2. Bölüm: lord ashford

290 12 3
                                    

Natsu vs gajel arabadan sarkmış bir şekilde dururken erza görevin inceliklerini anlatıyordu.
Juvia düşünceli bir şekilde '' bu adam neden bu kadar kişi istediki bir görev için'' dedi.
Lucy'' büyük ihtimalle çok fazla para harcayacak ve onları korumamızı istiyor sanırım'' dedi.
Gray rahatsız olmuş bir şekilde Gajell , juvia ve lilyi göstererek '' bu yüzden siz üçünüzde geldiniz'' dedi.
Juvia grayin koluna girerek '' aaa gray-sama seninle göreve gideceğim için o kadar çok mutluyum ki''dedi.
Wendy şaşkın bir gülümseme carleya fısıldayarak''onun gelme sebebinin görev olduğunu zannetmiyorum''
Carleda o sakinliğiyle gözlerini kapatıp wendynin kucağında ''belli değilmi'' diyordu.
Happy elleriyle ağzını kapatıp kıs kıs gülüyordu. Lily onu görüp gözlerini sarkıtıp bıkkın bir şekilde ''biraz daha ciddi olamaz mısın ?'' diye sordu.
Natsu haleda bitkin halde kafasını kaldırmaya çalışıp ''gelmedik mi haleda ?'' diyip yine kafayı gömdü.
Erza ''gelmemize bir saat kaldı'' dedi.
Lucy elini çenesine getirip düşünür bir şekilde '' acaba bu lord ashford nasıl birisidir?'' diye sordu.
Gray koltuğa biraz daha yığılarak ''büyük ihtimalle antikalarla kafasını bozmuş yaşlı domuzun tekidir'' dedi.
Juvia ellerini yüzüne getirerek ''aaa gray-sama böyle durunca daha da sekzi oldun ''dedi. Lucy , wendy ve carle graye aynı anda ''üstüne bir şeyler giy sapık'' diye bağırdılar. Gray kendisine bakıp anadan doğma bir şekilde çıplak olduğunu fark edip çığlığı bastı.
Bir saat sonra kendilerini şaşkın bir şekilde lord ashfordun karşısında otururken buldular. Bulundukları oda gereğinden fazla pembe etrafta envayi çeşit oyuncağın bulunduğu ve duvarlarda gerçekten zevkli güzel taplolar asılıydı. Erzanın en çok dikkatini çeken cam küpler içindeki saç , deri parçası ve en çok da iki silindir içindeki pembe gözler dikkatini çekti. Gray ise lordun beklediği gibi biri olmadığını kırk yaşlarında bakımlı bir erkek buldu. Lucy ise lordun yanındaki küçük kıza dikkatle bakmakla meşguldü. Gajel ve natsu haleda kendilerine gelemedikleri için karınları üzerinde eğilmiş titremeye devam ediyorlardı. Diğerleri ise şaşkınlığını korumaya devam ediyorlardır. Lord ashfordun dedikleri karşısında.
Uzun beş rengine yakın saçları at kuyruğu şeklinde toplanmış lord ashford gözlüklerini düzelterek bacak bacak üstüne atıp '' sizden kızım reinaya mezatta eşlik etmenizi istiyorum'' dedi. Elini küçük kızın omzuna koyarak '' çevreden de gördüğünüz gibi kızım tarihi eserleri ve bir kaç ilginç parça (cam küpleri gösterek) biriktirmeyi çok seviyor. Bu mezat her yıl tekrarlanır. Normalde onla ben giderdim ama başka işlerim çıktı ve kızıma eşlik edemeyecem bu yüzden sizden rica ediyorum. Kızıma eşlik edermiziniz?''
Lucy şaşkın bir şekilde küçük kıza bakarak içinden (nasıl yha mezatta eşik edeceğimiz kişi bumu ) diye düşündü.Gray de aynı şekilde ( nasıl yha bu antikaları küçük bir kızmı biriktiriyor) dedi. Carle ise bu çocuğun zevklerinden hiç hoşlanmadığını düşündü. Gajel kendine gelmiş konuşulanları duymuştu. Etrafına bakıp cam silindirdeki gözleri görünce ne biçim bir çocuk yetiştirme bu diye düşündü. Natsu ise elmaz gibi parlayan deriye hayranlıkla bakmakla meşguldü.
Erza öksürdükten sonra lord ashforda ''bu mesat kaç gün sürcek ?''diye sordu. Lucy ve wendy şaşkınlık içerisinde( çok çabuk şaşkınlığını attattı) die düşündü.
Lord ashford hafif tebessümle ''mesat üç gün sürecek ama reina alacaklarını çoktan kararlaştırdı. Bu yüzden daha kızada sürebilir'' dedi.
Reina araya girip yanaklarını şişirerek ''papa(baba) alacaklarımın hepsine karar vermedim bir gün önce sergiyi gezip öyle karar vermek istiyorum'' dedi. Adam '' ama kitapçıktan çoktan seçtiğini düşünüyordum'' dedi. Kız sesini yükselterek ''hayır hayır hepsine karar vermedim yha''diyordu.
Baba kız tartışmasını izleyen gray içinden (siktir şımarık bir veledemi bakıcılık yapacaz ) diye düşünüyordu. Juvia kızın babasıyla aynı renk kıvırcık uzun saçları ve gözlerine bakarak (bu kız büyüyünce çok güzel olacak umarım gray-sama ya asılmaz) diye düşünerek kötü bir aura yayarken onun yanında oturan lucy ve wendy juviaya bakarak feci halde geriliyordu.
Sonunda baba kız tartışması bitmiş tartışmayı kızın kazandığı her haliyle belli bir şekilde oflayarak '' eğer görevi kabul ettiyseniz. Yarın alma şehrine gitmek üzere yola çıkabilirsiniz.'' dedi.
Erza ''alma şehrimi ?'' diye sordu. Lord '' o şehirde yılın bu zamanın bir çok sanatçının eserleri toplanarak açık artırmaya sunulur bizim gibi unvan sahibi insanlar ise o eserlere ilgi gösterir'' dedi. ''Eserlerin sunulduğu belirli günler var. Günde yirmibeş eser satışa sunuluyor. Mezattta toplam 75 sanatçının yaptığı eserleri var'' dedi.
Gajel artık dayanamayarak cam küpleri gösterek '' peki bunlar ne ?'' diye sordu.
Lord onlara bakarak '' ah onlarmı kızım en çok onları seviyor. Mezattaki sanatçılardan birisi güçlü bir büyücü yakaladığı canavarları yada özel hayvanların en güzel görünen bölgesini ayırıp mezatta sunuyor.'' bunu duyar duymaz bir iğtenme durumu yaşadılar Natsu dışında heyecanlanarak '' süper yha bu yılda eser sunacakmı?'' derken.
Reina araya girip '' tabikide bu sefer bir ejderhanın kemikleri olduğuna dair söylenti bile var''dedi. Natsu nun birden ejderha mezarı aklına geldi (bu adam orayımı buldu acaba) diye düşünürken (eğer öyleyse) yumruğunu sıkarak (bir ejderhanın mezarını bozmak ne demekmiş göstericem ona) diye düşündü. Gajel ve wendy de aynı ciddiyetteydi.
Erza '' tamam görevi kabul ediyoruz'' dedi. Lord'' mükemmel o zaman hizmetliler size bu gece misafir edeceğimiz odaları göstersin'' dedi.
Laxus , levi ve onların takımları acalipha şehrine yeni varmışlardı. Laxus şehirden gelen cesed kokusunu daha varmadan almış ve şimdiden midesi bulanmaya başlamıştı. Freed şehri korkunç bulmuştu. Konsey görevlilerini bulup görevi yapıp hemen burdan gitmek istediğini düşündü. Geçici konsey karargahını bulup diğer lonca üyelerinin oraya çok tan vardıklarını gördü. Laxus jurayı görünce şaşırdı. Etraftaki tamiri bitmiş birkaç binanın onun eseri olduğunu hemen anladı.
Lyon onlara dönüp '' turnuvadan sonra bu kadar çabuk karşılaşacağımızı beklemiyorduk ha '' dedi.
Bickslow '' böyle bir olay karşısında insanlara yardım etmeyecez de ne yapicaz'' dedi.
Rogue ve yukino yeni gelmişlerdi. ''Faili aramakla geçirebilirdim'' dedi.
Jura rogue ya dönüp '' bunu konsey yapıyor şu anda bizim yapacağımız ilk iş burdaki insanlara yardım etmek ve olabildiğince can kurtarmak'' dedi.
Levi üzgün bir şekilde şehre bakarak ''yalnız bu kadar korkunç bir şeyi kim nasıl yapabilir'' dedi. O an ellerini birleştirip onlara bakıyordu. Yukino da aynı şekildeydi.
O anda ichiya gelerek ''ne kadar üzgün parfümler'' dedi. Etrafına bakıp ''erza-san yokmu'' dedi.
Evergreen'' bir lorda dün mezatta eşlik etmek üzere yola çıkmışlardı'' dedi. Herkesin suratındaki gerginliği görünce şok geçirdi. ''bundan haberleri yok daha'' dedi.

laxus içinden (umarım mezatı mahvetmezler) diye düşündü.

mezat savaşı ( fairy tail)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin