde yetmezmiş gibi yemekte bana trip yapmıştı. Tamam kıskanmakta haklı. Aynı durumu ben yaşasaydım nasıl tepki vereceğimi düşünemiyorum bile ama ilk önce benimle konuşsa sonra ne yapacaksa yapsa ikimiz içinde daha iyi olurdu.
Ben ona karşı olan hislerimi bitirdim Kerem. Hemde bütün hislerimi. İçimde ne bir nefret,ne bir özlem ne de zerre bir sevgi var. Ki eğer hâlâ ona karşı bir şeyler hissediyor olsaydım şu an onunla baş başa olabilirdim. Ama hem yanımda hem kalbimde sen varsın. Gereksiz kıskançlıklara gerek yok yani.
Kendimi gayet iyi ve mantıklı şekilde anlattığımı düşünüyordum. Içimdeki düşünceleri bu şekilde aktarabildiğim için biraz daha rahat hissediyordum. Ama Kerem hâlâ gergindi. Neden bu kadar gerildiğini anlayamamıştım.
Peki,teşekkür ederim.
Ne için?
Yani bilmiyorum beni sevdiğin için galiba.
Ellerini bacak arasında birleştirmiş mahçup olmuştu. Çok tatlı gözüküyordu. Ona doğru eğilerek yanağından öptüm.
Hadi gidelim artık çok yoruldum.
Öpmemle birlikte Kerem şu yarım saat içerisinde ilk kez gülümsemişti sanırım. Arabayı çalıştırmış gidiyorduk,giderken yemek hakkında konuşuyorduk.-tabii ki gereksiz insanları katmadan.-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Vallahi iyi ki Barış'ı getirmişsin bu ülkenin boş yapan insanlarada ihtiyacı var.
Dediğim şey ile gülüşmüştük.
Aman Barış duymasın küsüyor sonra.
Yani çokta kafaya takacağını düşünmüyorum şahsen. Alttan alttan nasıl laf soktu ama? Ben Barıştan razıyım.
İyi yaptı valla hem bir olayda çıkmadı güzeldi bugün ya. Tabii davetsiz misafirlerimiz olmasaydı.
Son cümlesini derin nefes aldıktan sonra söylemişti. Bugün geçmiş ve bitmişti bir daha Mustafa'nın yüzünü görmeyecektim. Neden bu kadar gergin hâlâ anlayamıyordum.
Onlar neden gelmiş buraya?
Kazım burada çalışıyor ya onu görmek için gelmişler. Birde Mustafa İstanbul'a yeni gelmiş bir hoşgeldin yemeği gibi oldu ona da.
