18. bölüm : saldırı başlasın

97 7 9
                                    

Arkadaşlar bir süre bölüm olmayacak. Yorumlarınızı bekliyorum.

Gerard bodrum katındaki bir odada elleri kafasının üstünde bağlı şekilde duruyordu. Üstünde sadece pantolonu vardı. Gerard başını eğmış sessiz bir şekilde duruyordu. Steven Gerardin bu sessizliğine sinir olarak elindeki kırbacı Gerardin göğsüne indirerek ''uyan Gerard planlarını söyle dedim sana'' diye bağırdı. Gerard çektiği acıya aldırmadan başını kaldırıp ''steven son on dakikadır baya konuşuyorsun dişin iyileştimi'' dedi. Steven sadist bir gülümseme takınarak Gerardin ellerini tutan iplere elektirik akımı sağladı. Gerard en çokda bileklerinde olmak üzere acıyı hissedince elinde olmadan kıs kıs güldü. Ağzındaki kanı tükürüp stevena alaycı bir şekilde yan gözle bakarak ''daha yaratıcı beklerdim seni'' dedi. Steven ''senden almam gereken bilgiler var o yüzden bu kadar yapabiliyorum ancak'' dedi. Gerard alaycı bir şekilde ''iyide ben işkencede hiç konuşmam ki dur yha ben ilk kez bu amaçla işkence görüyorum biliyormusun'' dedi. Steven kırbacı indirmişti Gerarde ''bir de alay mı ediyorsun ''diye bağırdı. Gerard ''pardon alınma ben ne zaman elektrik yesem devrelerim böyle yanıyor'' dedi. Steven iyice çıldırmak üzereyken aria odaya gelir stevena ''sen yukarı çıkıp pansumanını tazele onunla ben ilgilenirim'' dedi. Steven odadan çıkarken ''seni kandırmasına izin verme'' dedi.

Aria istifini bozmamıştı. Yalnız kaldılar aria ''sonunda yalnız kalabildik'' dedi. Gerard umursamaz bir şekilde ''akıllanmadınmı sen'' dedi. Aria gülümseyip saçını geriye atarak ''o anlamda değil sadece birkaç soru sormak istiyorum'' dedi.

O sırada laxus ve diğerleri malikane çevresinde yerlerini almıştı. İkişerli grup olmuşlardı. Gajel ve juvia arka kapıdan saldırıya geçeceklerdi.. Lucy ve wendy ise sol taraftan gizlice binaya gireceklerdi. Erza ve meredy ise onlardan sağ taraftan gizlice giriş yapacaklardı. Ön taraf ise üçlü bir takımdı laxus , natsu ve gray ise ön taraftan büyük bir saldırı yapacaklardı. Saldırı planı ön ve arka girişler kargaşa içindeyken yandan gizlice girerek tek tek lonca üyelerinin işini bitirip Gerardi arıyacaklardı. Saldırının başlamasına 20 dakika kalmıştı. Tüm lonca üyeleri temizliği bitirdikten sonra içeri girmeye başlamışlardı. 5 dakika sonra mühürler aktifleşip kimsenin dışarı çıkmasına izin vermeyen bir bariyer oluşacaktı. Bariyeri sadece içerideki tüm düşman etkisiz hale gelince kalkacaktı.

Steven salona varmış sinirli bir şekilde koltuğa oturmuştu. Hei ''konuştumu'' dedi. Steven sinirli bir şekilde ''ariaya bıraktım uğraşsın dursun'' dedi. Kaname gülümseyerek ''konuşması yakındır o zaman'' dedi. Hei ürpererek ''arianın büyüsü korkunç yha'' dedi. Enma meraklı bir şekilde ''aria sanı hiç dövüşürken görmedim daha doğrusu ne zaman dövüşe başlasa yanındaki insanları yolluyordu.'' Dedi. Hei enmanın omzuna kolunu atarak ''görmediğin için ne kadar şanslısın bir bilsen '' dedi. Enma koluna vurdu. Sonra ''neden '' diye sordu. Kaname ''aria fiziksel dövüşte iyi değildir hatta bir çocuk bile onu yenebilir o yüzden düşmanını hareket etmesine fırsat bırakmadan zehirleyip öldürür.'' Ash göz bandını çıkarıp ''nasıl bir şey o'' söze gakupo devam etti eli çenesinin altında '' arianın büyüsünün adı duyguların zehiridir. O büyüyü yaptığında en fazla beş metrelik bir alana etki eden görünmez bir siz yayar. O sis aslında çok ufak patlayıcılardır'' ash ''peki duygu ne iş''dedi. Kaname gülümseyerek ''rakibinin içine çektiği yada etrafındaki hafa herhangi bir yaşadığın yoğun duyguda patlıyor'' dedi. Enma şaşkın bir şekilde ''bu yüzden aria sanın öldürdüğü insanların cesedleri hep paramparça'' dedi. Kaname ''aynen öyle'' ash ''peki kişi zehirlendi diyelim aria onu öldürmekten vazgeçti nasıl zehirden kurtulacak'' kaname ''arianın öpücüğü bir tür panzehirdir daha doğrusu nefesi aria onu öperse zehirden kurtulur'' dedi. Enma ''tam da ona göreymiş'' dedi.

O sırada Gerardin ağzından ve vücudunun bazı bölgelerinden kan fışkırıyordu. Gerard dişlerini gıcırdatarak başını eğip hızlı nefes alıyordu (içinden sakin ve soğuk kanlı) diye tekrarlıyordu. Aria kollarını bağdaştırmış Gerardin haline gülümseyerek ''gücümü unuttuğunu sakın söyleme Gerard '' diyordu. Sonra elini beline koyup ''ne planlıyorsun sen'' dedi. Gerard cevap vermemişti. Aria onun duygularını bastırmaya çalıştığını anladı gülümseyerek ''belki erzayı buraya getirip senin durumuna sokarsam cevap verirsin''dedi. Gerardin gözlerine kan bürümüştü bleklerini bağlayan iplerden kurtulmş ama yinede kan kusmadan edememişti. Aria şaşkınlık içerisindeydi Gerard bleklerindeki ipleri dişiyle çözüp sol eliyle direk arianın boğazını kavradı. Ariayı duvara yapıştırmıştı. Sonra aria şaşkınlık içerisinde kendisine öpen Gerarde bakıyordu. Gerard kendini geri çekti arianın boğazını haleda bırakmamıştı. Gerard karanlık bir bakışla ''normalde seni hayatta bırakırdım ama sen yaşamaya değer değilsin'' diyerek arianın boynu kırıldı.

Gerard odadan çıktığında mührün çoktan aktif olduğunu anladı. Yaralarına baktı o kadar ciddi olmadığını gördü. Sonra clovisin odasını aramaya başladı. Duvardaki saate baktı. Saldırının başlamasına 30 saniye vardı. Gerard gülümsedi içinden geri sayıma başladı. Aynı anda laxus, gajel, lucy, erzada saymaya başlamıştı. Lucy nefesini verip ''10 9'' erza ''8 7'' laxus ''6 5'' gajel '' 4 3'' diye sayarken. Gerard merdivenlerden yukarı çıkarak '' 3 2 1'' derken patlama sesleri geldiğin gülümseyerek seslerin geldiği tarafa döndü. Erzaların büyü gücünü hissetmişti Gerard gülümseyerek ''ah meredy ne zaman sözümü dinleyeceksin'' deyip yukarı clovisi bulmaya çıktı.

Gürültüyü duyan üyelerden hei, Jean, gakupo ön kapıya gidiyorlardı. Enma ve ash ise arka kapıya gidiyorlardı. Diğerleri odada kalmaya devam etmişti.

Natsu ''karyu no hokuo'' diyerek giriş kapısını parçalamış oraya gelen korumaların teker teker canını okuyordu. Natsu ateşli bir şekilde ''güçlü adamlar yokmu yha'' diyerek kafasını kavradığı adamı bir grubun üstüne fırlatmıştı. Laxus ise adamlardan birinin kafasını duvara çarpıp adamın kafası laxusun eli ve duvar arasında kalmıştı.
Gray ise ''buz yapımı buz gayseri ''diyerek ufak bir buz dağı oluşturup adamların uçuşmasını sağladı.
Natsu birine tam yumrak atacakken güçlü bir rüzgar natsunun uçup duvara çarpmasını sağladı. Karşısında heiyi gördüğünde natsu şaşkın bir şekilde '' phantomdan birimisin'' dedi. Hei yakasından göğsünü sıyırıp sol göğsündeki kurukafa dövmesini gösterdi. Natsu gülümseyerek ''işte şimdi gaza geldim'' dedi.

O anda laxus arkasında iri bir adamın ona yumruk atmak üzere olduğunu hissedip koluyla blokladı ama gakuponun yumruğu laxusun onu bloklamasına rağmen laxusu ayaklarının üstünde baya geriye savurmasını sağladı. Gakupo ''sağlammış sın baya'' dedi. Laxus kolunu indirip gülümsedi.

Gray o sırada merdivenlerden yukarı çıkıp uzun bir koridora girmişti. Koridorda ilerlemeye devam ederken ''burdan daha fazla ileri gidemezsin'' diyen bir kadın sesi duydu. Gray ona döndüğünde jeanı gördü. Koridorun sonunda duvara yaslanmış şekilde duruyordu. Bu sefer normel giydiği kıyafetin üstüne uzun kollu siyah bir tunik gitmişti. Kahverengi dalgalı saçları ise omuzlarına dökülüyordu.

Gajel ve juvia ise kenarlarda mermer sütünlar olan baya uzun bir balo salonunda lonca üyeleriyle dövüşüyordu.

mezat savaşı ( fairy tail)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin