11. bölüm : 1. gece

98 6 4
                                    

Bu adamı da açıklamama gerek yok sanırım. :D

Bu gece ve bundan sonraki iki gecede saat: 23:00 de.
Sizleri büyük malikanede görmekten mutluluk duyarız.

Saatin 11:00 olmasına 10 dakika vardı. Gerard elindeki mektubu katlayıp ceketinin iç cebine koydu. Gözlüğünü daha takmamıştı. Laxus ise yanındaki koltuk da oturup arabayı sürüyordu. Biraz sonra malikaneye varmak üzerelerdi.
Laxus arabayı kullalnıp yan gözle Gerarde bakarak ''bu gece işlerini bitirecek miyiz'' diye sordu. Gerard sağ kolunu arabanın kapısına yaslayıp elini yüzüne dayayıp camdan dışarı bakıyordu. Düşünceli bir şekilde ''maalesef bu kadar çabuk olmayacak en son günü beklemeliyiz'' dedi. Laxus önüne bakıp ''sebep'' diye sordu. Gerard '' eğer bu gece işlerini bitirirsek gündüz mezatları iptal olur ve katılımcılar ayrıcada konsey bu işe el atar ve olaylar büyür'' dedi. Laxus nefesini verip ''anladım yani şehrin sakinleşmesini bekleyecez'' dedi. Gerard hafif bir gülümsemeyle başını eğip ''aynen öyle ama başka sebepler daha var'' laxus meraklı bir şekilde ''neymiş onlar'' dedi. Gerard ciddileşerek ''ne kadar güçlendiklerini anlamadan saldıramam'' dedi. Malikaneye varmak üzerelerdi Gerard gözlüğünü taktı.
Aynı saatlerde otelde erza ise odasında sinirden turlayıp duruyordu. Mezattan dönerken jegarın otele girdiğini gördü. Rezepsiyona jegarın(yani Gerardin) odasını sormuştu. Odasına gittiğinde kimsenin olmadığını fark edip tekrar rezepsiyona gitmişti. Orda jegarın biraz önce çıktığını geç saatte geleceğini öğrenmişti. Odasının ise kendi odasının tam karşıda olduğunu öğrenmişti arada sırada kapıyı dinliyordu. Lucy ise banyodan çıkmış saçını havluyla kurutuyordu. Erzanın yine kapıyı dinlediğini görünce oflayarak ''erza kes şunu sapık gibi davranıyorsun'' sonra dolabı açıp pjamalarını çıkararak ''hem gelince ne yapacaksınki '' dedi. Erza dudaklarını büzmüş bir şekilde lucye dönerek ''onu öldürecem'' dedi. Lucy ise ona bakakaldı.
Kendi odasında bulunan meredy ise erzanın seslerini duyuyor Gerard için endişelenmeye başlamıştı.
Gerard ve laxus malikaneye yeni varmıştı. Üzerlerinde beyaz gömlek üzeri takım elbise vardı. Gerard ceketinin önünü iliklememiş kravatını bol bırakmıştı. Laxus ise kravat takmamıştı. Balo salonuna girdiklerinde ise mezattaki en çok parayı hacayan kişilerin burada olduğunu fark ettiler. Steven onları karşıladı. Elini göğsüne getirip eğilerek ''davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim jegar sama '' dedi. Sonra jegarın yanında laxusu görünce şaşırdı. Steven içinden (bu adamın burada ne işi var) diye düşünürken jegara bakıp (koruma olarak onunla mı anlaştı ama enma onun büyü gücünü muazsam buldu) ciddileşerek (neler oluyor )diye düşündü. Jegar stevenın sessizliğini bozup ''hoş bulduk açık artırma ne zaman başlayacak'' diye sordu. Steven kendini toparlayıp ''yaklaşık on dakika sonra başlayacak'' deyip merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı.
Laxus arkasından bakıp bir elini cebine koymuş ''sanırım bir terslik olduğunu anladı'' dedi. Gerardde stevenın arkasından bakarak ellerini cebine koyup gülümseyerek ''anlaması işime yarar bir hata yapma olasılıkları artar ve bende o an tepelerine binerim'' dedi. Laxus bunu duyunca ''bunu dediğin an strateji yapan küçük bir kızı hatırlatıyorsun'' dedi. Gerard sahte bir gülümseme takınarak ''öylemi kimmiş o '' dedi. Başını başka bir tarafa çevirerek '' boş ver bilmek istemezsin'' dedi.
Lord clovis ashford ise merdivenlerin başında belirmiş. Ellerini iki yana açmış ''bayanlar ve baylar ricamı kırmayıp buraya kadar geldiğiniz için ne kadar minnettarım bilemezsiniz.'' Laxus şaşırdı Gerard bunu hissetmiş laxusa dönerek '' ne oldu'' diye sordu. Laxus Gerarde ''o lord ashford mu '' diye sordu. Gerard ashforda bakarak '' evet phantom roguenun şu anki masterı o olmalı '' bir an eski masterı öldürdüğü aklına geldi. Laxus streslenmeye başlar ''ama natsunun şu anda eşlik ettikleri kişinin bu adam olması lazım'' dedi. Gerard şaşırmış bir şekilde laxusa baktı ''ne diyorsun '' dedi. Clovisin sesi araya girerek ''şimdi içeriye sadece mezatta ilgilenecek kişileri alıyoruz. Lütfen diğerleri burada bekleyebilir mi '' dedi.
Gerard cıhlayarak '' başladı'' dedi. Laxus clovise bakarak ''neler dönüyor bilmiyorum ama bunu görev bittikten sonra konuşacaz '' dedi. Gerard salona doğru yürümeye aşlayarak laxusa bakıp '' 1 saat sonra gelirim'' dedi. Laxus başını salladı.
Gerard içeri girdiğinde uzun bir masası olan bir toplantı salonuna geldiler. Gerard birden gülümsedi bu ona çok ironik gelmişti. Masada kendisine gösterilen yere gitti. Oturup arkasına yaslanıp bacak bacak üstüne atıp oturdu. Clovis bir yanında kaname diğer yanında steven masanın baş köşesine oturup ellerini çenesinin altına koyup ''uzun bir konuşma yapmama gerek yok sanırım hepimiz buraya niçin geldiğinizi biliyorsunuz.'' Gerard bu üçlünün baya güçlendiğini düşünüyordu.
Mezatta o mücevheri almış olan kadın yelpazesiyle ağzını kapatıp '' lafı dolandırmaya gerek yok lordum. '' gözlerini kızarak ''direk o taşları satışa sunabilirsiniz'' dedi. Clovis sahte bir gülümsemeyle '' hehe leydim her zamanki gibi mücevherlere merak saldığınızı görüyorum.'' Kaname ''birazcık sabredin onlarada sıra gelecek '' dedi. Kadın yelpazesini sitemli bir şekilde kapatıp '' aaa ama onlardan kendime bir gerdanlık yaptırmak için sabırsızlanıyorum'' steven '' efendim umarım onlardan almak isteyen başka konuklarımızda vardır bu yüzden biraz ağırdan almanızı öneririm.'' Bunda hafif bir tehditkarlık olduğu için kadın sustu.
Kaname oturduğu yerden ayağa kalkıp '' o zaman başlayalım mı '' dedi. Gerard kollarını kavuşturmuş dikkatli bir şekilde izlemeye başladı. steven arkasındaki kapıya dönerek ''enma san lütfen ilk parçayı getirirmisin'' enma elinde bir minderin üzerinde biri kırmızı diğeri mavi olmak üzere damla şeklinde iki parlak taş vardı. Gerard bunların kralın tacının taşları olduğunu hemen anlamıştı. Bunların alınmasına izin verecekti şimdilik sadece onların kimlerin aldığını aklına kazımakla yetinecekti. Daha sonra ele geçirip gerekli kurumlara devredecekti.
Taşları kadın almıştı. Gerard içinden (harbiden mücevver yapmak için mi alacak tanrım ne israaf) diye düşündü. İkinci parçada gene taşlardı ve onları yine kadın aldı. Gerard elini çenesinin altına koyup ifadesiz bir surat ifadesiyle(bu kadını öldüresim geldi ) diye düşündü. Üçüncü parça bir baş örtüsüydü . bunu üstünde şal gibi bir şey taşıyan bir adam aldı. hei bunu alan adamı gördüğünde (onu gizlice ele geçirmek için uğraştığım bu eşarbı kıyafet olarak mı kullanacaklar şimdi niyeyse emeğimin karşılığını almadığımı hissettim) diye düşünerek depresyon evresine giriyor. Dördüncü parça bir hançerdi bunu bir büyücü aldı. Beşinci parça geldiğinde ise Gerard şok geçirdi. Çünkü bu eski konsey üyelerinin birinin evinde gördüğü mükemmel tasarım bir satranç takımıydı. Gerard o takımı ilk gördüğü günden beri hep istiyordu. Hem normalde gerçek sahibini sevmezdi ve satrançta oynayamıyordu. Hemen almaya karar verdi. Clovis takımı tanıttıktan sonra 8.000.000 la açılışı yaptı. Gerard hemen elini kaldırıp ''9 milyon '' dedi. Başka biri değeri artırdı Gerardde artırdı değeri bu böyle devam ederek değer 20 milyona çıktı. Gerard elini kadırıp ''21 milyon'' dedi. Clovis ''artıran yokmu'' dedi gözlüklerini düzeltip gülümseyerek'' jegar sama o zaman takım sizindir'' dedi. Clovis ayağa kalkarak '' e o zaman bu gecelik bu kadar yarın yeniden görüşmek üzere'' diyerek herkes dağılmaya başladı.
Laxus ise Gerard içerdeyken etrafı biraz kurcalamış. Lonca hakkında birkaç bilgi toplamaya çalışmıştı. Özelliklede en çok öğrenmek istediği lord ashford du. Laxus lavoboyu aramak bahanesiyle alt kattaki odaları karıştırmaya başlamıştı. Tam o sırada ash a yakalanıp ashın ayakta uyuduğunu anlayıp olaydan sıyrılmıştı. Loncanın esas üyelerinin kimler olduğunu anlamıştı. Bunu ise onlardan aldığı hafif kan kokusu ve onlardan hissettiği auradan anlamıştı.
Gerardin geldiğini gördü elinde bir kutu vardı. Laxus şaşırarak '' bir şey almayacağını sannediyordum'' dedi. Gerard gözlükleri düzelterek ''bunun diğerlerinin eline geçmesine izin veremezdim.'' Dedi. Laxus kutuya bakarak '' ne ki o ''dedi. Gerard aldırmaz bir ifadeyle'' boş ver bilmek istemezsin'' dedi. Laxus suratını asarak ''bunlar benim laflarımdı'' dedi.

Arabaya bindiklerinde laxus bilekliği takarken ''sen içerdeyken lord ashfordu biraz araştırmak istedim ama kayda değer tek bilgi toplam 9 as üyenin olduğunu öğrenmem '' dedi. Gerard koltuğa gömülüp ''bunu sanırım fairy tailden öğrenecez '' dedi. Bunu dediğinde yüzünde muzur bir gülümsemeyle laxusa bakıyordu. Laxus ''sanırım bunu ben yapacam '' dedi. Gerard gülümseyerek ''kolay gelsin ''dedi.

mezat savaşı ( fairy tail)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin