Etraftaki kör edici ışık azalırken Gerard nefes nefese önündeki manzaraya bakıyordu. Clovisin elinde bulunan kitaptaki bütün insanlar etrafa saçılmış hareket edemiyorlardı. Gerard ayağa kalkıp o insan yığınlarına gitti. Erigoru gördü eğilip nabzına baktığında hale da hayatta olduğunu anladı. Sonra en çok merak ettiği gerçek lord clovis ashforda doğru gitti. Onu bulduğunda hemen durumunu kontrol etti. (biraz fazla hırpalamışım ) diye düşündü ona ilk yardım yapmaya başladı. Sonra bir hışırtı sesi duydu kulağını oraya yöneltip hale da clovisin yaralarını kendi kyafeti ile sarmaya devam etti. Hışırtı sesi yükselmeye devam edip yanında bir de acıdan insanın inleme sesini duyduğunda sonunda o tarafa döndü. Bir deri bir kemik yaşlı bir adam ayağa kalkmaya çalışıyordu. Gerard clovisi yavaşça yere bırakıp yan gözle ona bakarak ''sonunda gerçek kimliğini buldun mu '' dedi.
Yaşlı adam nefes nefese gözleri öfkeden kan bürümüş bir şekilde ''ne cüretle '' diye kısık sesle konuşurken sahip olduğu son gücü ile Gerarde ''ne cüretle benim değerli koleksiyonumu bozarsın'' diye bağırırken bir zamanlar evaro düküne yaptığı gibi göğsünü bir elin deştiğini hissetti. Adam ağzından kanlar çıkarak şaşkın bir şekilde Gerarde bakıyordu. Gerard buz gibi gözlerle ona bakarak '' yazık acınacak haldesin sen insanları böyle öldürürdün değil mi '' Gerard iğrenir bir şekilde elini onun göğsünden çekerek ''nesinden bu kadar zevk alıyorsan '' dedi. Adamın gözleri yavaşça kapanıp yere yığıldı göğsündeki ve sırtındaki yaradan akan kan küçük bir göl oluşturuyordu.
Gerard başı eğik bir şekilde elindeki kanı silerken ''malikanedekilere ne oldu '' dedu. meredy Gerarde ve etraftaki insanlara bakarak ''bir tek natsunun dövüşü kalmıştı oda bitti. Şu anda geriye kalanlar ise askerlerle savaşıyor olmalı onlara bıraksak iyi olur çünkü konseyin gelmesine beş dakika kadar var ''dedi. Gerard bir elini beline koyup diğer eliyle başına kaşıyarak'' o zaman diğerlerini fairy taile bırakıp burdan tüyelim diyorsun'' meredy düşünceli bir şekilde ''ama burayı nasıl açıklayacaklar'' diye sorarken ''bana bırakın burayı'' der laxus meredy ona dönüp laxusun durumunu görünce ''eminmisin '' dedi. Laxus Gerarde doğru yürüyüp cebinden katlı bir kağıt çıkarırken '' burayı bir saat idare edebilirim'' dediğinde elindeki kağıdı açıp Gerard uzattı. Gerard kağıdı alıp ''buda ne '' diye açıp okurken şaşırıp laxusa bakarak '' arabayı mı istiyorsun'' dedi. Laxus dik dik bakıp ''sana yaptığım korumalığın faturası işte '' dedi. Gerard suratı asılarak ''korumamı bunu pek yaptığını görmedim'' dedi. Laxus adamları incelemeye başlayarak '' hey seni kaç kere öldün mü diye kontrol ettim ve uyardım'' dedi. Gerard kağıdı buruşturup gülümseyerek 'böyle bir korumalık olduğunu görmedim '' dedi. Meredy telaşlı bir şekilde Gerarde adamlardan birinin üstünden aldığı gömleği fırlatarak ''neyse konsey geliyor ikimizin hemen burdan gitmesi gerek '' dedi. Gerard elindeki gömleğe bakarak '' ne zamandan beri adamların üstünden giysi alıyorsun ben böyle mi öğrettim sana '' dedi. Laxus suratı asık şaşkın bir şekilde ''ne öğretiyodun ki sen bu kıza '' dedi. Meredy kızarıp yanakları şişirerek ''kimin umurunda hadi gidelim '' dedi. Gerardın yanına gidip onu çekiştirerek.
Meredy sonra lacusa bakıp şefkatli bir şekilde gülümseyip laxusa gelip yanağına küçük bir öpücük kondurarak ''yardım ettiğin için teşekkür ederim '' derken laxus kızarmıştı. Gerard gülümsemişti meredy ona doğru geldiğinde gömleği giyiyordu. Tüm düğmeleri ilikledikten sonra onu kucağına aldığında ''tamam o zaman burayı sana bırakıyorum '' dedi. Laxus sağlam olan elini rahat ol der şekilde sallayıp '' merak etme otelden eşyalarını alıp kaybol '' dedi. Gerard ve meredynin etrafında sarı ışık belirip umursamaz bir şekilde '' hai hai '' dedi ve meteorla oradan uzaklaştılar.Laxus onlara bakarken aynı saatlerde konsey malikaneye varmış. Phantom roguenun kalan üyelerini topladılar. Ash suçlu arabasında gözlerini açtığında etrafına baktı. Enmanın bir köşede çenesini dizlerine dayamış bir şekilde oturduğunu gördü. Ash doğrulmaya çalışırken enma ona doğru gelip kalkmasını engelledi. Ash ona baktığında enmanın ağlamaktan kızarmış gözlerini gördü. Ash '' ne oldu '' dedi. Enma sesi titreyerek ''kaname nisan, gakupo , steven, aria nesan ve master öldüler'' dedi. Ash gözleri kocaman açılmıştı endişeli bir şekilde ''yha diğerleri '' dedi. Enma köşesine gidip yaslanarak ''hei ve jean ne san diğer arabadalar '' dedi. Ash gözlerini kısıp onlar gözlerinin önüne bir tablo gibi geldiğinde'' anlıyorum '' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mezat savaşı ( fairy tail)
Randombu başka bir sitede fairy taile ozel olarak yazdığım bir fanfic. sizin de beğenmebiz dileğiyle.