Terim? || Kerem Aktürkoğlu

İsteme

Şu an hastanede Kerem'le beraber duruyorduk. Normalde benim onun hakkında meraklanmam gerekiyordu ama şu an o benim için meraklanıyordu.

Biraz fazla panik olup bayılmışım da. Serumla kendime gelmeye çalışıyordum.

Melina abla bir şey olmadığını söylemiş zaten sen neden bu kadar panikliyorsun?

Kerem iyi olduğumu gördüğünden beri çaresiz gözlerle bana bakıp böyle şeyler söylüyordu. Artık sinirlenmiştim tam ağzımı açıp konuşacaktım ki Kerem eliyle ağzımı kapattı.

Yorma kendini aşkım.

Kafamı yavaşça sallayıp gözlerimi ona diktiğim için ne demek istediğimi anlamıştır diye düşünüyordum. O elini çekerken derin bir nefes aldım.

Ha bu arada Kerem'e ne oldu diyenler için kuçuk bir trafik kazasi gecirmis ama ben hemen herkesi aramaya başladığımda ve bana trafik kazası dediklerinde resmen kafayı yedim. Elim ayağım titredi.

Berkan normalde telefonu kapatacakmış ama Kerem'in telefonunu çok merak ettiği için karıştırmak istemiş (bunu gerçekten istemesi çok komik amk KSNXKWNXKWNXKWM)
Telefonu karıştırırken yanlışlıkla whatsappda benim mesajlarıma girmiş ama hemen çıkmış. Pek inanmadım ama neyse.

Sonradan benim yazdığım şeyleri okumuş ve beni aramaya karar vermiş ve olay buralara kadar geldi işte.

Kerem o sıra doktorla konuştuğu için telefona bakamamış yani panikleyecek hiçbir şey yokken biraz abarttık sanırım.

Etrafa bakarken Barış,Damla,Betül ve Ravza'nın bizim olduğumuz tarafa geldiğini gördüm. Beni ambulansla getirmişler ve ambulans yakınları almıyormuş o yüzden Barış'la beraber geldiler.

Pınar aşkım daha iyi misin?

Ravza hemen yanıma gelip elimi tuttu.

İyiyim,iyiyim

Ravza'nın stresi yüzünden okunurken Kerem'e baktı.

Sen nasılsın enişte? Geçmis olsun bu arada

Valla Pınar'ı bu halde görene kadar iyiydim.

Gülmeye başlamıştık. Barış Betül ve Damla da geçmis olsun dileklerini söyledikten sonra fotoğraflara bakarak elbise seçmeye çalışmıştık. Çok şükür bu sefer Kerem'de yanımızdaydı.

...

Elbiselerimizi zar zor seçmiştik herkes evlerine dağılmıştı. Hala isteme günü için çok heyecanlaydım. Yarın dayımla beraber Aksaray'a gidecektik. Ailem orada olduğu için istemede orada olacaktı. Ailenin en büyüğü dayım olduğu için dayımdan isteyeceklerdi beni. Gece düşünmekten zar zor uyudum.

Sabah 6'da erkenden uyandıktan sonra bavulumu son kez kontrol ettim ve dayımı beklemeye başladım. Beni alıp hep beraber havalimanına geçecektik.
Fulya Yenge ve Dayım geldiklerinde kısaca günaydınlaşıp arabaya bindim. Sohbet ede ede havalimanına gittik. Fulya Yengem ağlamaya başlamıştı.

Yengem niye ağlıyorsun? Daha vermediler beni dur.

Gülerek Yengeme sarılırken o da bana gülüp sarılmıştı. Dayım ağlamamak için başka bir yere bakıyordu.

Bizim eşşek sıpası büyümüşte evleniyor, ne bileyim kızım duygulandım işte bakma sen bana.

Yavaşca yengemden ayrıldıktan sonra gözyaşlarını silmişti. Dayım bize döndü.

Daha şimdiden ağlamaya başladıysak gitmesek daha iyi olur sanki.

Dayım gülerek söylemişti.