{TAMAMLANDI}
❁ Eşcinselliğin ve Ageplay'in normal karşılandığı bir evrende.
❁ Ageplay kitabıdır.
❁ BxBxb içerir.
❁ Babalar ve bebek arasında aşk yoktur!
❁ Cinsellik bulunmamaktadır.
❁ Homofobikler uzak dursun!
O gün çiftlikte Dinçer Asil tarafından tekme yemişti. Dokunmaması gereken bir tarafına dokunmuştu sanırım ve at buna sinirlenerek tekme atmıştı.
Dinçer ise beklemediği için arkaya doğru savrulmuştu. Çiftlik maceramız da Arif amcanın ambulans çağırması ile sonlanmıştı.
Ben Arin ile arabamıza atlayarak hastaneye gitmiştim. O sırada Dinçerin ayağına alçı yapılıyordu. Ayağı kırılmıştı ve kolunu burkmuştu.
Dinçer'in uzanmaya çalıştığı kumandayı alarak eline verdim ve yanağından öptüm.
"Ağrın var mı?"
"Yok, güzelim. Arin nerde?"
"Odamızdan beni kovdu, çağırır birazd-"
"Yökay baba!"
Yukarıdan gelen ses ile gülerek merdivenlere doğru yürüdüm ve bebeğimin odasına girdim.
"Şeker bebeğim, ne yapıyorsun?"
"Teddy giydiy."
Bana uzattığı şeyler ile kahkaha attım. Kimin oğlu olduğu o kadar belli oluyordu ki! Gülmemi durdurmaya çalışarak Arin'in babasının komodininden çaldığı kıyafetleri Teddy'ye giydirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Yinşey baba vey."
Bebeğimin şefkati benim kalbime fazlaydı. Babasına eşlik etsin diye Teddysini bu hale getirmişti. Arini kucağıma alarak alnına derin bir öpücük bıraktım ve Teddyi de alarak aşağıya indik.
Arin arkadaşını elimden alarak onu babasının yanına oturtmamı fırsat bilerek Teddyi babasının önünde salladı.
"Baba bak, Ted-dy de uf."
Dinçer şaşkın bir şekilde önce bana sonra Teddye sonra oğlumuza baktı ve elinden Teddyi alarak sol kolunun içine koydu. Ardından hayvani seslerini çıkararak Arini öpmeye başladı.
"Sen bu dünyada gördüğüm en tatlı bebeksin!"
O ikisi sevgi saati yaparken bende bilgisayarımı alarak yanlarındaki koltuğa uzandım. Dinçer ayağı ve kolu yüzünden şirkete gidemiyordu. Ne kadar evden halletmeye çalışırsa çalışsın her şey fazla geliyordu ona.
Bende her işi eşime yıkmak istemediğim için ona yardımcı oluyordum.
"Kitaplarına bakalım mı oğlum?"
"Hıhm. Ben detiy."
"Dur, bebişim. Otur sen ben veririm size."
Hızla ayaklanarak bulduğum bütün kitapları Dinçerin yanına bıraktım. Düşünceli oğlum şimdi koltuktan inmeye çalışırken düşebilirdi.
"Yavşo."
"Evet, şeker bebeğim. Tavşan ailesi varmış burda."
Arin babasını dinlerken bir yandan da yaslandığı sargılı kolunu okşuyordu.
Onun üzgün olduğunu ikimiz de görüyorduk. Ona iyi hissettirmek için sonra onunla mutfağa girmek istiyordum. Babasına tatlı yapabilirdik beraber, belki daha iyi hissederdi kendini.
İşime konsantre olduğum için yanımdaki ikiliyi dinlemiyordum artık. Bir süre sonra acıyan gözlerimi kırpıştırarak yan tarafıma baktım.
Dinçer uyuya kalmış, Arin ise kendi başına uslu uslu kitaplarına bakıyordu. Bir taraftan da babasının sargılı kolunu okşamayı ihmal etmiyordu.
"Bebişim, sen babayı mı uyuttun?"
Fısıldayarak konuşmam ile Arin bana bakarak dudaklarını büzdü ve kafasını salladı. Elimi saçlarına atarak karıştırmam ile büzülü dudakları düzeldi.
"Gel bakalım bana."
Onu kucağıma çekmem ile birlikte mutfağa yürüdük. Bebeğim arkadaşını babasının yanında bırakmıştı.
Arini tezgaha oturtmam ile boncuk gözleri ile bana bakmaya başladı.
"Baba uf oldu ya aşkım, bende düşündüm ki ona ayıcıklı kurabiyeler yaparsak çok sevinir!"
"Ted-dy kuyabiye!"
"Aynen öyle, oğlum."
Gerekli olan malzemeleri tezagaha koydum ve Arin şefim ile işe koyulduk.
"Bu bardaktaki sütü dökebilirsin."
"Şimdi yağı."
Hamurumuz hazır olduğunda şekil vermeye başlamıştık. Çok güzel, bir tepsi dolu ayıcıklı kurabiyemiz olmuştu.
"Şimdi bunları fırına veriyoruz ve babanın yanına dönüyoruz."
Dediğimi yaparak tepsiyi sıcak fırına koydum ve bebeğim ile birlikte salona döndük. Dinçer az önce uyanmış ve bize seslenmişti.
"Nereye kayboldunuz kaçaklar?"
Babasının sorusuna karşı Arin minik eli ile ağzını kapatarak kıkırdadı.
"Sana kurabiye yaptık, fırındalar şuan."
Dinçer planımı anlamış gibi gülümseyerek kafasını salladı.
"Ellerinize sağlık, güzellerim."
Arin babasının yanına gitmek istediğini kollarını ona doğru uzatarak belirtti. Bebeğimin isteğini yerine getirerek onu eşimin yanına oturttum.
"Uf acıyoy?"
"Acıyordu ama şeker bebeğim bana kurabiye pişirdiği için geçti."
"Hıhm."
-♡-
Kurabiyeleri fırından çıkardıktan sonra eşim ile bana kahve, oğlumuza da süt ısıtmıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Birlikte ayıcıklı kurabiyelerimizi yerken açmış olduğumuz bir animasyon filmi izliyorduk.
Dinçer kurabiyesinden bir ısırık aldıktan sonra beğeni ile mırıldanmış ve Arinin minik parmaklarını öpmüştü.
"Çok güzel olmuşlar! Bebişimin ellerine sağlık ve sevgili eşiminin de."